Şebinkarahisar’dan kestirme gidecektik

A -
A +
“Adam sen de, dert etme, bakarız navigasyona kontrol eder gideriz bir şekilde...”     Vize almak için gittiğimiz Trabzon’da yaşadığımız macerayı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Tabii biz pazartesi vize işlemini erkenden yaptırıp hava kararmadan döneriz hesapları yapmıştık. Ancak elektrik kesilmesi filan derken iş ikindiye kadar uzayınca hesaplar değişti. Hava yol durumunu hesap ederken “çok çok 1-2 gece kalacağız” diye eşyamızı da ona göre almıştık. Eşim demez mi “zaten geç kaldık kestirmelerden gidelim” diye... Kestirme dediği de Şebinkarahisar civarı bir yoldan gidecektik güya. Zaten oldum olası çok iyi değildir coğrafya bilgim. “Adam sen de, dert etme, bakarız navigasyona kontrol eder gideriz bir şekilde” diyorum. Fakülte yıllarında hocalarımız çok anardı Şebinkarahisar’ı. “Çalışıp ihtisası kazandınız kazandınız… Kazanamadınız devlet doğu hizmeti için yollar Şebinkarahisar'a orada çalışırsınız” derlerdi. Bilmeyenler için belirteyim; hekim tıp fakültesini bitirince zorunlu hizmete gider. İhtisası kazanıp uzman olur. Bir daha gider. Yan dal denen üst ihtisası kazanır bitirir bir daha gider. Gider de gider… Zorunlu hizmet görevi bitmez işte… Neyse fakültede iken konuşulurken abartıldığını düşündüğümüz bahsi geçen ilçeden kestirme gideceğiz diye vurduk yola. Üstümüzde efil efil ince mi ince birer ceket… Mevsim yaz ya en fazla birer kat da hırka var yedeğimizde. Yol da kafamızda canlandırdığımız şekliyle zaten kısa… İnşallah rahatlıkla döneceğiz… Yola gidiyoruz ama biraz sonra bir yağmur bastırdı aman Allah’ım sanki gök sicim oldu yere boşalıyor… Silecek yetişmiyor camları silmeye… Bir de görüş azalıyor, arabayı kullanmak daha bir zorlaşıyor… Derken biraz daha ileride bir sis bulutuna girdik ki aman Allah’ım!.. Sanki ikindi olmadan güneş battı ve hava karardı… Nereye nasıl gideceğimizi bilemez bir hâle düştük… Önümüzde belirsiz bir ufuk ve sadece yanıp sönen ve zor görünen sis uyarı levhaları var… Durup bekleyemezsin öyle bir ortam yok… Gideceksin ama bilmediğin bir meçhule doğru sanki bir karadeliğe bizi çekiyorlar gibi bir his var… Ne önde bir araç ne arkada bir gelen var… Bu daha bir şey mi? Biz her an yoldan çıkma telaşını yaşarken bir de baktım ki benzin azalmış!.. Ne kadar yolumuz var, belli değil… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.