Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

Sâlim adında bir Müslüman, başından geçenleri şöyle anlatıyor:

Küffâr memleketinde esirdim. Bir nöbetçi asker de başımda bekliyordu.

Bu asker, birinden;

“Müslümanlar darda kalınca, Seyyid Ahmed Bedevî adındaki bir evliyâdan yardım ister, O da gelip onları kurtarır” diye duymuş.

Bir gün bana;

“Sakın hâ! Sen de Seyyid Ahmed Bedevî denen evliyâdan yardım istemeyesin. Bunu sezersem pişmân ederim seni, ona göre!” dedi.

Soktu beni bir sandık içine.

Kendi dahî uzandı üzerine.

Ben, o sandığın içinde;

“Yâ Seyyid Ahmed! Allah'ın izniyle yetiş, bana yardım et” dedim.

O anda yetişti mübârek zât. Sandığı, üstündeki nöbetçi askerle birlikte alıp bilinmeyen bir yere koyuverdi.

Beni sandıktan çıkardı...

Sonra kayboldu birden...

Asker de uyandı ve beni dışarıda görünce; “Biz neredeyiz?” diye sordu.

İnsanlara sorduk:

“Burası neredir?”

“Mısır’a iki aylık yoldur” dediler.

Asker bunu duyunca;

“Neler oluyor?” dedi.

Ben de ona;

“Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri getirdi bizi buraya. O ve onun gibi velîler, darda kalan kullara, işte böyle yardım ederler” dedim.

Merakla sordu:

“Sen yardım istedin mi?”

“Evet, Ahmed Bedevî hazretlerine hâlimi arz ettim, gelip kurtardı beni.

Asker, şehâdeti söyleyip îmânla şereflendi.”

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR