Putin’in Batı’yı saniyeler içinde haritadan silebilecek süper silahları deşifre oldu!
Daily Mail, Rusya’nın gizli nükleer programına ilişkin ortaya çıkan son bilgilerle Batı’da alarm seviyesinin yeniden yükseldiğini yazdı. Gazeteye göre Kremlin’in ardı ardına gerçekleştirdiği testler, Avrupa’dan ABD’ye uzanan güvenlik hattında hesapları tamamen değiştirdi. Tek bir komutla kıtalararası hedefleri dakikalar içinde vurabilecek kapasitenin öne çıkması, dünya güvenlik mimarisinin onlarca yıldır görülmeyen bir riske maruz kaldığını ortaya koydu.
Batı’da sirenlerin sesi hiç olmadığı kadar yükseliyor. Çünkü bugün artık açık bir gerçek var: Vladimir Putin’in masasındaki tek bir düğme, Londra’dan New York’a kadar dünyanın en büyük metropollerini birkaç dakika içinde küle çevirebilecek güçte.
Kremlin’in kapalı kapıları ardında, kıtaları haritadan silmeyi hedefleyen yeni nesil nükleer silahlar sessizce devreye alınıyor. Rusya’nın amacı bir savaşı kazanmak değil; gezegenin tamamına “diz çök” mesajı verecek bir korku doktrini kurmak.
Daily Mail, Kremlin’in bu tabloyu artık saklamadığını ve Putin’in son açıklamalarıyla nükleer kapasite gerçeğini yeniden dünya gündemine getirdiğini aktardı. Gazeteye göre Putin, yeni nesil süper silahların testlerini duyururken, Rusya’nın elindeki sistemlerin “benzeri olmadığını” vurgulayan çıkışlarıyla Batı başkentlerinde alarm seviyesini daha da yükseltti.
Moskova’nın test ettiği sistemler, klasik füze ve bombaların çok ötesinde. Uzun menzilli hipersonik planörlerden nükleer reaktörle çalışan seyir füzelerine, sualtı tsunami torpidolarından uzay tabanlı nükleer yeteneklere kadar geniş bir yelpaze artık aktif test aşamasında.
Kremlin’in duyurduğu her yeni test sonrası Batılı yetkililer açık şekilde aynı endişeyi paylaşıyor: Dünya, 1962 Küba Krizi’nden bu yana ilk kez nükleer kıyamete bu kadar yakın.
İşte Putin’in masasında duran ve tek emirle dünyayı saniyeler içinde değiştirecek o gizli silahların detayları:
POSEİDON: KREMLİN’İN "TSUNAMİ" SİLAHI
Moskova’nın yer altındaki laboratuvarlarından donanmanın derin su test sahalarına kadar uzanan bu yeni nükleer programın merkezinde, dünyayı saniyeler içinde felç edebilecek dört kritik sistem bulunuyor. Bunların ilki, Rusya'nın “tsunami torpidosu” olarak bilinen Poseidon.
Nükleer reaktörle çalışan devasa sualtı insansız aracı, kıyı şehirlerini yüzlerce kilometre içeriye kadar süpürebilecek radyoaktif okyanus duvarları oluşturmak için tasarlandı. Putin’in “durdurulamaz” olarak tanımladığı bu sistemin son testini bizzat duyurması, Batı’da paniğin fitilini ateşledi.
UÇAN ÇERNOBİL: NÜKLEER REAKTÖRLÜ BUREVESTNİK SEYİR FÜZESİ
Bir diğer tehdit ise Rus medyasının “Uçan Çernobil” dediği Burevestnik. Küçük bir nükleer reaktörle havada saatlerce dolaşabilen bu seyir füzesi, menzil sınırlarını tamamen ortadan kaldırıyor. 2019’daki test kazasında Rus nükleer uzmanlarının hayatını kaybetmesi, programın risk boyutunu ortaya koymuştu. Ancak Moskova geri adım atmadı; füzenin “başarıyla” test edildiğini açıklayan Putin, sistemin dünyada eşi olmadığını söyleyerek Batı’ya açık bir mesaj gönderdi.
