2023’E 4 VAR!

A -
A +
Türkiye, halk oylaması kararıyla parlamenter sistemi terk edip Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçti. Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimiyle genel seçimleri yaptı. 31 Mart mahallî seçimleri ve onun devamı 23 Haziran İBB Başkanlığı seçimiyle bu dönemi kapatmış oldu. Bu sıraladıklarımız, 10 yıla yakın tutan bir sandık alışverişi süresidir. Bu sürenin içinde 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü ve Rahip Brunson krizi bağlantılı olarak yabancı para pahalanmasıyla Fırat Kalkanı, Harekâtı, Zeytin Dalı Harekâtı ve Pençe Harekâtı da vardır. 15 Temmuz’da 251 şehid verdik, 2500 vatandaşımız gazi oldu. Darbeye teşebbüs eden FETÖ örgütü militanları, aranmaya, yakalanmaya ve yakalanmışlar yargılanmaya devam ediliyor. Pençe Harekâtı başarıyla devam ediyor. Topraklarımızla Kuzey Irak’ta PKK ile Suriye’nin kuzeyindeyse PKK’nın bu bölgedeki kolu PYD ve ona destek olan batılı devletlerle mücadele de devam ediyor. Keza yabancı paranın bir silah ve baskı unsuru olarak paramız, bütçemiz, geçimimiz üzerindeki baskıları da devam etmektedir. Bu saydıklarımızdan terörle mücadele ve dövizle mücadele cinsinden olanlar devlet meselesidir. Hükûmetten hükûmete değişmesi mümkün değildir. Onlar da diğer taraf için hedef devlet ve millet varlığımızdır. Müdahaleler, paralı taarruzlar ve tabii ki düşük yoğunluklu savaş denebilen silahlı, bölücü teröre harcananlar, vatandaşın hayatına aksetmiş, bütçesini zorlamıştır. Bu vatana bir bölücü terör musallat edilmeseydi onunla mücadeleye harcanan para harcanmayacak, bugün dış borcumuz olmayacaktı. Bu on yıllık manzarayı arkaya almış olarak yapılan mahalli seçimlerin İstanbul ayağında 31 Mart seçimi ne kadar sert yaşandıysa 23 Haziran seçimi o denli yumuşak yaşandı. Hâlbuki Cumhur İttifakı, 31 Mart’ta 13 bin gibi bir farkla kaybederken, 23 Haziran’da 810 bin gibi bir farkla kaybetti. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta oylarının çalındığı, Millet İttifakı ise hakkının gasbedildiği iddiasındaydı. 23 Haziran’daysa sonuçları âdil sayarak kabullendiler. Netice itibariyle bütün öteki referandum ve seçimler gibi 31 Mart seçimini de YSK icra etmiştir. YSK, 6 Mayıs’ta İBB Başkanlık seçimini iptal edince işitmediği hakaret kalmadı. Eğer, iktidar buyruğuyla karar veren bir kurum olsaydı -ki elbette olamaz- aynı hadise, 23 Haziran’da da tecelli etmez miydi? Görülüyor ki sandık, 31 Mart’ta hile ile kirlenmiş, 23 Haziran’da tertemiz kalmıştır. 23 Haziran seçimleri sonrasında Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’na mensup parti yöneticilerinin gelecek dört yılın seçimsiz geçirilmesine dair beyanda bulunmaları geleceğimiz adına memnuniyet vericidir. Bilindiği gibi önümüzdeki ilk seçim Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim olarak 2023 Haziran’dadır. Bu beyanlara sadakat gösterilmesi hâlinde o tarihe kadarki dört yıl, seçim olmadan yaşanacaktır. Erken seçim gibi Cumhurbaşkanlığı Sistemini de tartışmaya açarak enerji tüketmemelidir. 2023, Kızılelma hedeflerimizin ilkidir. Bu hedefe yürürken, sıraladığımız olaylarla yorulmuş millete nefes aldırmak, rahatlatmak, huzur ve refaha kavuşturmak adına önümüzdeki 4 yılı bir silkinme, toparlanma, hesap-kitap yapma, tamir ve imar takvimi kabul ederek çalışmalıdır. Topu topu 48 aydan söz ediyoruz. Fakirin daha fakir, orta hâllinin de fakir, zengininse daha zengin olduğu hiçbir ülke huzur yüzü göremez. Hedefimiz bahtiyar insanlar memleketi olmalıdır. Enflasyon tekrar tek haneye düşmeli, faizin, dövizin, işsizliğin beli kırılmalıdır. Bu da yeni ve beyaz bir sayfa açmakla mümkündür. Kinler, öfkeler, nefretler değil, hizmetler ve gayretler yarışmalı. Milletimiz, 1911-1922 arasındaki bitip-tükenmez harpler sebebiyle cumhuriyete yorgun ve yoksul girdi. Sonraki her darbe de yorgunluk ve huzursuzluk getirdi. Bu millet, 1950-1960 arasında 10 yıl, 1983-1988 arasında 5 yıl ve 2002-2012 arasında da 10 yıl olmak üzere bir asırda sadece 25 yıl gün yüzü görebildi. Şimdi hedef: 2023’e yorgun ve yoksul girmemektir. Yoksa takvimlerin değişmesiyle devletler büyümez. Takvimlerden, tarihlerden, fazilet ve musibetlerden ders çıkarıp ibret alan milletlerin devletleri büyük olur. Bir kere daha hatırlamalı: Almanya, bizden sonra bir de İkinci Dünya Harbi’nde yıkıldı. Aynı harpte Japonya, yüreğinin ortasına atom bombası yedi. O felaketlere rağmen biz, 1960/70 darbelerine maruz kalırken onlar, gelip bizi geçtiler? Sadece onlar mı? 1950’de istiladan kurtardığımız Güney Kore de geldi geçti. Evet; Ders ve ibret vaktindeyiz. 2023’e 4 yıl kalmıştır. Her saniyenin değerlendirilmesi şarttır. Vaadler yapılmış, artık seçimler bitmiştir. Şimdi çevrede ne gibi değişiklikler yapılacaksa bir ân evvel yapılmalı ve Kızılelma’ya doğru koşu başlamalıdır…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.