Unutamadığım mavi önlük

A -
A +
"Çocuklarım büyüdü üniversiteyi bitirdi, evlenip gittiler. Onlar bu zorlukları belki unuttular ama ben unutmadım!.."

1990 yıllarıydı. Ankara'nın Mamak ilçesi Şahap Gürler Mahallesinde iki odalı gecekonduda dışarıdan bakınca gece duvarları ve kapısından ışık görünen, kışın odun bitince eşimin oda kapısını yakarak ısınmaya çalıştığı bir evde iki çocuğumla yaşamaya çalışıyorduk.
Bir kamu kurumunda hizmetli olarak çalışıyordum. Büyük oğlum ilkokul ikinci sınıfa gidiyordu. Küçük oğlumu okula yeni yazdırmıştım. Fakat mavi okul önlüğünü alamadığımdan oğlum okula mavi bir kazakla gidiyordu. Birkaç zaman sonra oğlum akşam eve geldiğimde sormaya başladı:
-Baba öğretmenim kızıyor. Arkadaşlarım önlüğü yok diye gülüyorlar. Önlüğümü ne zaman alacaksın?
Ben de yokluktan oyalıyordum:
-Ay başında alacağım oğlum.
Hemen her hafta Sıhhiye Pazarı'ndan amirimin sebzesini alır Maltepe'deki evine götürürdüm. Yine bir gün amirim beni çağırdı. Maaş kartını verdi; "Para çek, şu listedeki sebzeyi pazardan al, taksiyle eve götür" dedi.
Hemen aklıma bir fikir geldi. Sebzeyi taksi ile değil de yürüyerek götürüp taksi parası ile de oğluma önlük alacaktım.
Amirimin kartını aldım. Doğru bankaya koştum. Fakat hesapta para yoktu. Amirime telefon ettim. O da geldi. "Hesap boş" dedim. Banka memurunu çağırdık. O da "hesapta para yok" dedi.
Amirim ile banka memuru bana şüpheyle bakmaya başladılar. Amirim "Osman öyle şey yapmaz" dedi ama şoke olmuştum. Banka memuru: "Polis çağırayım mı?" dedi. Konuşamıyordum. Boş boş bakıyordum. Boğazıma bir şeyler düğümlendi. Gözlerim doldu. Hırsızlıkla suçlanıyordum. "Polis gelir beni götürürse, işten atılırsam, çocuklarım eşim ne olur?" diye kafamdan düşünceler geçerken birden banka memurunun "bu maaş kartı değil yanlış kart vermişsiniz" dediğini duydum. Bir "oh" çektim. Rahatladım. Aklanmıştım. Ama amirim ve banka memurunun beni hırsızlıkla suçlayıp polis çağırmak girişimleri çok zoruma gitmişti. Dolu olan gözlerimden yaşlar akmaya başladı.
O akşam amirimin pazardan sebzesini aldım. Evine kadar elimde götürdüm. Taksiye vereceğim para ile de oğluma mavi önlüğü aldım. O gece oğlum mavi önlükle yattı. Sevincinden uyuyamadı. Bense üzüntümden uyuyamadım. Ne zaman mavi önlüklü bir çocuk görsem aklıma bu olay gelir. Çocuklarım büyüdü üniversiteyi bitirdi evlenip gittiler. Onlar bu zorlukları belki unuttular ama ben unutmadım, özellikle mavi önlüğü!..
     Osman Babacan-Sincan/Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.