Çin, ürünleri beğenirse peyniri karneyle alırız

Çin, ürünleri beğenirse peyniri karneyle alırız
EKONOMİ Haberleri

Avrupa'ya ihracatını yüzde 20 artıran, Çin'e ihracat için çalışmalarını yoğunlaştıran Muratbey'in Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol "Bütün dünya evde kaldı, peynir tüketimi arttı. Avrupa'ya ihracat yüzde 20 büyüdü. Çin ise sektörü uçurabilir" dedi.

CANAN ERASLAN

Türkiye, özellikle tüketim ürünlerinde pandemi döneminin öne çıkan ülkelerinden oldu. Gıda ihracatındaki artış da önümüzdeki dönem için tüm üreticiler için bir işaret fişeği gibi. Salgın döneminde Avrupa'ya ihracatlarını yüzde 20 artırdıklarını, ihracatın cirodaki payını yüzde 40'a çıkarmayı planladıklarını söyleyen peynir markası Muratbey'in Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, süt ürünleri ihracatına dair izin çıkan Çin için büyük umutları olduğunu dile getirdi. Beklentisini "Çekik gözlüler peynir çeşitlerimizi çok beğendi. Bunu satın almaya döndürürlerse bu ülkeye ihracat patlar. Türkiye'de peyniri karneyle alırız" şeklinde esprili dille anlatan Necmi Erol, Güvenilir Ürün Platformunun Celal Toprak moderatörlüğünde gerçekleştirdiği 'Muratbey ile Peynir Sohbetleri' söyleşisinde gazeteci, perakendeci ve sosyal tarafların sorularını cevapladı. Erol "Avrupa ülkeleri dâhil olmak üzere kendi markamızla Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, Fransa, İngiltere gibi pek çok ülkeye peynir ihraç ediyoruz. Bizim için gurur verici. İhracatın cirodaki payı yüzde 5'ten yüzde 20'ye çıktı, hedefimiz yüzde 40. Tüm dünyada insanlar evde kaldığı zaman kolay hazırlanan atıştırmalıklara yöneldi. Peynir burada büyük talep gördü. Hedefimiz Çin'e ihracatta başarı kazanmak. Bunu gerçekleştirebilirsek sektörümüz için çok önemli sonuçlar doğacaktır" diye konuştu.

AVRUPA'DA YÜZDE 500 ARTIŞ
Türkiye'de 200'ün üzerinde peynir çeşidi bulunduğunu, kendilerinin makinesini de geliştirmek suretiyle birçok inovatif peynir ürettiklerini söyleyen Necmi Erol, birçok Türk ihracatçısının olduğu gibi, kendilerinin de sıkıntısının pazarlama olduğunu dile getirdi. Erol "Nasıl bizim üreticimizin 10-15 liraya ürettiği gömlek, üzerine bir marka işlendiğinde 10 katı fiyata satılıyorsa, bu ürünlerde de aynı şey var. Giysi tercihlerini değiştirebilirsiniz ama damak tadını değiştirmek çok zor. Orta Doğu pazarından önceki firmaları ikinci plana attık, çok iyi gidiyoruz. Avrupa'da yükseliş var. Dört zincir mağazada ürünlerimiz satılıyor. İyi ve standart ürün yapar, bunu iyi pazarlarsak çok önemli başarılara imza atabiliriz. Çünkü Avrupa'da son beş yılda ihracatımız yüzde 500 artmış durumda. Artmaya da devam ediyor" dedi.

HİÇ SÜT KULLANMADAN PEYNİR BİLE ÜRETTİLER
Peynir sohbetleri sırasında Necmi Erol'a en fazla sorulan sorulardan biri de iyi peynir, sağlıklı peynir, sahteciler ve vurguncular oldu. Erol, bu sorulara şöyle cevap verdi: 30 yıldır peynir sanayicisiyiz. İlk günden bu yana inovasyon hedefimiz var. Türkiye'de ise taklit ve tağşiş her zaman var. 20 yıl önce bu ülkede kaşarda bitkisel yağ gündeme geldi. En büyük sanayiciler buna dâhil oldu. Vatandaş ucuz almak, market çok satmak, sanayici kazanmak istedi, bu işe girdi. Hayvancılık sektörünün batış sebeplerinden biri bu. Türkiye'de 2008 krizinde süt 63 kuruştan 42 kuruşa kadar indi. Çünkü hiç süt kullanmadan peynir ürettiler bu ülkede. Tozcular piyasayı toz duman etti. 1,5 milyon sağmal inek kesime gitti.

15 LİRAYA PEYNİR SATAN SAHTEKÂRIM DİYE BAĞIRIYOR
Necmi Erol: 10 litre sütten 1 kilogram kaşar peyniri, 7 litre sütten 1 kilogram beyaz klasik peynir üretiliyor. Bu durumda 15 liraya kaşar satıyorum diyen, alenen 'sahtekârım' diye bağırıyor demektir. Bugün aşırı fiyatla fırsatçılık yapacak babayiğit sanayici yok. Aşırı rekabet var. İhtiyaçtan fazla market olması, fiyatları farklılaştırıyor. Cirosu düşen kampanyayla çok satıp sürümden kazanmak istiyor. Yüzde 15-20 fark olabiliyor fiyatta. Fakat tağşiş affedilmemeli. Cezalar caydırıcı olmalı. Sahtekârlık yapan kazancının çok küçük miktarını ceza olarak veriyorsa, bunu yapmaya devam eder.

GENÇLER KÖYÜNDE KALSIN DİYE ÇALIŞMA YAPILMALI
"Gençler şehirde güvenlik görevlisi olmayı, babasının çiftliğinde sağlayacağı üç kat kazanca tercih ediyor. Çünkü memleketinde sosyal hayat yok. Ekonomik ve sosyal hayat zenginleştirilmeli. Köyler bugün 'toprağımda öleyim' deyip dönen yaşlılarla dolu. Geliri iyi olsa bile genç köyünde kalmıyor, köyüne dönmüyor. Bunu tersine çevirmeliyiz”

SÜTE ZAM İÇİN HİÇ SEBEP YOK
Bütün dünyada süte talebin azaldığını, Çin talebindeki keskin düşüş sebebiyle ABD'de sütün elde kaldığını, Türkiye'de de azalan turist sebebiyle süt fazlalığı bulunduğunu söyleyen Erol "Bugünlerde süte ve dolayısıyla süt ürünlerine zam konuşuluyor. Bunun gerekçesi yok. Neden zam? 2,30 TL, 2020 sonuna kadar alınmış ve alındığında üreticiyi sevindirmiş bir rakam. Zammın gerekçesi yok" dedi. Erol, son dönemde geliri düşenlerin lor peynir talebini patlattığını dile getirdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...