Kuyumcukent'in 'kota' derdi CİMER'e havale! 'Fatura bize kesildi' diyen ihracatçı: Gram altından da vergi alınsın

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Kuyumcukent'in 'kota' derdi CİMER'e havale! 'Fatura bize kesildi' diyen ihracatçı: Gram altından da vergi alınsın
Altın, Kota, İhracat, İşsizlik, Haber
Ekonomi Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Altın ithalatına getirilen kota mücevher ihracatçısını zora soktu. “Son iki yılda kapanan mücevher üreticisi ve ihracatçısı 200’ü geçti, yaklaşık 15 bin kişi işsiz kaldı” diyen TÜİD Başkanı Mustafa Kamar, Kuyumcukent esnafıyla yaptığı toplantıda, çözüm için “CİMER’e bütün firmalar yazsın” derken, kota uygulamasının kaldırılmasını, gram altın gibi tasarruf ürünlerine vergi getirilmesini talep etti.

Hükümetin cari açığı azaltmak amacıyla altın ithalatında uyguladığı kota ve buna bağlı suistimaller, iki yıl öncesine kadar sektörde dünya lideri konumuna yükselen Türkiye’nin mücevher üretimi ve ihracatına ağır darbe vurdu.

Ocak-Eylül 2025’te mücevher ihracatı kilogram bazında yüzde 41,4 azalırken, 6 bin üretici ile yaklaşık 40 bin çalışanın bulunduğu sektörde birçok firma kapandı veya üretimini azaltmak zorunda kaldı.

Kuyumcukent'in 'kota' derdi CİMER'e havale! 'Fatura bize kesildi' diyen ihracatçı: Gram altından da vergi alınsın - 1. Resim


Takı Üreticileri ve İhracatçıları Derneği (TÜİD) Başkanı Kamar, uluslararası fuarlara katılan firma sayısının 120’den 40’a düştüğünü vurgulayarak Türkiye’nin mücevher üretimi ve ihracatının durumunu yoğun bakımdaki hastaya benzetti.

Kamar, sorunun kalıcı çözümü için yalnızca kotanın kaldırılmasının yeterli olmayacağını, mevzuatın yeniden yazılması gerektiğini belirtti.

Kuyumcukent’te üreticilerle düzenlediği toplantıda sektörün giderek kangrenleşen sorunlarına değinen Kamar, Türkiye’nin 2003’te dünya mücevher ihracatından sadece binde 5 pay aldığını, teşvikler sayesinde 2020’de sektörün dünya pazarından aldığı payın yüzde 10’a yaklaştığını kaydetti.

“İtalya’yı geride bıraktık. Orta Doğu ve Orta Asya’nın cash and carry pazarını ele geçirdik. Birçok yabancı firma Türkiye’de mağaza açtı. Sektör, 10 milyar doları ihracattan, 10 milyar doları da turiste ve Laleli’den yapılan satışlardan olmak üzere toplamda 20 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştı. Ancak ‘altın çağ’ olarak adlandırdığımız bu dönem, yanlış tedaviler ve yanlış tespitler sayesinde Ağustos 2023’te altın ithalatına getirilen kota ile sona erdi. Kota uygulaması kendi zenginlerini oluşturdu. 10-15 firma imtiyazlı konuma gelirken, işini düzgün yapan, özellikle KOBİ ölçeğindeki firmalar mağdur edildi. Birçok firma üretimini düşürmek ya da tamamen durdurmak zorunda kaldı. Bazı firmalar üretimlerini Çin, Dubai ve Malezya gibi ülkelere kaydırdı.  Kuyumcukent’te bir dönem kiralayacak yer yoktu ve üç vardiyaya çıkmıştık. Şimdi dükkânlar boş, atölyelerin çoğu 15 gün çalışıyor, 15 gün tatil yapıyor. Son iki yılda kapanan mücevher üreticisi ve ihracatçısı 200’ü geçti, yaklaşık 15 bin kişi işsiz kaldı” değerlendirmesini yaptı.


İHRACAT 23 MİLYAR DOLAR OLURDU

Altına dayalı enflasyon muhasebesi çıkarılmazsa, Türk kuyumcusunun tamamen sistem içine sokulmasının mümkün olmadığına işaret eden Kamar, bu gidişle 3-4 yıl içinde sektörde kimsenin kalmayacağını söyledi. Kamar, tasarruf için alınan gram altın, sarrafiye ve 22 ayarda gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini, vergilendirme olması gerektiğini savundu. Pazarı tamamen İtalya ve Dubaililere kaybettiklerini anlatan Kamar, kota uygulaması olmasaydı 2022’de yapılan 185 tonluk satış esas alındığında Türkiye’nin ihracatının 23 milyar dolara ulaşacağını belirtti. Üreticilere de çağrı yapan Kamar, “CİMER’e bütün firmalar yazsın. Hepimizin ekmeği bu. Eğer pazarı kaybedersek içimizdeki 3-4 tanesinin iş yapması da yetmez” dedi.


DÜNYA İLE ARAMIZDA 10 BİN DOLAR FARK VAR

Kota uygulamasına gerekçe gösterilen altın ithalatındaki artış ve cari açıktan mücevher ihracatçısının sorumlu olmadığını savunan Kamar, şöyle konuştu:

Peki cari açık neden artıyor? Altının kilogramı yurt dışında 130 bin dolarken Türkiye’de 140 bin dolardan satılıyor. Aradaki 10 bin dolar farkı fırsata dönüştüren 10-15 firma, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında astronomik düzeyde ithalat yapıyor. Merkez Bankası rezerv biriktirmek için altın ithal ediyor.

Diğer taraftan hane halkı enflasyondan korunmak için tasarrufunu altında değerlendiriyor. Gerçek durum böyle olmasına rağmen devlet, cari açığın faturasını mücevher ihracatçısına kesiyor. Altının kilogramını dünya ortalamasından 8-9 bin dolar daha pahalıya alıyoruz.

Dolayısıyla fiyat tutturamıyoruz ve müşteriyi kaybediyoruz. Biz 2024’ün 9 aylık döneminde 9.957 kilogram mücevher ihracatı karşılığında 5 milyar 404 milyon dolar gelir elde etmiştik. Bu yılın aynı döneminde ise 5.838 kilogramlık ihracat karşılığında ülkemize 6 milyar 175 milyon dolar döviz kazandırmışız. Değer olarak yüzde 14,3 artıda görünmekle birlikte kilogram bazında yüzde 41,4 eksideyiz.

ÇÖZÜM İÇİN NE YAPMALI?

  • Altına dayalı enflasyon muhasebesine geçilmeli.
  • Stok affı çıkarılmalı.
  • Altın ithalatında kota kaldırılarak mevzuat eski hâline döndürülmeli.
  • Firmalar, ihracat ettikleri kadar altını serbestçe ithal edebilmeli.
  • Merkez Bankası’nın altın ithalatı ayrı bir başlık altında gösterilmeli.
  • Problemin esas sebebi olan bireysel yatırım amaçlı ürünlerle ilgili çözüm bulunmalı.
  • Kapasite kullanımı sıkı bir şekilde denetlenmeli.
  • DİR ve HİR rejimi eski hâline getirilmelidir.
  • Her türlü mevzuatı suistimal edenler en ağır şekilde cezalandırılmalı.
  • İmtiyaz tanınacak firmalarda özellikle Mücevher İhracatçıları Birliği üyesi ve 2023 yılından önce kurulmuş olma şartı aranmalı.
  • Özellikle tasarruf için alınan gram altın, sarrafiye ve 22 ayarda gerekli kontrol ve vergilendirme yapılmalı.
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...