"Yemek yedik, karakola düştük!" Yasa dışı bahis çeteleri restoranların POS cihazında

Yasa dışı bahis siteleri ve diğer suç örgütleri elde ettikleri kara parayı, paravan berber, market, restoran gibi işletmelerin POS’larını kullanarak masum müşterilerin üzerinden aklıyor. 5 bin liranın üzerinde POS veya QR ile hesap ödeyen kendini bir anda çete üyeliğinden sorgulanırken bulabilir...
KAAN ZENGİNLİ - Maliye ekiplerinin ve kolluk kuvvetlerinin yürüttüğü operasyonlar sayesinde, yasa dışı bahis çetelerinin elde ettikleri kara parayı POS cihazları, QR kodları veya farklı uygulamalar kullanarak akladıkları ortaya çıktı. Hiçbir şeyden haberi olmayan müşterilerin, farkında bile olmadan bu kanun dışı para aklama döngüsüne katılmış oldukları belirlendi. Bir restoran, berber veya markete kredi veya banka kartıyla yaptığınız ödemenin organize suç şebekesinin hesabına geçme tehlikesine karşı uyaran uzmanlar bir dizi tavsiyede bulundu. Uzmanlar, masum müşteriler üzerinden kara paranın aklanmasını “üç aşamalı döngü” olarak açıklıyor:
1- Yerleştirme: Kara paranın sisteme girişi: Bahis çeteleri için en riskli aşama, fiziki nakit olarak ele geçen yasa dışı gelirin finansal sisteme ilk kez sokulduğu andır. POS’lu işletmeler bu noktada devreye giriyor.
Nakit sorununun çözümü: Çeteler, internet üzerinden topladıkları bahisleri genellikle kripto para veya dijital cüzdanlar gibi izi sürülmesi zor yöntemlerle alırlar. Ancak bu paraları fiziki dünyada kullanabilmek veya örgüt mensuplarına dağıtabilmek için “aklanmış” olması gerekir. İşte burada, mağazaların POS’undan geçirilen sahte ödemeler devreye girer. Çete, elindeki kara parayı, sanki bir müşteri o mağazadan alışveriş yapmış ve nakit ödemiş gibi gösterir. Mağazanın hesabına “temiz” para girer. Karşılığında mağaza sahibine bir komisyon ödenir.
2- Paranın kaynağının gizlenmesi: Sisteme giren para, hemen çetelerin hesabına çekilmez. Bu, çok dikkat çekici olur. Bunun yerine, para birkaç farklı işletme hesabı arasında karmaşık bir şekilde dolaştırılır.
Havale-havale dolaşım: Aynı çeteyle çalışan bir başka restorana “tedarik bedeli” olarak havale yapılır. O restorandan bir nakliye firmasına “nakliye ücreti” olarak transfer edilir. Bu firmadan da bir inşaat şirketine “malzeme bedeli” olarak geçer. Her bir işlem, parayı biraz daha meşru bir görünüme kavuşturur ve izini biraz daha zorlaştırır. Bu, paranın kaynağını bulmak isteyenler için âdeta bir labirent oluşturur.
3- Temiz paranın nihai kullanımı: Artık “temizlenmiş” ve meşru bir ticari gelir görünümüne kavuşmuş olan para, son aşamada asıl sahiplerine ulaştırılır.
Yatırım ve lüks tüketim: Bu aşamada para, nihai hedefine ulaşır. Çeteler, bu fonları; yüksek değerli araba, mücevher, emlak alımlarında kullanır.
Yeni yasa dışı yatırımlar: Daha büyük bahis siteleri kurmak, sunucu kiralama, yazılım geliştirme veya dijital reklamcılık için harcar.
Yasal işletmelere ortak olma: Gerçek bir şirkete ortak olarak veya yeni bir işletme kurarak, gelecekteki kara para aklama faaliyetleri için daha sağlam bir zemin oluşturur.
Örgütün diğer faaliyetlerini finanse etmede: Farklı suç örgütlerine yapılan ödemelerde veya örgüt üyelerinin maaş ödemelerinde kullanılır.
"YEMEK YEDİK, KARAKOLA DÜŞTÜK"
İstanbul Yeşilköy’de sıradan bir akşam yemeği, bir grup genç için kâbusa dönüştü. Bir restoranda yaşananlar, yasa dışı bahis şebekelerinin kara para aklama yöntemlerinin sıradan vatandaşların hayatını nasıl etkilediğini gözler önüne serdi. O geceyi anlatan mağdur vatandaşlardan biri, yaşadıkları sıkıntıyı şu sözlerle dile getirdi: 2 hafta önce Yeşilköy’de bir restorana arkadaşlarımla gittik. Hesap ödemesi restoranın kendi POS cihazı yerine farklı bir cihazdan çekildi. 5.000 TL'lik ödemeyi arkadaşım kredi kartı ile yaptı. Sonrasında bu işlemin yasa dışı bahisle bağlantılı bir hesaba aktarıldığı ortaya çıktı ve bu sebeple karakola ifadeye çağrıldık, hakkımızda adli süreç başlatıldı. Hesaplarımıza bloke konuldu. Masum olduğumuz anlaşıldı. Ancak ciddi mağduriyet yaşadık.
Bu olay, sadece buz dağının görünen yüzü. Maliye Bakanlığı ekipleri, yasa dışı bahis ve kumar şebekelerinin kara paralarını aklamak için kullandığı yöntemleri deşifre etmiş ve bu kapsamda 3 bine yakın POS cihazını tespit ederek kullanımdan kaldırmıştı. Ancak, bu şüpheli POS cihazları üzerinden daha önce yapılmış işlemler, mağdur vatandaşların başını ağrıtmaya devam ediyor. Bir işlemin, Bakanlığın “kara liste”sindeki bir POS cihazından yapılmış olması, o işlemin otomatik olarak şüpheli kategorisine alınmasına ve işlemi yapan müşteri hakkında da adli süreç başlatılmasına sebep olabiliyor.