HERKES GİDER, TERİM KALIR

A -
A +

Galatasaray’da Fatih Terim’in Malatyaspor maçı sonrası "Derin bir yalnızlık hissediyorum. Kişilere, gruplara değil. Galatasaray'a sözüm var. Zaten sözüm de kontratım da mayıs ayında bitiyor" açıklamaları gündemi sarstı. Daha önce de Başkan Mustafa Cengiz ile ters düşen tecrübeli teknik adam, açıkça ayrılık sinyali verdi. 
Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, Terim ile hiçbir problemlerinin olmadığını söyledi, "33 sene görevde kalsam, yine Fatih Terim’le çalışırım. Hocamızla 1 haftadır yoğun maç trafiği nedeniyle bir araya gelemiyorduk. Hocama ‘Neden yalnız hissediyorsun’ diye sordum. ‘Sinirlendim, burama geldi’ dedi. Biz kavgalıydık, barıştık diye bir durum yok hocamızla. Ben hocamla bir kavgam olsa, bunu medya önünde paylaşmam" dedi.
Seçimde aday olup olmayacağıyla ilgili “İçime sinen bir aday olursa, ben aday olmam ve onun lehine çekilirim" diyen Cengiz, Fatih Terim’in istediği oyuncular için de görüşmelere başladığını söyledi
Cengiz ile Terim arasında yaşandığı iddia edilen problem, eski başkanları gündeme getirdi.
Tecrübeli spor yazarı, Yazıişleri Müdürümüz Sadık Söztutan, Galatasaray'ın eski başkanlarının Terim'le birlikte çekilmiş fotoğraflarını paylaşarak "Herkes gider, Terim kalır" dikkat çekici bir ifade kullandı.
Söztutan, Terim'in serüvenini şöyle değerlendirdi:

"Herkes gider, Terim kalır...
Peki, bu iyi bir şey mi?
Galatasaray’ın 22 şampiyonluğunun 8’ini getiren adam olarak, evet.
Süper Ligde şampiyon olmuş bütün teknik direktörler içinde 8 şampiyonlukla listenin başında olduğu için, evet.
Dört sezon üst üste şampiyonluk rekorunun sahibi olması bakımından, evet.
UEFA Kupasını kazanmışsa, tabii ki.
Zaten bunun içindir ki, hemen her başkanla kavga ettiği halde, yeni seçilen onu göreve getiriyor!
Yani, prensip değil, başarı… Ne olursa olsun başarı… Ben, amiri olduğum kişinin memuru gibi kalsam da Terim.
Tek kişi “normal” davrandı; Ünal Aysal Başkan… Avrupa’da büyüyüp yetişmiş Aysal, “Herkesin yeri belli. O benim elemanım” dediği için yolları ayırdılar.
Ama Aysal gitti, Özbek geldi, yine Terim göreve!
Terim’in “Şu şu futbolcuları istiyorum. Kendimi yalnız hissediyorum” gibi sıradan cümleleri aslında Başkanın üstünü çizmek anlamına geliyor.
Futbola başladığı günden (1969) bugüne Fatih Terim’in “dayı” üslubu hiç değişmedi. Federasyonlara, hakemlere, medyaya, rakiplere ve kendi başkanlarına!
“Yönetime talimat verdim, filan futbolcu ile görüşmelere başladılar” diyebilecek kadar cesur!
Milyonlarca taraftar başarıya bakar; onun nasıl geldiğine değil.
Onun için “Terim kırmızı çizgimiz” diyorlar.
Türkiye’de arkası böylesine güçlü her kişi de şirazeden çıkıyor zaten.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.