BM, YENİDEN İNŞÂ EDİLMELİDİR!

A -
A +
 
 
Milletlerin, savaş ve çatışmalar yerine aynı çatı altında toplanarak istişare etme ihtiyacı şüphesiz ki eski bir arzudur. Bu arzunun tasavvurdan tatbikata geçmesi "Harb-i Umumî" denen I. Dünya Harbi’nden sonra oldu. Ne var ki 17 milyon insan ölmüş, 21 milyon insan yaralanmıştı…
Devletleri bir araya toplayan ilk teşkilatın adı "Cemiyet-i Akvam"dır. Kavimler Cemiyeti, 28 Ocak 1919 tarihli Versay Barış Andlaşması’nda öngörüldü. Zikredilen andlaşmayla dünya harbine son verildi. Adını, Paris’teki Versay Sarayı’ndan alan milletlerarası bu mukavelenin 10 Ocak 1920’de yürürlüğe girmesiyle devrin BM’si CA kurulmuş oldu. Üye devlet sayısı 60’tı. Cemiyet-i Akvam, II. Cihan Harbi’ni maalesef önleyemedi. Netice bu olunca da 24 Ocak 1945’te BM-Birleşmiş Milletlerin kurulmasıyla 1946’da tarihe karıştı.
CA-Cemiyet-i Akvam gibi BM-Birleşmiş Milletler Teşkilâtını da galip devletler kurmuşlardı. BM’nin hemen ardından 4 yıl sonra ise 4 Nisan 1949’da Washington, DC’de NATO kuruldu. NATO’yla birlikte gelişen “Soğuk Savaş Dönemi" 26 Aralık 1991’de SSCB’nin dağılmasıyla sona erecekti. Galip devletler, teşkilat içinde kurdukları BMGK-Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi adlı bir üst kuruluşla BM’yi vesayet altına aldılar. BMGK güya 15 üyelidir. Ama "5 daimî üye" veto hakkına sahiptir. Bu devletler ABD, BK, Rusya, Çin, Fransa’dır. BM’ye üye devlet sayısı, bugün 193’tür. Bu sayıdan 5 daimî üye çıkarılınca 188 devlet kalır. Genel kurulda 188 devletin tamamı ittifakla bir karar alsalar bile daimî azalardan herhangi biri vaki kararı veto, reddettiği takdirde o karar hiçbir hüküm ifade etmez.
BM yapısındaki en büyük haksızlık ve bozukluk budur.
Bu bozukluğun kesinlikle telafisi gerekir…
İkinci haksızlık, teşkilatın merkezine dairdir:
BM’nin merkezi, ABD’nin New York şehridir.
Cemiyet-i Akvam’ın merkezi ise Cenevre şehriydi. İsviçre bîtaraf, tarafsız devlet olduğu için Cenevre tercih edilmişti. Bugün Beyaz Saray, bir devletle ihtilaflı olduğunda BM toplantısına iştirak edecek olan o devlet temsilcisine vize vermeyebilmektedir.
Merkez, tarafsız bir devlette olmalıdır…
Yeniden yapılanmayı zaruri kılan bir başka husus:
Cemiyet-i Akvam, II. Dünya Harbini engelleyemediği için lağvedilmişti. O hâlde bir veya birden çok harbin çıkmış olması, adı her ne olursa olsun görevini yapamayan o teşkilatın ortadan kalkmasını gerektirir.
BM de lağvedilmeli mi?
Hayır!
Islah edilmeli.
Yenilenmeli.
Yeniden inşâ edilmeli.
CA, bir harbi önleyemedi. BM ise 1950’den 1922’ye kadar çıkan hiçbir işgal ve harbi önleyemedi. Bu menfiliğin sebebi BMGK’dır. Bu zaman zarfında Filistin’de, Cezayir’de, Şarkî Türkistan’da, Yemen’de birçok Afrika ülkesinde, Kafkaslar’da, Afganistan’da Irak’ta, Suriye’de ve son olarak Ukrayna’da gözyaşı dinmemiştir. BM, Sırp-Boşnak savaşını seyretmiş, Cezayir’de Fransız, Srebrenitsa’da Sırp soykırımına aldırmamıştır. Sovyetlerin Macaristan, Çekoslovakya, Afganistan işgallerine bir şey yapamamıştır. Irak-İran savaşını durduramamış, ABD’nin Irak’ı iki kere işgal etmesine tek söz edememiş, Afganistan işgali karşısında susmuş, bütün bu âcizlikler neticesinde yüz binler ölmüştür… Bu liste uzayıp gidebilir. Eğer; savaşa mâni olmamak, ortadan kalkma sebebiyse BM’nin feshedilmesi için bunların biri yeter.
Türkiye olarak bizim bir talebimiz daha olmalıdır:
BM’nin resmî dilleri Arapça, Çince, Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Rusça’dır.
Türk Devletleri Teşkilatı mensubu devletlerle bütün Türklerin ana dili olan Türkçe konuşan insan sayısı, bu saydığımız resmî dilleri konuşan bazı ülkelerden daha fazladır. Bunun da düzeltilerek Türkçe’nin resmî dil olarak kabul edilmesi gerekir.
BM’nin kuruluş şartnamesinde varoluş gâyesi olarak "milletlerarası barış ve emniyeti koruma" yazar. Oysa BM, bugün sulh ve sükûneti koruyamıyor. Her sene yüz binler savaş, açlık, işgal gibi sebeplerle ölmekte veya perişan olmaktadır. Buna en kötü misal Suriye’dir. Suriye’ye Arap baharı gelmedi. Aksine dondurucu kışa maruz kaldı.
BM değil ama BMGK mutlaka ortadan kalkmalı.
Her devlet, eşit olmalı.
BM genel kurulunun üçte iki ittifakla verdiği red kararları veto sayılabilir.
188 sayısı elbette 5’ten büyüktür!..
Dünya, 5’ten büyüktür.
85 milyonluk Türkiye, BM Genel Kurulunda bu haksızlıkları dile getiren Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın sarf edeceği her kelimenin arkasındadır.
Adaletsiz BM ile dünya huzura kavuşamaz.
BM’nin miadı dolmuş, bina eskimiştir.
Yenilenmesi şarttır…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.