'Maarif Düşüncemizin Kuramsal Temelleri' çalıştayı sona erdi
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin “köklerden geleceğe köprü kurma” çağrısını merkeze alan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Yaygınlaştırma Çalışmaları - Tokat Çalıştayı, 17-18 Kasım 2025 tarihlerinde öğretmenlerin yoğun katılımı ile tamamlandı. Bu buluşma ile “Maarif Düşüncemizin Kuramsal Temelleri Projesi” bir kez daha güçlü, dinamik ve sahadan beslenen bir zemine kavuşmuş oldu.
Tokat İl Millî Eğitim Müdürlüğünün ev sahipliğinde gerçekleşen çalıştay; öğretmenleri, uzman eğitimcileri ve eğitim STK temsilcilerini aynı masada buluşturarak Türkiye’nin maarif arayışına yeni bir soluk kazandırdı. Katılımcılar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni kendi kavramları, kendi kurucu referansları ve kendi eğitim felsefesiyle birlikte değerlendirme fırsatı buldu.
YOĞUN MÜZAKERE, VERİMLİ TARTIŞMA ORTAMI
Çalıştay boyunca öğretmenlerin sahadan getirdikleri tecrübeler, modelin kuramsal çerçevesiyle buluştu. Program hem heyecan verici hem de eğitimin gerçek sorunlarını görünür kılan son derece verimli bir tartışma zemini sundu.
Tokat Çalıştayı, aynı zamanda “Maarif Düşüncemiz” projesinin yeniden değerlendirildiği, eleştirel bir gözle incelendiği ve öğretmen sorunlarının masaya yatırıldığı önemli bir platforma dönüştü. Böylece modelin hem gelişmesine hem de eksik yönlerinin doğru biçimde tespit edilmesine katkı sağladı.
"HİZMET İÇİ EĞİTİM ŞARTTIR"
Öğretmenler Günü’nün hemen arefesinde tamamlanan çalıştayda, öğretmenler gününe de dikkat çekilerek öğretmenlerin karşılaştığı temel sorunlara özel bir vurgu yapıldı. Bu vesileyle öğretmenlerimizin günü tebrik edilirken, katılımcılar Maarif Modelinin önündeki engellerin kaldırılabilmesi için nitelikli, uzun soluklu ve sürekli bir hizmet içi eğitim programının zorunlu olduğunu özellikle ifade ettiler.
Maarif Modelinin sahada anlaşılmasını zorlaştıran en büyük engel, geleneksel tarzda, kalabalık gruplara yönelik ve etkisi sınırlı “seminer tipi” sunumların hâlâ yaygın biçimde uygulanmasıdır. Modelin gerçek anlamda benimsenebilmesi için; kaynak ve doküman desteği güçlü, geri bildirim mekanizmaları bulunan, görsel ve etkileşimli yöntemlerin kullanıldığı ve uygulama ağırlıklı hizmet içi eğitim modellerine geçilmesi gerekmektedir. Bu süreçte eğitim fakültelerinin ve Millî Eğitim Akademilerinin aktif rol üstlenmesi ortak bir ihtiyaç ve beklenti olarak öne çıkmaktadır.
EĞİTİMİN KRONİK SORUNLARI AÇIKÇA DİLE GETİRİLDİ
Çalıştayda görüş birliğiyle ifade edilen temel tespitler şöyle özetlenebilir:
- Mevcut merkezi sınav sistemi, müfredata paralel işleyen bir “gölge müfredat” oluşturarak öğretimin doğal akışını bozmakta; öğrenmeyi sınav başarısına indirgemektedir.
- Zorunlu lise eğitimi ve tek tip/tekelci müfredat, öğretmenlerin mesleki özgürlüğünü ve üretkenliğini sınırlayan yapısal sorunlar olarak ele alındı.
- Köye, mahalleye ve okul türüne göre esnek ve yerel bir müfredat ihtiyacı vurgulandı.
- MESEM’lerin yaygınlaştırılması, mesleki eğitimin güçlendirilmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendirildi.
- Maarif Modelinin sahada karşılık bulabilmesi için öğretmen gerçekliğinin, okul ikliminin ve yerel ihtiyaçların mutlaka hesaba katılması gerektiği belirtildi.
SONUÇ: TEORİDEN UYGULAMAYA UZANAN BİR KAVŞAK
Tokat’ta gerçekleştirilen bu çalıştay, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin hem düşünsel temellerine hem de uygulamada karşılaşacağı pratik meselelere ışık tutması bakımından önemli bir eşik noktası olmuştur.
