Sporda acilen radikal tedbirler alınmalı

Mühim olan tehlike gelmeden tedbir almaktır. Yangın çıktıktan, sel bastıktan, terör meydana geldikten sonra "geçmiş ola" derler. Arka arkaya yaşanan olaylar, sanki yaklaşmakta olan bir tehlikeyi haber veriyor. Elazığ'la Malatya arasında tarihte hiç bu kadar berbat bir hâdise yaşanmadı. Düşman bile bu kadarını başaramazdı. Daha onun şokundayken bu defa Afyon'da bir başka sert çıkışla karşılaştık. Kitle bir cinnete sürükleniyor, bunu görmesi gerekenler mutlaka görmeli. Hrant Dink cinayeti aynen tahmin ettiğimiz gibi gün geçtikçe daha bir karmaşık hale dönüştü. Zanlının kaçırtılmasıyla öldürülme ihtimaline bir kere daha dikkat çekiyoruz. Henüz bu safhada bile bürokraside kelleler uçtu. Yetmedi polisle jandarma birbirlerine kırılır oldular. Şiddet, kavga, hırçınlık tırmanış halinde. Laikliğin tarifinden milliyetçiliğin izahına, devletin tepesinden muhalefete, medyaya dek her yerde ve herkeste bir rahatsızlık var. Herkes karşısındakini suçlamakla meşgul. Sanki kendisi başka gemide karşısındaki başka gemide. Manşetler fütursuz, politikacılar amansız. Trabzon bile suçlanır oldu. Tekrar tekrar yazdık. Suçlu Trabzon değil, Trabzon üzerine Pontus oyunları oynanmakta. Hava giderek elektriklenmekte. Bu havanın tesirinde en fazla kim kalır? Elbette gençler, delikanlılar. Bunların büyük yekûnu maç seyircisi. "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz" her ne kadar şartlı bir cümle ise de bunu kitleye anlatmak mümkün değildir. Bu söz bir sohbet ânı kızgınlığında dile gelmedi. Büyük kitle bir kere bu cümleye içerlemiştir. Bu sebeple aynı şiddette karşılık görmekte. Arkasında Sevr'den PKK'ya birikmiş bir hınç var. Bir şuuraltı refleksle kendini savunma arayışı mevzubahis. Türk milleti, hem ABD ve hem de AB tarafından kandırıldığı kanaatindedir. Bunu hazmedemiyor. Onun için dostum diyen devletlerin hakîkaten dost gibi davranması gerekiyor. Yapılması gereken tez elden tansiyonun düşürülmesidir. Bu sebeple devlet, hükümet, siyaset adamları bir süre zaruret olmadan konuşmamalılar. Liderler kırk ölçüp bir biçmeli. Parti yetkilileri dışında kimse beyanat vermemeli. Açıklamalar mümkün mertebe yazılı yapılmalı. Medya, gazete manşetleriyle TV haberlerine son derecede titizlik göstermeli. Spor kulüpleri, taraftarlarına hakim olmalı. Federasyon hafta sonlarında âdeta uyumamalı. Hedef, Türkiye'nin huzuru, dirliği, düzenliği ve kalkınma hızıdır. Hızımızı kesmek, bizi birbirimize düşürmek istiyorlar. Türkiye, bölgede ve dünyada ağırlığını hissettirdikçe benzer fitnelere hazır olalım. Kavga eden, çirkinleşir. Kavga eden, Türkiye üzerine hesabı olanların işini kolaylaştırır. Asla kavga istemiyoruz. Hava tepede yumuşarsa aşağılarda da yumuşar. Ancak spordan sorumlu bakanlık, sayın Mehmet Ali Şahin, işi tesadüfe bırakmayarak ihtimallerin en kötüsünü dikkate alıp acilen radikal, köklü tedbirlere gitmeli. Mesela futbol ve basket maçları bir ay tehir edilebilir. Allah göstermesin yarın bir maçta arbede çıkıp da 300-500 kişi ölse ülkede her şey tepe taklak olur. Zaten istenen de bu. Yurdumuzda her şey tepe taklak olsun isteniyor. Kalkınan bir Türkiye çoklarının rüyasını kaçırmakta. Söylenecek o kadar çok söz var ki...