Fetret devri…

A -
A +

Vay be… Çoook uzun zamandır Beşiktaş’ı -ilk yarıda- bu kadar golden uzak görmemiştim. İnsan “Yeni hoca geldi, yeni dönem için kendimi göstereyim” der. Yok. Üç maçtır gol yok!

 

Fernando Santos dördüncü maçına da farklı kadro ile çıktı. Colley ve Salih’in dönüşü, Svensson transferi, takımın eksikleri, herkesi görme çabası ile mecburen değişen kadro ve mevkiler… 

 

Yeni sol bek Bahtiyar’a çarpıp Ersin’i yanıltan top gol olduğunda Beşiktaşlı futbolcular daha sahaya alışmamıştı. 6. dakikaydı. Bu golün faturasını Ersin’e kesecekler için, gol öncesinde ve sonrasında Barrow’un iki kaşı karşıya pozisyonuna Ersin’in set çektiğini hatırlatırım.

 

 

Sadece on dakika

 

 

Beşiktaş ikinci yarıya hızlı girince maç dönecek sandık. İki kanattan Ghezzal ve Rashica, ortadan Cenk, arka arkaya pozisyona girdi. On dakikada dört net gol fırsatı direkten veya kaleciden döndü. Beşiktaş da bir bakıma teslim bayrağını çekti. 

 

Fernando Santos da takımdan umudunu kesmiş olacak ki arka arkaya “çocukları” sürdü sahaya… Beşiktaş için sezon çoktan bitmiş. Mental olarak yani.

 

Rebiç’in Beşiktaş’ta bir türlü “kabul görmemesine” mi şaşalım, sakatların sayısına mı?

 

Özellikle Türk oyuncular Ali Şaşal, Uğur Çiftçi, Hakan Arslan gibi “bin yıllık” Sivassporlular, takımlarını bu ligin gediklisi hâline getirdi.

 

Bülent Uygun’un faul itirazı ne kadar haklı idiyse, hakem Şansalan’ın kırmızı kartı da o kadar haklıydı. Bir pozisyonda iki haklı olur mu, olur!

 

Maçın adamı: Rey Manaj

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.