İslâmiyet şefkat dinidir

Düzenleyen:
- Güncelleme:
İslâmiyet şefkat dinidir

Ramazan Haberleri

Asırlar içinde gelen bu kadar âlimler, evliyalar bütün istirahatlerini, zevklerini terk ederek hayatları boyunca hep insanların kurtulması için çalıştılar.

HAZIRLAYAN: ÖMER ÇETİN ENGİN

>> Allahü teâlâya ârif isen, senden razı ise, seni kabul etmişse, sussan da hoş, konuşsan da hoş. Ama ârif değilsen, sussan da boş, konuşsan da boş.

>> Hiç kimseye şüphe ile yaklaşmamalıdır. İnsanlara nasıl yaklaşırsan insanlar da sana öyle yaklaşır.

>>Dinimiz baştan başa şefkattir. Bu kadar âlimler, evliyalar bütün istirahatlerini, zevklerini terk ederek hayatları boyunca hep insanların kurtulması için çalıştılar. Çünkü onların kalp gözü açıktı. Bu görenle körün farkı gibidir. Niye bu kadar uğraştılar, didindiler?

>> Merhametten, çok merhametten... İnsan bir kedinin bile ateşte azcık yanmasına tahammül edemez. Başka bir insanın ebediyen yanmasına nasıl tahammül edebilir.

İMANIN KUVVETİ

>> İmanın kuvvetli olmasının alameti bir kişi daha kurtulsun diye uğraşmaktır. Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddık müslüman olunca “Ya Resûlallah altı arkadaşım daha var, onları da getireyim’’ dedi. Eğer uğraşmıyorsak bizim imanımızda noksanlık var demektir.

>>Başkalarına da öğretmeliyiz. Bu da ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını vermekle olur. Kitap vermek 10 kere anlatmaktan daha iyidir. Aldığımız nimeti başkalarına yaymalıyız. Sorumluluktan kurtulmalıyız.

>> Zarardan kaçınmak fayda vermekten önce gelir. Bir mekruhtan sakınmak bir sünneti yapmaktan, bir haramdan sakınmak bir farzı yapmaktan önce gelir. Yani bir yanlış yapmamak, bin iyilik yapmaktan önemlidir. Bir yanlış bin doğruyu götürür. Bin tane iyilik yaparsın hiç söylenmez, bir yanlış yaparsın bütün insanlar ondan bahseder. Herkes seni yanlışınla hatırlar.

FİTNE ÇIKARMAMALI

>> Bir fitne çıkarmak adam öldürmekten daha fenadır. Fitne demek senin bir işinden, bir sözünden müslümanların zarar görmesidir. Senin zarar görmen şart değil veya bu zarara razı olman önemli değil. Sen kimsin ki aklından, kendinden konuşuyorsun, böyledir, şöyledir diyorsun. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını ver, geç. Nasibi olan kurtulur. O büyüklerin sözleriyle kurtulamayan, senin sözünle mi kurtulacak?

>> İlim çok kıymetlidir. İlim olmadan din olmaz, ilim olmadan amel olmaz, ilim olmadan ihlas olmaz. İlm-i hâl, ismi üstünde. Önce ilim sonra hâl.

>>Hayırlı insanlara Cenab-ı Hak hayırlı iş nasip eder.

>>Evliyanın yanında bulunan, dört şeyden istifade eder; merhametinden, cömertliğinden, yumuşaklığından, güzel huyundan.

SUSMAK BİR ZİYNETTİR

>> Sultana edepsizce hizmet edenin dünyası, evliyaya edepsizce hizmet edenin ahireti yıkılır.

>> Kişiye, ilim olarak Allahü teâlâdan korkması yetişir. Kişiye, cehalet olarak da kendi nefsini beğenmesi, ucub sahibi olması kâfidir. Ucub artınca, ahmaklık hâlini alır. Kişinin kendi ayıplarını görmesine mâni olur.

>> Susmak, yorulmadan, güçlük çekmeden yapılan bir ibadettir. Zahirî bir süs ile süslenmeden kazanılan bir ziynettir. İnsanı özür dilemek zilletine düşmekten koruyan bir zenginliktir. Kiramen kâtibin meleklerine rahatlıktır.

