Göç hareketleri tarihin zirvesinde! Türkiye'nin önemi nedir?
Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporlarına göre, çatışmalar, ekonomik eşitsizlikler ve iklim krizi gibi nedenlerle küresel göç hareketliliği tarihi rekor seviyelere ulaştı. Dünya genelinde 2020 itibarıyla yaklaşık 281 milyon kişi doğduğu ülkenin dışında yaşarken, 2025 Haziran ayı verilerine göre zorla yerinden edilenlerin sayısı 117,3 milyonu buldu. Bununla birlikte, Türkiye 7 yıl üst üste en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olarak, göç hareketlerinde önemli bir konumda bulunuyor.
Küresel çaptaki zorla yerinden edilmelerin artması, ekonomik farklılıklar, çatışmalar ve iklim krizi gibi nedenlerle dünya, modern tarihin en yüksek göç hareketliliği dönemini yaşıyor.
IOM'un Dünya Göç Raporu 2024 ve OECD'nin Uluslararası Göç Görünümü 2025 raporlarından derlenen verilere göre, uluslararası göçmen sayısı tarihsel olarak yüksek seviyelerde seyrediyor.
GÖÇÜN BOYUTLARI VE EKONOMİK ETKİSİ
Uluslararası Göçmen Sayısı: 2020 yılı itibarıyla yaklaşık 281 milyon kişi (küresel nüfusun yüzde 3,6'sı) doğduğu ülkenin dışında yaşıyor. Bu göçmenlerin yaklaşık 169 milyonu iş gücü göçmeni olarak çalışıyor.
Para Transferleri Rekoru: Göçmenlerin yurt dışından kendi ülkelerine gönderdiği para miktarı 2022'de rekor kırarak 831 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, birçok düşük ve orta gelirli ülke için temel ekonomik dayanak niteliğinde.
Çocuk ve Kayıplar: Dünya genelinde 28 milyon çocuk uluslararası göçmen konumunda bulunuyor. Ne yazık ki, IOM verilerine göre yalnızca 2023 yılında yaklaşık 8 bin 500 göçmen dönüşü olmayan yolculuklarda hayatını kaybetti veya kayboldu.
ZORLA YERİNDEN EDİLENLERİN SAYISI 117 MİLYONU GEÇTİ
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) verileri, Haziran 2025 itibarıyla 117,3 milyon kişinin zulüm, çatışma veya insan hakları ihlalleri nedeniyle zorla yerinden edildiğini ortaya koyuyor. Bu kişilerin 67,8 milyonu ülke içinde yerinden edilenlerden oluşuyor.
Öte yandan, dünya genelinde 4,4 milyon kişi de herhangi bir vatandaşlığa sahip olmaması nedeniyle "vatansız" olarak temel haklara erişimde ciddi kısıtlamalarla yaşıyor. IOM raporunda, zorla yerinden edilmelerin savaş, siyasi istikrarsızlık ve doğal afetlerin etkisiyle son on yılda istikrarlı biçimde arttığı vurgulanıyor.
TÜRKİYE EN FAZLA MÜLTECİYE SAHİP OLAN ÜLKE
IOM raporunda, savaş, siyasi istikrarsızlık ve doğal afetlerin etkisiyle zorla yerinden edilmelerin son on yılda istikrarlı biçimde arttığı da özellikle vurgulandı.
IOM verilerine göre, 2022 yılı sonunda dünyadaki mültecilerin yarısından fazlası yalnızca 10 ülkede bulunurken, Türkiye 7 yıl üst üste en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke oldu. Türkiye’de yaklaşık 3,6 milyon mülteci, ağırlıklı olarak Suriye’den gelenler, uluslararası koruma altında bulunuyor.
OECD ÜLKELERİNDE REKOR BAŞVURULAR
OECD raporuna göre, Kovid-19 salgını sonrasında OECD ülkelerine kalıcı göç akışları 2024'te bir miktar azalsa da, 6,2 milyon yeni göçmen girişiyle salgın öncesi dönemin (yüzde 15) üzerinde seyretmeye devam etti. Aynı yıl 2,3 milyon geçici çalışma izni verildi.
Bununla birlikte, OECD ülkelerine yapılan sığınma başvurusu sayısı 2024'te 3 milyon ile kuruluş tarihindeki en yüksek sayı olarak kaydedildi. Başvuruların yarısından fazlası ABD'de gerçekleşirken, en çok başvuru Venezuela, Kolombiya, Suriye, Afganistan ve Hindistan gibi ülkelerden geldi.
İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANI YÜKSEK, POLİTİKALAR SIKILAŞIYOR
2024 yılında OECD genelinde göçmenlerin iş gücüne katılım oranı yüzde 77, istihdam oranı ise yüzde 71 olarak yüksek seviyelerde seyretti.
Raporda, yüksek göç akışlarıyla karşı karşıya kalan birçok ülkenin göçü sınırlama yönünde politika değişikliklerine gittiği belirtiliyor. Bazı ülkeler öğrenci vizeleri ve aile birleşimi gibi insani programlarda kısıtlayıcı düzenlemeler getirirken, bazıları ise nitelikli iş gücünü çekmek için esnek politikalar uygulamayı sürdürüyor.
Afrika ülkesinden bir lider aradı, Macron çıldırdı! "Ülkenizde darbe mi oldu?"
Deutsche Bank'tan Türkiye için 2026 faiz ve enflasyon tahmini
