Tarih kazananlar tarafından yazılır
''F.Bahçe derbinin nasıl oynanacağını 18. kez gösterdi rakibine… Hollandalıların randevusunda Riekerink ve Sneijder değil, Advocaat ve Van Persie güldü''
Derbi çenede durduğu gibi durmuyor; futbol stüdyoları çuvallarla laf etti; hiçbiri tutmadı.
Ozan Tufan orta sahayı çekip çevirirmiş; maça takım elbise ile geldi :)
Bruma, Şener’i katlar geçermiş.
İki Hollandalı teknik adam da derbide “fizik gücün” her şeyin üstünde olduğunu düşünmüş, “savaşan” isimleri sürmüştü sahaya…
Aatıf bu düzeyde bir savaşın içinde olamazdı…
Selçuk değil De Jong giymeliydi formayı...
Semih değil Serdar Aziz oynamalıydı…
(Bu arada, şahidim çok; Galatasaray’ın Serdar Aziz’i transferine çok şaşırmıştım. Üç özelliği var Serdar’ın; ya kendini ya rakibini sakatlar ya da penaltı yaptırır. Dün Eren’i sakatlayıp penaltı yaptırarak iki özelliğini sergiledi.)
Top çoğunlukla Galatasaray’da olsa da Fenerbahçe doğruyu yaptı. Nasıl derler; efektif oynadı.
Galatasaray Eren Derdiyok’a tek orta yapamazken, Fenerbahçe araya paslarla sık sık etkili oldu Muslera’nın kalesinde...
Gol de böyle geldi; Alper’in kaçırdığı Şener kesti, Van Persie bir yıldıza yakışan vuruşla derbide dengeyi değiştirdi.
Galatasaray taraftarının sevgi sıralamasında ilk ikide yer alan Sneijder ile Bruma… Sneijder hiçbir şey oynamadı. Bruma ise taraftarın gönlünü fetheden çalımlarıyla güzel, ama Carole’e savunmada zırnık yardımı yok. İlk golde Carole üç kişiyle baş başa kaldı, bir de sarı kartı var diye sağlam giremedi.
İkinci devre Galatasaray adına hem şanssızlık hem saçmalıklarla geçti.
Fenerbahçe ise önde olmanın “keyfini sürdü”, rahat oynadı, ikiyi buldu. Dikine, direkt, kaleye giden futbolu ile göz açtırmadı rakibine. Ve -hocalar açısından- tecrübe bir kez daha üstünlüğünü gösterdi.
MAÇIN ADAMI
Van Persie
Yıldız oyuncunun ne demek olduğunu bir kez daha herkese gösterdi.