Üç ilçe için kritik uyarı! 200'ün üzerinde yapı 'yüksek riskli' olarak belirlendi
Tunceli’nin üç ilçesinde Munzur Üniversitesi tarafından yapılan hızlı tarama çalışması, yüzlerce yapının yüksek risk taşıdığını ortaya koydu. Uzmanlar Yedisu, Ovacık ve Nazımiye faylarının periyotlarını doldurduğunu belirterek acil önlem çağrısı yaptı.
Aktif deprem kuşağında yer alan Tunceli'de kent genelinde yapı güvenliğine yönelik çalışmalar hızlandırıldı. Munzur Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından üç ilçede gerçekleştirilen bilimsel tarama sonucu ise çarpıcı verileri ortaya koydu.
Ovacık'ta 184, Nazımiye'de 186 ve Pülümür'de 172 yapının hızlı tespit yöntemiyle analiz edildiği çalışmada, yapı stokunun önemli bir bölümünün deprem açısından yüksek risk taşıdığı belirlendi. Munzur Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Mekanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Polat, söz konusu 3 ilçede 200'ün üzerinde yapının yüksek risk teşkil ettiği ve muhtemel deprem durumunda öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiği belirlendi.
"TUNCELİ, DİRİ FAYLARIN ÜZERİNE KURULU"
Tunceli'nin deprem kuşağında yer aldığını ve muhtemel bir depremde ciddi risk oluşabileceğini belirten Doç. Dr. Alper Polat, "Tunceli, diri fay hatlarının olduğu bir coğrafya üzerinde kurulu. Kuzey Anadolu Fay Zonu, Yedisu Segmenti, Ovacık Fayı ve Nazımiye Fayı, Tunceli'yi deprem riski açısından oldukça önemli bir noktaya getiriyor. Bir de bu fayların uzun yıllardır kırılmamış olması riski daha da artırıyor" dedi.
"Özellikle Yedisu Segmenti, jeoloji mühendisi hocalarımızın, uzmanların açıkladığına göre artık ömrünü doldurmuş durumda" diyen Polat, şu ifadeleri kullandı:
"200-250 yıllık periyotlardan bahsediyorlar ve bu periyod artık tamamlanmış durumda. Yedisu segmentinin, Pülümür'ün bir kısmından da geçtiğini düşünürsek ilimizi tetikleyecek, hasara yol açabilecek bir risk durumu ile karşı karşıyayız. Benzer şekilde Ovacık fay hattı da uzmanların belirttiğine göre diri durumda ve bu da periyodunu doldurmuş durumda.
Nazımiye fay hattı da aynı şekilde periyodunu doldurmuş durumda. Bu üçünün aynı anda kırıldığı senaryo, en kötü senaryo. Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda oldukça büyük bir enerji açığa çıkabilir ve bu da yapılar açısından yıkıcı boyutlara ulaşabilir. Dolayısıyla bizim burada yapmamız gereken şey, hızlı bir şekilde önlemlerimizi almak. Deprem ülkemizin bir gerçeği ve bu gerçekle yaşamamız gerekiyor."
Eskisini satıp yenisini alıyoruz! Deprem korkusu ve prim talebi sıfır dairelere ilgiyi artırdı
"HIZLI TESPİT YÖNTEMİYLE RİSK ANALİZİ YAPTIK"
Yapılan hızlı tespit çalışmasından bahseden Doç. Dr. Polat, "Ovacık, Nazımiye ve Pülümür'de bir akademik çalışma yaptık. Hızlı tespit yöntemleriyle yapıların risk analizini yaptık. Yapmış olduğumuz çalışmada Ovacık'ta 184 tane yığma, karma ve betonarme yapı inceledik. Bunların içerisinde 14 tanesinin çok tehlikeli 17 tanesinin yüksek öncelikli 124 tanesinin orta öncelikli 52 tanesinin düşük öncelikli ve 2 tanesinin de yeterli güvenliğe sahip yapılar olduğunu tespit ettik. Pülümür'de 172 yapı inceledik. Yaklaşık yüzde 56'sının yüksek öncelikli ve çok tehlikeli olduğunu gördük. Nazımiye'de 186 yapı inceledik. Yüzde 51 yani 95 tanesini yüksek riskli ve çok tehlikeli yapı olarak önceliklendirdik ve bunları ilgili kurumlarla paylaştık" şeklinde konuştu.
