Siz bilmezsiniz yetiştirme yurtlarındaki hüzünlü akşamları... Hafta sonu akşamları yurtta hüzünlü bir hava oluşur. Ziyaret günüdür. Kimi çocukların ziyaretçileri gelir... Kimi aileler de hafta sonu yurda uğrar, beğendiği çocuklardan bir ikisini alıp pikniğe götürür. Bu çocuklar akşama kadar o ailenin yanında eğlenir. Akşam olunca sanki bir rüyadan uyanmış gibi hüzünle dönerler yurda. Ama daha üzüntü veren bir durum vardır. O da kimsenin beğenip de pikniğe götürmediği çocuklar. Kimse o çocukları yanlarına almak istemez. Yurt idaresi ise çaresizdir. Herkes iyilik edecekse bile beğendiğine iyilik etmekten hoşlanır. Görsel açıdan daha sevimli geleni alıp götürür. Peki, kimsenin seçmediği bu çocuklar o gün akşama kadar yurtta ne yapacaktır? Onların psikolojik yıkıntısını kim tamir edecektir? Bu da çözümsüz bir yurt gerçeğidir. Yine böyle bir akşamdır... Yoklama yaparken nöbetçi öğretmen dört çocuğumuzun yurtta bulunmadığını tespit eder. Tam o sırada İzmir'den bir polis karakolundan ararlar: -Dört çocuğunuz karakolumuzda gelin alın, derler. Nasıl gidip alacaksın? O yıllarda imkânlar şimdiki gibi değil. Tam 237 çocuğun bakıldığı yurtta bir görev aracı bile yoktur. Bir öğretmenden rica edilir. Beraber gidilerek gece çocuklar yurda getirilir. Çocuklara bu olumsuz davranışları niçin işledikleri sorulur. Cevap enteresandır: -Müdür Baba; cumartesi-pazar günleri yurda gelen bazı aileler öteki çocukları alıp alıp pikniğe götürüyorlar. Bizi ise hiç kimse beğenmiyor. Biz de bir aile sıcaklığı hissetmiyor muyuz? Böyle bir imkândan yararlanamıyorsak kabahat bizim mi? İtilip kakılmanın suçu bizde mi? Bu eziklikle yurttan kaçtık. Yoksa sizi üzmek istemezdik... Müdür Baba bu konu üzerinde gayet hassastı. Sık sık aileleri uyarıyordu ama ne çare ki çocuk sayısı çok ama böylesi bir hayırlı işe talip olan aile sayısı azdı. İşin üzücü tarafı, bu yavrular İzmir'e 40 km'lik yolu yaya yürüyerek gitmişler. Zavallıların tabanları şişmişti. Polis onları sokak arasında tedirgin ve ürkek halde dolaşırlarken yakalamıştı. Bu hayırlı hizmetlere katkıda bulunmak isteyen ailelere uyarımız şudur ki; bütün çocuklar sevgiye muhtaçtır. Ayırım yapılmadan bu yardımı yurtlarda yapmak en doğru davranış olsa gerek. Bu çocuklara sahip çıkmak, eğitimlerinde yardımcı olmak, aile sıcaklığını hissettirmek hepimizin ödevi olmalıdır. İyi eğitilemeyen, topluma kin duyan bir neslin ileride yollarımıza diken olacağını hiç unutmamamız gerekiyor... Saffet Baba - İzmir > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00