Güle güle sana, yolun açık olsun...

Sakin düşünelim; Fransa futbolunun markası, Avrupa’nın gediklisi Monaco ile oynanan iki maçta 4 puan, eleştirilmez, takdir edilir.

Önce maçın anlamı: Beşiktaş kazanırsa Şampiyonlar Ligi’nde en fazla puanı alan Türk takımı, 4’te 4 yapan ilk Türk takımı... İlk kez Devler Ligi’nde gruptan çıkma... Bol avro…  Cenk Tosun gol atarsa ayrı bir rekor…
Bu beraberlikle bu hedeflerin bir kısmına ulaşmış oldu Kartal… 
Kadro tercihi konusunda Şenol Güneş’e tek laf etmem. Talisca’yı kenarda oturturken bir bildiği vardır. 
Beşiktaş’ın futbol gösterisi ile başlayan maçın devresinin 0-1 aleyhimize biteceği kimin aklına gelirdi. Sağdan soldan bu kadar orta yapıp hiçbirine dokunamamak büyük şanssızlıktı. Ama Beşiktaş böyle, zora sokup öyle kazanıyor hep… Zaferini taçlandırmanın riskli bir yolu bu…
Rony Lopes’in klas gol vuruşunun da hakkını teslim etmek lazım.
Devre arası tembihleri işe yaramış olmalı… Beşiktaş ikinci yarıya yine baskılı başladı. Bu baskı Cenk Tosun’u amacına, Beşiktaş’ı puana ulaştıran penaltı golünü getirdi. 
Quaresma’nın boş kale dahil atamadığı onca gol fırsatı ise diğer rekorların gelmesinin önünü kapattı. 
Sakin düşünelim; Fransa futbolunun markası, Avrupa’nın gediklisi Monaco ile oynanan iki maçta 4 puan, eleştirilmez, takdir edilir. Hele de bu maç onlar için “ölüm kalım mücadelesi” ise…
Özet; bu maçta forvetlerimiz yerine kaleci Fabri’yi maçın adamı seçmemiz aslında karşılaşmanın özeti...Ama Avrupa’daki gururumuz Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde geride kalan 4 maçta yenilmeden, 3 galibiyet ve 1 beraberlikle yoluna doludizgin devam ediyor. Tebrikler, iyi yolculuklar.

MAÇIN ADAMI: Fabri