Uluslararası Yatırımcılar Derneğinin,Ödemeler Dengesi İstatistiklerinden derleyerek hazırladığı rakamlara göre, Türkiye’ye doğrudan yatırım girişi eylül ayında 722 milyon dolar, yılın ilk 9 ayında ise 11,4 milyar dolarla son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu paranın 8 milyar doları yatırım sermayesi şeklinde gerçekleşti. İşte bu tablo dış ödemeler dengemizi son derece düzgün hâle getirdi. Cari denge eylül ayında 1,11 milyar dolar fazla verdi. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında da 6,8 milyar dolar fazla oluştu. Ödemeler dengesi temmuzda 1,74 milyar dolar, ağustosta 5,42 milyar dolar fazla vermişti. Kaynağı belirsiz para giriş ve çıkışlarını gösteren net hata noksan kalemi eylülde 3,8 milyar dolar eksi yazdı. Cari açıktaki küçülme ihracattaki artıştan kaynaklanıyor. Yurt dışından gelen döviz çıkan dövizden daha çok olduğu için fazla veriyoruz. Özetle enerji üretimindeki artış ile petroldeki düşüş dolayısıyla ithalata ödediğimiz döviz azalıyor, ihracattan elde edilen artıyor.
Enflasyonla mücadelenin başladığı 2023 yılında cari açık 45,1 milyar dolar olmuştu. 2024’te petrol fiyatlarının 62 dolara gerilemesiyle 10,5 milyar dolara inerek muhteşem bir iyileşme gösterdi... Bu yıl yani 2025’te 22 milyar dolarlık bir cari açık oluşması bekleniyor. Geçen yıla göre yükselse de mevcut “değerli TL” ortamında çok iyi bir rakam. Türkiye’nin uzun yıllar “cari açık/millîgelir” oranının ortalaması %3’tür. Bu yılki açığın millîgelire oranı ise %1,5’un altında kalacak. Cari açığın azalması Türkiye’nin dış borçlanma ihtiyacını ortadan kaldıracak. TL’deki kazanımlar artacak...
Size başka bir olumlu haber daha vereyim. Türkiye borçluluk oranında en düşük ülkeler arasında yer alıyor. IMF, Türkiye’nin 2024’te 1 trilyon 358,3 milyar dolar olan millîgelirini bu yılın tümünde 1 trilyon 565,5 milyar dolar; geçen yıl 326 milyar dolar olan genel devlet borcunu da 380,4 milyar dolar ve kamu borcu/GSYH oranının yüzde 24’ten yüzde 24,3’e çıkacağını öngörüyor. IMF projeksiyonlarına göre Türkiye’nin söz konusu borçluluk oranı, izleyen yıllarda sınırlı artışlarla 2030 sonunda yüzde 25,9’a ulaşacak...
Bu oranlar dünya ile kıyaslandığında son derece düşük bir borçluluk düzeyine işaret ediyor. IMF’nin istatistiki veri setinde yer alan 197 ülke içinde Türkiye, 2025 sonu itibarıyla brüt kamu borç miktarında 25’inci;kamu borcunun GSYH’ye oranında ise 164’üncü sırada yer alacak. Türk ekonomisinde büyük iyileşme var. Ama bunu çarpıtmak için takla atan yıkıcı ekonomist eskimiş hazine müsteşar bozuntuları var. Bunlara en son eklenen Türk düşmanı skandal tahminleri ile ünlü finans dünyasından hiçbir itibarı olmayan Amerikan Brookings Enstitüsü araştırmacısı Robin Brooks diyor ki:"Türkiye, 'Arjantin gibi tekrar tekrar aynı filmi izleyen'bir ekonomi hâline geldi:Bu döngü, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahneden çekilmesiyle sona erebilir!"Görüyorsunuz değil mi? Asıl mesele ekonomi değil Reis... ABD Başkanı Biden da aynı herzeyi yemişti, sonunda kusmuğunda boğuldu gitti...
Yıkıcıların sıkıntısı başka:“Harami Ekremgelecek, dertler bitecek...”Ama bunun için 2352 yıl beklemeleri gerekecek!
Al sana ekonomi...