Bu buluşma, hem modelin güçlenmesine hem de öğretmenlerimizin sesinin doğrudan duyulmasına imkân vermesi açısından değerli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
MAARİF DÜŞÜNCEMİZİN KURAMSAL TEMELLERİ PROJESİ
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uygulamaya konulmasıyla birlikte önemi daha da artan “Maarif Düşüncemizin Kuramsal Temelleri Projesi”, güçlü bir düşünsel altyapı oluşturma hedefi doğrultusunda adım adım ilerlemektedir. Projenin ilk cildi 2024 yılında yayımlanmış; 21–22 Ocak 2023’te Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde birinci cilde dair toplantı, 29–30 Haziran 2024’te TÜGVA Genel Merkezinde ise ikinci cilt toplantısı düzenlenmişti. Tokat’ta gerçekleştirilen bu toplantı ise, serinin üçüncü cildine giden yolu açan kritik bir hazırlık sürecini temsil etmektedir.
Kuramsal Temeller I ve Kuramsal Temeller II, PEGEM Yayınları tarafından neşredilmiş; her birinde 22’şer öncü maarif düşünürü ve filozofunun eğitim alanındaki yenilikleri, özgün kavramları ve buluşları ilmî bir disiplin içerisinde ele alınmıştır. Bugüne kadar büyük bölümü ülkemizin kendi eğitim bilimcilerinden oluşan yaklaşık yüz akademisyen, bu projeye doğrudan katkı sunmuş; proje “kökleri derinde, dalları geleceğe uzanan” geniş kapsamlı bir düşünce platformuna dönüşmüştür.
Üçüncü cilt için gerçekleştirilen bu öncü çalıştayda ise, İslâm–Türk düşünce geleneğinin eğitim ufkunu şekillendiren yedi isim merkeze alınmış; günümüz eğitiminin yapısal açmazları, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin sunduğu çerçeve içinde, kadim düşünce mirasının imkânları ışığında derinlikli biçimde müzakere edilmiştir. Böylece geçmişin hikmet kaynakları ile bugünün ihtiyaçları arasında bir köprü kurularak, geleneksel maarif birikiminin çağdaş eğitim sorunlarına nasıl çözüm üretebileceği tartışılmıştır.
AÇILIŞ PANELİ VE VURGU NOKTALARI
Açılış paneli, Tokat İl Millî Eğitim Müdürü Hüseyin Kır tarafından yönetildi. Kır’ın, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin sahada anlaşılması, öğretmenler tarafından benimsenmesi ve yerel ölçekte yaygınlaştırılması için yürüttüğü çalışmalar dikkat çekmektedir.
Panelde, uzun yıllardır Türkiye’nin maarif ve bilim düşüncesinin hem akademik çevrelerde hem de sivil toplumda anlaşılması ve tartışılması için emek veren Maarif Platformu Başkanı Prof. Dr. Osman Çakmak söz aldı. Çakmak’ın, Maarif Platformu aracılığıyla STK’lar, eğitim gönüllüleri ve entelektüel çevreler arasında oluşturduğu “düşünce derneği” üslubundaki fikrî çabaların, Kuramsal Temeller projesinin şekillenmesinde temel dinamiklerden biri olduğu vurgulandı.
Bu vesileyle Maarif Platformu’nun, Türkiye’nin maarif meselesini günübirlik tartışmaların ötesine taşıyarak, kökleri sağlam, zihni berrak ve toplumsal tabanı geniş bir düşünce zeminine oturtma konusundaki ısrarlı duruşuna da dikkat çekildi.
Panelde proje koordinatörleri Bayram Özer, Burhan Akpınar ve Behçet Oral söz alarak hem çalıştay dizisinin temel amacını hem de Türkiye’de eğitim tartışmalarının ulaştığı kritik eşikleri değerlendirdiler.
Tartışmalarda özellikle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin eğitim sistemine kazandırmayı hedeflediği yeni yön, ilke ve istikametler ele alındı. Bu büyük maarif yolculuğu içinde Kuramsal Temeller Projesi’nin sağlayabileceği katkı ve üstlenebileceği stratejik rol güçlü biçimde vurgulandı.
Tartışmalar, bir yandan kurucu düşünürlerin eğitim yaklaşımlarının bugünün müfredat ihtiyacına nasıl entegre edilebileceğine odaklanırken; diğer yandan Türkiye’de eğitimin karşı karşıya bulunduğu güncel darboğazlar analitik bir yaklaşımla ele alındı. Sınav merkezli yapı, yerel esnekliği engelleyen tek-tip müfredat, pedagojik niteliği zayıflatan yüzeysel hizmet içi eğitim anlayışı gibi sorunlar, eğitimin dönüşmesi gereken kritik alanlar olarak defalarca gündeme geldi.