AVANGARD: ATMOSFERDE 15.000 MPH HIZLA SÜZÜLEN KABUS
Rusya’nın üçüncü silahı, hipersonik saldırı kapasitesini hiperbolik bir seviyeye taşıdığı söylenen Avangard. Atmosfere 15 bin mil/saatten yüksek hızla girip rota değiştirebilen bu süzülme aracı, erken uyarı sistemlerini tamamen devre dışı bırakabilecek yapısıyla NATO’nun en kritik kabusu haline geldi. Kremlin, Avangard’ın Sovyet döneminden kalma füzelerle konuşlandırıldığını ve yakın gelecekte Sarmat sistemlerine de entegre edileceğini açıkladı.
UZAYDA NÜKLEER BOMBA İHTİMALİ: COSMOS-2553 VE YÖRÜNGE GERİLİMİ
Listenin en endişe verici başlıklarından biri ise uzay tabanlı nükleer yetenekler. ABD istihbaratı, Rusya’nın yörüngeye gönderdiği Cosmos-2553 uydusunun bir “nükleer anti-uydu kapasitesi” için test edildiğini düşünüyor.
Böyle bir silah, uyduları kör ederek iletişimi, GPS sistemlerini, askeri ağları ve modern yaşamın tüm altyapısını bir anda çökertme potansiyeli taşıyor. Washington'un bu tehdide ilişkin BM’de sunduğu kararın Moskova tarafından veto edilmesi, şüpheleri daha da güçlendirdi.
SATAN II (SARMAT): DÜNYANIN EN BÜYÜK KITALARARASI NÜKLEER FÜZESİ
Tüm bu silahların yanında Rusya hâlâ kıtalararası balistik füzesi Sarmat ile dünya genelindeki en yıkıcı stratejik kapasiteye sahip olduğunu iddia ediyor. NATO’nun "Satan II" olarak adlandırdığı füzenin 200 tonluk ağırlığı ve çoklu bağımsız savaş başlığı taşıma kabiliyeti nedeniyle tek bir ateşleme yüzlerce kilometrekareyi haritadan silebiliyor.
KİNZHAL VE ZİRCON: “DAKİKALAR İÇİNDE BAŞKENTLERİ VURABİLECEK” HİPERSONİK SALDIRILAR
Kinzhal füzeleri MiG-31K’lardan fırlatılıyor ve geleneksel savunma sistemlerinin yakalayamayacağı hızlara ulaşabiliyor. Zircon ise denizaltı veya gemilerden fırlatılarak 7 bin mil/saat hıza çıkıyor.
Rus devlet yayıncıları, Zircon’un bir uçak gemisi grubunu “saniyeler içinde yok edebileceğini” iddia ediyor.
PERESVET LAZER SİSTEMİ: UYDULARI KÖR EDEBİLEN GİZEMLİ TEKNOLOJİ
Rusya’nın tanıttığı Peresvet sistemi, Kremlin’e göre uyduları etkisiz hâle getirebiliyor, optik sensörleri yakarak Batı’nın keşif kapasitesini devre dışı bırakabiliyor. Sistemin gerçek performansı gizli tutuluyor.
60 YIL SONRA İLK KEZ
60 yıldır ilk kez, Avrupa’nın güvenlik mimarisi, Rusya’nın saniyeler içinde etkili olabilecek yeni silah kapasitesi nedeniyle bu kadar yüksek bir tehdit algısıyla karşı karşıya.
Batı’daki değerlendirmelere göre Moskova’nın mesajı net: Rusya, en ileri teknolojiye sahip nükleer sistemleri devreye sokabilecek kapasitede olduğunu açıkça gösteriyor ve dünya, uzun süredir görülmeyen ölçekte bir güvenlik gerilimiyle karşı karşıya bulunuyor.
