Kansere yatkın mısınız? Çene yapısı belli ediyor!
Çocuklukta başlayan çene kistleri, genç yaşta ortaya çıkan cilt lezyonları ciddi bir genetik hastalığın habercisi olabilir. Uzmanlar Türkiye’de 30 bin kişide bir görülen ve ‘ağrı yapmayan ama sayısı artan cilt lezyonları masum olmayabilir’ uyarısını yapıyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK - Türkiye’de çok az bilinen, çoğu zaman yıllarca fark edilemeyen Gorlin sendromu, uzmanlara göre erken teşhis konulmadığında hayat boyu süren ciddi sağlık problemlerine ve kansere yol açabilen sessiz bir tehdit. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğba Kevser Uzunçakmak, toplumda farkındalığın hayati önem taşıdığı bu nadir hastalığı gazetemize anlattı.
ABD'de kanser araştırmasında çalışan Doktor Feyza Canan evine sokmadığı 9 şeyi açıkladı
DOĞUŞTAN GELİYOR, YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKIYOR
Gorlin sendromu, tıbbi adıyla Nevoid Bazal Hücreli Karsinom Sendromu, doğuştan gelen genetik bir hastalık. Ancak çoğu kişi bununla doğduğunu bilmiyor. Çünkü belirtiler çocukluk, ergenlik ve genç erişkinlikte parça parça ortaya çıkıyor. Bu sendromun en önemli özelliğinin, kişide çok erken yaştan itibaren çok sayıda deri kanseri gelişmesine yatkınlık olduğunu söyleyen Doç. Dr. Uzunçakmak, “Bu durumda mutlaka Gorlin sendromunun varlığı araştırılmalıdır. Nadir bir hastalık olarak tanımlanıyor ancak hasta sayısı hiç de az değil. Türkiye’de görülme sıklığı yaklaşık 30-60 binde birdir. Ancak teşhis gecikmeleri sebebiyle gerçek sayı daha yüksek olabilir. Birçok hasta, yıllarca çene kistleri, diş problemleri ya da cilt lezyonları nedeniyle farklı branşlara gidiyor ama sendrom hiç akla gelmiyor” dedi.
EN ÖNEMLİ TEHLİKE GEÇ TEŞHİS
Halk arasında sadece “deriyle ilgili bir hastalık” sanılsa da Gorlin sendromunun çene kemiklerini, dişleri, iskelet sistemini, beyni ve gözleri etkileyebildiğine işaret eden Doç. Dr. Uzunçakmak, “Hatta ergenlik öncesinde beyin tümörleri gelişebiliyor. Bu nedenle tek bir doktorun değil, birden fazla branşın birlikte takibi gerekiyor. Gorlin sendromu için en büyük tehlike, geç teşhis. Bazı hastalar, defalarca deri kanseri geçirdikten sonra bile bu sendromun teşhisini alamıyor. Bu da gereksiz cerrahilere, derin ve zor iyileşen yaralara, hatta nadiren kanserin yayılmasına yol açabiliyor. Üstelik yanlış tedaviler de riski artırıyor. Özellikle radyoterapi, bu hastalarda yeni tümörlerin ortaya çıkmasını tetikleyebiliyor” diye konuştu.
AİLELER DİKKAT: KALITSAL BİR HASTALIK
Hastalık çoğunlukla anne ya da babadan çocuğa geçiyor. Eğer ebeveynlerden biri taşıyıcıysa, çocukta görülme riski yüzde 50. Bu sebeple bir kişiye teşhis konduğunda, aile bireylerinin de taranması büyük önem taşıyor. “Hastalık doğuştan vardır, ancak bulgular farklı yaşlarda ortaya çıkar. Çocukluk ve ergenlik döneminde ilk belirtiler görülebilir; deri kanserleri ise sıklıkla ergenlik sonrası ve genç erişkinlikte başlar. Erken teşhis alan çocuklar, deri kanseri gelişmeden önce koruyucu takibe alınabiliyor. Bu, hayat boyu tedavi açısından fark oluşturur” diyen Doç. Dr. Uzunçakmak, aile taramasının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
TAM TEDAVİ YOK AMA KONTROL MÜMKÜN
Gorlin sendromunu tamamen ortadan kaldıran bir tedavi nin henüz bulunmadığını aktaran Doç. Dr. Uzunçakmak, “Düzenli dermatoloji kontrolleri, şüpheli lezyonların erken çıkarılması, çene kistlerinin yakından izlenmesi gerekli durumlarda hedefe yönelik tedaviler ile hastalık kontrol altına alınabiliyor ve hayat kalitesi korunabiliyor. Bu hastalığın en sinsi yönlerinden biri, deri kanserlerinin çoğu zaman ağrı ya da kaşıntı yapmaması. Pek çok hasta ancak yara açıldığında doktora başvuruyor. Oysa o noktada hastalık ilerlemiş olabiliyor. Genetik olsun ya da olmasın, deri kanserlerinde erken teşhis hayat kurtarır. Çocuklarda ve gençlerde deri kanseri görüldüğünde, genetik sendromlar mutlaka araştırılmalıdır. Bir ben, bir kist, bir leke… Küçük görünen işaretler, büyük bir hastalığın habercisi olabilir. Gorlin sendromunda farkındalık, tedavinin kendisi kadar hayatidir” diye açıklıyor.
EN SIK GÖRÜLEN BELİRTİLER
Doç. Dr. Tuğba Kevser Uzunçakmak dikkat edilmesi gereken başlıca işaretleri şöyle sıralıyor:
● Çocukluk veya genç yaşta ortaya çıkan çok sayıda ben veya cilt lezyonu
● Çocuklukta ortaya çıkan çene kistleri
● Güneş görmeyen bölgelerde bile çıkan cilt kanserleri
● Çene kemiğinde tekrarlayan kistler
● Geniş alın, belirgin yüz hatları
● Avuç içi ve ayak tabanında küçük çukurlar
● Ailede benzer şikâyetlerin bulunması
● Kafa çevresinin normalden büyük olması
● İskelet anomalileri
● Genç yaşta başlayan, ağrısız ama sayısı artan cilt lezyonları...
Bu belirtilerden birkaçı bir aradaysa, “geçer” demeden dermatoloji, genetik ve diş hekimliği değerlendirmesi öneriliyor.
