“Fener’in iki galibiyeti, lige yeni çıkan ve ilk fırsatta gidecek olan iki takımdan.”
⚫️ Fenerbahçe’nin sahibi sayın Ali Koç, bu hafta 18 Süper Lig takımının listesini önüne koyup bir takım seçseydi, Gençlerbirliği’ni seçerdi çok büyük ihtimalle.
⚫️ Bu mümkün değilse, şunu yapabilirdi. Süper Kupa’da Galatasaray’ın karşısına çıkardığı 19 yaş altı takımını Eryaman stadına sürebilirdi. Kim ne diyebilir ki?
⚫️ Abartmayı sürdürelim. Bazen Messi veya Ronaldo, bir stadyum dolusu çocuğa karşı tek başına oynuyor ya… Çıksın Nene ile Oğuz, ilk yarıdaki Gençlerbirliği’ni devirmezlerse ne olayım. İlhan Cavcav tribünde olsaydı, öksürük krizi geçirirdi.
⚫️ Şamata yapıyoruz ağlanacak hâlimize… Bir ligin gücü, en zayıf takımının gücü kadardır aslında… Yani zincirin bir halkası zayıfsa, bu herkesi ilgilendirir.
⚫️ Fenerbahçe’nin usta ayaklarına saygımızı koruyarak söyleyelim; dün akşam Gençlerbirliği’nin yediği üç golü üçüncü lig takımı yemez. Ne markaj var ne alan paylaşımı… Nene yanından vuruyor, En-Nesyri birinci golde fotoğraf çektiriyor, ikincisine kendisi bile gülüyor.
⚫️ Bu skorun “Mourinho gitti böyle oldu” ile ilgisi yok. “Bak, Zeki Murat Göle hoca Oğuz’u, Çağlar’ı, İrfan’ı oynattı, kazandı”ya da bağlamak imkânsız. Bunu söylemek için Göztepe gibi bir rakip olmalı.
⚫️ Bu maçın kazancı, müzmin yedeklere ümit doğması, Nene ve üç puan… İkinci yarıyı baz alırsak kazanan Gençlerbirliği oluyor! Ve Fenerbahçe’nin elde ettiği iki galibiyetin de lige yeni çıkan ve ilk fırsatta gidecek olan iki takımdan olduğu unutmayalım. Hoca gelsin, o zaman sağlıklı değerlendirelim.
Maçın adamı: En-Nesyri
Sadık Söztutan'ın önceki yazıları...