İKİ NUR PARÇASINI GÜREŞTİRDİLER
Cebrail de Hüseyin’e yardım ediyor

İbni Abbas “radıyallahü anhüma” şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” huzurunda oturuyorduk. Bir kişi gelip, Efendimize bir elma verdi. Resûlullah elmayı mübarek elinde tutuyordu. Hazret-i Hasen ve hazret-i Hüseyin “radıyallahü anhüma” orada idiler. Elmaya bakıyorlardı. Resûlullah elmayı birine verip, diğerini mahzun etmek istemedi. O sırada Cebrail aleyhisselâm gelip, “Ya Muhammed “aleyhisselâm”, emret güreşsinler, hangisi galip gelirse elmayı ona verirsin” dedi. Resûlullah, güreşmelerini emretti ve güreşmeğe başladılar. Resûlullah “Tut ya Hasen” diyordu. Bir rivâyete göre hazret-i Fâtıma da orada bulunuyordu. Dedi, “Ya Resûlallah! Hasen, kardeşinden büyüktür. Acaba, küçük olana yardımcı olmak daha uygun iken, niçin Hasen tarafını tutarsınız!”... Resûlullah buyurdu ki: Ya Fâtıma! Hazret-i Cebrail aleyhisselâm Hüseyin’e yardım ediyor... Güreş uzadı ve birbirlerine galip gelemediler. Cebrail aleyhisselâm Cennet’ten bir elma daha getirdi. İkisine birer elma verip, onları sevindirdiler.

Evden çıkarken ve girerken okunacak duâ

Evinden çıkarken Âyet-el kürsî okumalı. Evden çıkarken “Âyet-el kürsî”yi okuyan, eve dönünceye kadar belâlardan emin olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

“Evinden çıkarken Âyet-el kürsî okuyana, yetmiş melek, evine dönünceye kadar duâ ve istiğfar eder.”

“Evinden çıkarken (Bismillah, tevekkeltü alellah, Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh) diyen, tehlikelerden korunur, şeytan ondan uzaklaşır.”

“Eve girerken İhlâs-ı şerîfi okuyan, yoksulluk görmez”

Bir kere “Kulhüvallahü” sûresini ve bir kere de “Âyet-el kürsî”yi okuyanın evine şeytan giremez.

ZEKAT VERMEYENLERİN ACI AZABI

Altın, gümüş ve [kâğıt] para ve sair ticaret malı zekâtından vermeyenler de, dehşetli bir yılanı yüklenir ki, o yılanın başında yalnız iki örgüsü vardır. Kuyruğu burnuna girmiştir. Boynu ile halkalanmış, boynu üzerinde yüklenmiş, hatta değirmen taşlarını yüklenmiş kadar ağırlığı vardır. Bağırırlar, bu nedir, derler. Melekler onlara: (Bunlar, dünyâda zekâtını vermediğiniz mallarınızdır) derler. İşte bu dehşetli hâl, Âl-i İmrân sûresinin meâl-i şerîfi, (Dünyâda esirgedikleri, kıyamet günü boyunlarına takılır) olan, yüzsekseninci âyet-i kerîmesi ile bildirilmiştir. Diğer bir fırka ise, avret yerleri gayet büyümüş, cerahat ve irin akar. Onların fena kokusundan etrafta bulunanlar çok rahatsız olur. Bunlar, zina yapanlar ve başları, saçları, kolları, bacakları açık sokağa çıkan kadınlardır. (devam edecek)

ESHAB-I KİRAMIN HİKMETLİ SÖZLERİ

“Üç şey olmasa bir gün bile yaşamağı istemezdim. Bunlar sıcak ve uzun günlerde Allah için oruç tutup susuz kalmak, gece ortasında Allah için secde etmek ve meyvelerin iyisi arandığı gibi sözlerin de iyisini arayan kimselerle sohbet etmektir.” EBÜDDERDÂ (radıyallahü anh)

KABLOSUZ ENERJİ

Ateş böcekleri bilim adamlarının üzerinde en çok araştırma yaptığı canlılardan biridir. Vücutlarının içinde yeşil sarı ışıklar üretirler. En önemli özellikleri ışıktan en çok verimi elde etmeleri ve neredeyse hiç enerji kaybetmemeleridir.

İslâmiyet şefkat dinidir

El-Vekîl (celle celâlühü) Kulların işlerini bitiren. Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran.

EFENDİMİZİN DUALARI Allah’ım, borç altında ezilmekten ve düşmanın galebesinden sana sığınırım. [Nesai]

BABA ESKİSİ SULTAN'IM

Ahmet Baba hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Fatih Sultan Mehmed zamanında yaşamış bir Allah adamı.
Babaeski’ye adını veren, bu zattır.
Şöyle ki:
Fatih Sultan Mehmed, çok sever, “Baba” derdi bu Allah dostuna.
Bir gün yolda karşılaştılar.
Seslendi Padişah:
- Hey baba!
- Buyur Sultan’ım.
- Nasılsın, iyi misin?
Cevabı enteresandı mübarek zatın:
- Baba, eskidi Sultan’ım.
İşte Babaeski adı, onun bu sözü üzerine verildi bu havaliye.

Düzenleyen:  - Ramazan
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...