AYASOFYA CÂMİDİR!..

A -
A +
 
Ayasofya mevzuunda Danıştay’ın Türk milleti ve İslâm ümmetinden farklı düşünmediğine hep emin olduk. Birinci sebeb, yüksek mahkemenin milletin mâşerî vicdanına olan saygı ve bağlılığıdır. İkinci sebepse Ayasofya’yı müzeye tebdil eden 24 Kasım 1934 tarihli "hey’et-i vekile" kararını iptal eden 10. Daire için Danıştay dairelerinin tamamının 2019’da Kariye hakkında verdiği kararın emsal olmasından dolayıdır…
Edirnekapı’da bulunan Kariye, cami iken 1945’te CHP iktidarı tarafından müze yapılmıştı. Bu tasarrufun iptaline dair açılan dâvâlarda en nihayet Danıştay, 2019 yılında vaki davayı kabul ederek eseri yeniden camie çevirdi. Bu kararı verirken ortaya koyduğu gerekçe fevkalade kıymetlidir. Danıştay, orada şöyle diyor: "Devlet, vakıflara müdahale hakkına sahip değildir. Onların devamını teminle mükelleftir!"
Bu içtihad, Ayasofya için de eksiksiz mevzubahistir. Zira; Ayasofya, bir mülktür ve bu mülkün sahibi tapu ile sabittir. Ayasofya, bahse konu tarihte şaibeli, şüpheli bir bakanlar kurulu kararıyla müze yapılmıştı. Hâlbuki T.C. Tapu İdaresi 19 Kasım 1936’da verdiği tapuda eser için "Vasfı: Cami", "Sahibi: Ebülfetih Sultan Mehmet Han Vakfı" demektedir. Devlet, tapu verebilen gücün adıdır. Hak sahibi malike tapu verir ve bu hakkı korur. Tafsilatı tapu senedi ve tapu kütüğünde yazılı olan şu bilgiden çok net şekilde görülmektedir ki idare, 1934’te bir vakfın malına haksız müdahalede bulunarak hukuku ihlal etmiştir.
Hukuk hayatımıza bir buçuk asır evvel "Şûra-yı Devlet", devlet şûrası adıyla giren Danıştay, derdest, görmekte olduğu dâvâyı kabul edince o ihlali ortadan kaldırmış ve bundan böyle bu camide ibadet etmenin önündeki engelleri kaldırmış olmaktadır.
Turist, yine ziyaretini yapar. İbadet saatlerinde hareketli perde ile resimler kapatılabilir. Bir kere daha ifade edelim ki Ayasofya’ya dair müze kararının iptali, bir hakkın, hak sahibine iadesidir. Yoksa Sultanahmed semtinin, Fatih ilçesinin ve İstanbul’un cami kıtlığı çekmesinden dolayı değildir.
Diğer taraftan devam etmekte olan dâvâda temayül, kabul yönünde gelişince bazı Batılı başkentlerde Türkiye’nin istiklâl ve hükümranlık haklarına müdahale mahiyetinde haksız, hatta dil altından tehdit eden açıklamalar yapılmaya başlandı. Danıştay kararından sonra bunlar, artarak, saldırıya dönüşerek devam edebilir. İçeride de bir köksüz azınlık onlar gibi hareket edecektir. Dolayısıyla bu haddini bilmezlikler yüzünden Ayasofya, aynı zamanda istiklal meselemiz hâline gelmiştir. Ayasofya’dan verilecek taviz, istiklalimizden taviz vermek olacaktı. Yüksek mahkemenin dâvâyı kabulü, sadece, bir mutlak hakkı iade etmek değildir. Aynı zamanda istiklâl ve hükümranlık haklarımıza dil uzatanlara da "haddinizi bilin!" demektir
Ayasofya, 500 yıl ihtişamlı bir hayat yaşadıktan sonra 90 yıl, karanlıkta kaldı, mazlum ve mağdur oldu. Karanlık ve talihsiz günlerden kurtulup hürriyetine kavuşması, çok memnuniyet vericidir. Zaten O, milletimiz için hiçbir gün müze olmadı. Mesela biz, çocukluğumuzdan bu yana bir kere bile "Ayasofya müzesi" demedik. Ayasofya, 1453’ten beri hep cami idi. Kıyamete kadar da öyle kalacaktır. "Müze" demeyi O’na hürmetsizlik sayıyorduk. Yarım asra yakındır, kalemimiz ve kelamımızla Ayasofya’nın kurtuluşu için mücadele verdik. Gayemize vasıl olmakla şânı yüce olan Allah’a hamd eder, müjdesiyle İslâm hükümdarlarına Ayasofya’yı işaret buyuran Peygamberler Peygamberine salat ve selâm ederiz.
Bilindiği ve yukarıda da tekrar ettiğimiz gibi bir vakıf mülkü olan Ayasofya’yı 1931’de tamir bahanesiyle kapatıp 1934’te de müze yapan CHP, diğer adıyla Tek Parti hükûmetidir. Öyle ise bugünkü CHP’nin eski CHP yönetimlerinin, Ayasofya, Kariye ve benzer nereler varsa bunlar hakkında almış olduğu kararların yanlış olduğunu açıklayarak milletten özür dilemesi gerekir. Bunu yapmayan, özür dilemeyen, tarihi ile yüzleşmeyen bir CHP asla ve asla iktidar olamaz. Nitekim mazisindeki ağır yanlışlar, yargı tarafından tescil ve ilân ediliyor.
Hüküm bellidir…
Hüküm:
-Türk milleti adına gereği düşünüldü:
-Ayasofya Câmidir!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.