Kutuplardaki Türk Şehitliği...

A -
A +
 “İsviçre radyosunda bayan konuşmacının 'Türkiska soldater' diye konuştuğunu duydum...”     Akademik çalışmalarım nedeniyle İsveç’te kaldığım yıllardı. Bir gün arabamla giderken, İsviçre radyosunda bir bayan konuşmacının "Türkiska soldater …" (Türk askerleri) diye konuştuğunu duydum. Eve gelince radyoevini telefonla arayıp, konuşan bayanın ismini öğrendim. Elsa Maria isimli, I. Dünya Savaşı sırasında Rusya'da ve Sibirya'da hemşire olarak çalışan ve bazı kitapları olan bir bayan olduğunu öğrendim. Burada yazacaklarım “onun kitaplarından ve kendisinden telefonla öğrendiklerimin bir özetidir” denilebilir. Elsa Maria I. Dünya Savaşı'nda, Moskova'da Kızılhaç görevlisi olarak çalışır. Daha savaş sürerken, Çarlık Rusya’sı, savaşta esir aldığı askerleri Sibirya'ya gönderir. Adı geçen bayan da askerlerle birlikte Sibirya'ya gider. Orada onlara yardımcı olmaya çalışır. Ruslar Moskova'dan, trenler dolusu esiri, Kutuplara göndermektedir. Bunlar yolcu treni değil yük vagonlarıdır. Trenlerin kapısı açılınca, çoğu zaman, askerler donmuş hâlde sapır sapır yere düşmektedir. Trenlerde tuvalet bile yoktur. Sağ kalan askerler de yorgun, bitkin ve hastadır. Elsa Maria bu hastaları iyileştirmek için uğraşır durur. Bir gün Rusya'da ihtilâl olur ve Rusya savaştan çekilir. Fakat iç savaş hâlâ sürmektedir. Ne Rusya, ne de başka ülkeler esirlerle ilgilenir. Sosyalistler iktidarı sağlamlaştırdıktan sonra asayiş sağlanır. Böylelikle askerleri savaşta esir düşen ülkeler, gerekli olan insan ve araçları Sibirya'ya göndererek esirlerini ülkelerine götürürler. Fakat Türk esirleri oradan getiren olmaz. Çünkü Türkiye Anadolu'da Kurtuluş Savaşı'na başlamıştır, esirleri Sibirya'dan getirecek ne zaman, ne de para vardır. Elsa Maria Türk esirleri önce trenle, sonra da gemiyle İsveç'in kuzeyindeki Haparanda kentine getirir. Orada bir hastanede tedavi ettirmeye çalışır. Bu arada ölenler hastanenin bahçesine defnedilir, sağ kalanlar da Türkiye'ye gönderilir. Daha sonra bu ölenler için bir anıt mezar yaptırılır. Daha sonra bu konuyla ilgili bilgiler derledim. Hatta anıt mezarın fotoğrafını da uzun yıllar sakladım. Kim bilir, daha tarihimizle ilgili bilmediğimiz nice gerçekler vardır...      Asst. Prof. Dr. Osman Nuri Yıldırım-Antalya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.