Müzakereler, akademik yoğunluğu kadar pratik yönüyle de dikkati çekti. Katılımcılar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin kavramsal çerçevesinde yer alan “İnsan-ı Kâmil”, “Erdemli Birey”, “Maziden Atiye Köprü” ve “Bütüncül Eğitim” gibi temel unsurların gerçek anlamda karşılık bulabilmesi için yerli ve sahici bir kavramsallaştırma sürecinin zorunlu olduğunu vurguladılar. Eğitimde amaç–yöntem–değer bütünlüğünün kendi medeniyet birikimimizle uyumlu hâle getirilmesi, ancak bu kavramsal altyapının güçlendirilmesiyle mümkün görülmektedir.
ÇALIŞTAY BİLDİRGESİ
Çalıştay sonunda Çalıştay Bilim Kurulu İmzası ile bir bildirge yayınlandı. Bilim Kurulu değerlendirmelerinde öne çıkan en dikkat çekici bulgulardan biri, modern pedagojinin temel kabul edilen birçok kavram, yöntem ve modelinin, aslında İslâm düşünce geleneğinde çok daha önce sistematik biçimde ortaya konulmuş olduğunun yeniden teyit edilmesiydi. Gazalî’nin psikoloji ve benlik çözümlemeleri, İbnü’l-Arabî’nin insan–varlık ilişkisine dair derinlikli okumaları, Mevlânâ’nın duygu, davranış ve iç dönüşüme dair tespitleri, Batı’da yüzyıllar sonra kavramsallaştırılan birçok yaklaşımın öncülleri olarak ele alındı. Bu hatırlayış, katılımcılar arasında hem tarihsel özgüveni pekiştiren hem de yerli bir maarif hamlesinin imkânını doğrulayan güçlü bir etki oluşturdu.
Çalıştay Bilim Kurulu, toplantı sonunda yaptığı değerlendirme açıklamasında Tokat programını yalnızca bir akademik buluşma olarak değil; millî maarifin kuramsal omurgasını yeniden inşa etmeye yönelik fikrî bir yeniden doğuş hamlesi olarak tanımladı. Bu hamlenin, merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin’in medeniyet hafızasını uyandırmaya yönelik büyük mücadelesinin, eğitim alanına taşınmış güncel bir devamı olduğu ifade edildi.
Açıklamada, Nurettin Topçu’nun meşhur “Felsefesi olmayan milletin mektebi de olmaz” sözü hatırlatılarak, Türkiye’nin eğitim anlayışındaki dönüşüm ihtiyacının yalnızca yapısal değil; aynı zamanda ahlakî, zihinsel ve kültürel bir diriliş gerektirdiği belirtildi. Bilim Kurulu, bu çalıştayın tam da bu noktada, Topçu’nun işaret ettiği “hareket ve irfan merkezli” eğitim tasavvuruna yeni bir kapı araladığını vurguladı.
Çalıştay bildirgesinde de ifade edildiği üzere projenin temel amacı; millî kimliğimizi şekillendiren, bizi biz yapan maarif alanındaki kurucu fikirleri yeniden ele almak; eğitim, insan, bilgi, ahlâk ve toplum tasavvurlarını eleştirel bir dikkatle çözümleyip güncellemek ve bu düşünsel birikimi 21. yüzyılın ihtiyaçlarıyla buluşturmaktır. Böylece güncel Maarif Modeli’nin kavramsal temelleri, hem geleneğimizin sunduğu derin imkânlarla hem de çağın ortaya çıkardığı gerekliliklerle daha sağlam ve bütüncül bir yapıya kavuşturulmaktadır.
Bu çalışmalar, kadim bir düşünce mirasını modern dünyanın talepleriyle yeniden irtibatlandırarak, Türkiye’nin geleceğe yönelen eğitim vizyonu için sağlam, tutarlı ve kendi ruhuna yaslanan bir zemin inşa etmeyi amaçlamaktadır.
ÇALIŞTAY BİLİM KURULU
Bayram Özer (Prof. Dr. OMÜ; Eğitim Fakültesi, Samsun)
Behçet Oral (Prof. Dr. DÜ, Eğitim Fakültesi Diyarbakır)
Burhan Akpınar (Prof. Dr., DÜ, Eğitim Fakültesi, Elazığ)
Cihad Şentürk (Doç. Dr. KMU, Eğitim Fakültesi Karaman)
Hüseyin Kır (Milli Eğitim Müdürü; Tokat)
Muhammed Şevki Aydın (Prof. Dr. NEVÜ, Eğitim Fakültesi, Nevşehir)
Osman Çakmak (İRÜ, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, İstanbul.)
Sait Kurşunluoğlu (Prof. Dr., OMÜ, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Samsun)
Taha Yazar (Doç. Dr. DÜ, Eğitim Fakültesi, Diyarbakır)
