Terim yeni transferleriyle

l Fatih Terim’i seversiniz, sevmezsiniz; hatta nefret edersiniz, görmeye tahammülünüz yoktur… Bunlar ayrı konu… Bir şeyini takdir etmek durumundasınız; bu işi iyi biliyor!
l Şu listeye bakın; Linnes… Denayer… Serdar… Nagatomo… Donk… Selçuk… Rodrigues… Nedir bunlar? Nagatomo dışındakiler, Tudor’un çokça kulübeye mahkûm ettiği adamlar.
l Nagatomo’yu da Terim’in aldığı düşünülürse, bu 7 oyuncu tecrübeli teknik adamın “yeni transferleri.” Ve bakın dünkü gollere; birincisi Donk’un uzun topu ile başlayıp Rodrigues’in vuruşuyla bitiyor.
l İkincisi de Selçuk’un çabuk oyunu ve yine Rodrigues’in harika şutuyla ağlara gidiyor.
l Galatasaray’a üçüncü penaltıyı kazandıran adam Linnes… Goller geldikçe bunları düşündüm. Hele Donk, hele Linnes… Yeniden futbola döndüler.
l Bütün camiası ile güçlü rakibine iyi motive olmuş Aksihar’ın üç net gol vuruşuna set çeken Muslera’nın hakkını yemiyoruz bu arada…
l Akhisar demişken, her zaman “ekstra bir adam” olarak gördüğüm Muğdat’ın dünkü silik futbolu şaşırtıcıydı.
l Notlarımıza bakalım başka neler var; hah, hakem… İki önemli hatası oldu bence; biri penaltı… Muslera’nın bir ihlalini göremedim, topu da rakibi de görmüyor. Seleznov’un Muslera’ya çarpması var. Neyse penaltı kaçtı, hakem kurtuldu. Bir de kritik bölgede Mustafa Yumlu’nun göğüsle oynadığı pozisyona el çalması…
l Serdar Aziz’e her maç bir paragraf açıp aynı şeyi yazıyoruz malum. Serdar bir maçta 4 şey yapar: 1- Kendini sakatlar, 2- Rakibi sakatlar, 3- Kart görür, 4- Penaltı yaptırır. Dün fazladan bir şey daha yaptı, kendi kalesine gol attı (elbette şanssızlıkla.) Ve sakatlanıp çıktı.
l Şöyle ya da böyle, Galatasaray düğün günü için bir maça daha çentik attı ve bayrakları sandıktan çıkarmaya başladı.

MAÇIN ADAMI: Muslera