Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Okmeydanı SSK Hastanesi mi konuşacağım?

Düzenleyen:
- Güncelleme:

Seçim 2023 Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında ikinci tur seçim çalışmaları ve gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Buradaki konuşmasında Kılıçdaroğlu'nun davetine de tepki gösteren Erdoğan, "Benle ne konuşacaksın? Ortaya koyduğun bir eser yok. Okmeydanı SSK Hastanesi mi konuşacağım?" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçime 2 gün kala Kanal D-CNN Türk ortak yayınında gazetecilerin sorularını cevapladı.  İkinci tur için rehavet uyarısını yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Herhangi bir rehavet olmasa dahi tedbirimi almam lazım. Teşkilatımı uyaracağım ki, onlar da zafer sarhoşluğuna kapılmasın" dedi. 

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: BENLE NE KONUŞACAKSIN?

Kendisine, "Bizim rakibimiz Kılıçdaroğlu değil, rehavet." sözlerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık. Kendi rekorlarımızı daha da yükseltmenin çabası içinde olduk. Karşımızda da vizyon sahibi, yenilikçi, bizimle eser ve hizmette yarışacak bugüne kadar ne yazık ki bir muhalefet bulamadık. Ve Türkiye'nin, Türk demokrasisinin en büyük talihsizliği de zaten bu. Yani üretemeyen, eser ortaya koyamayan muhalefetle yarışmak. Bugün Kılıçdaroğlu'nun televizyonda bir açıklaması vesairesi oldu ve bu açıklamada da ne yazık ki hala bizi televizyonlara filan davet ediyor. Ya televizyona davet ediyorsun da televizyonda benimle neyi konuşacaksın? Ortaya koyduğun herhangi bir eserin yok. Bunun yanında bir vizyonun yok. Yani seninle ben Okmeydanı SSK Hastanesi'ni mi konuşacağım? Bütün bunlarla beraber öyle bir noktaya geldin ki artık Kandil'den gelen talimatları yerine getirebilmek için, Kandil'in parlamentodaki uzantılarıyla geçip bu seçim sürecinde onların desteğini isteyecek kadar zaafa düştün. Ve bütün bunların yanında bir de maalesef yüzde 1 bile oy potansiyeline sahip olmayanlara gittin 40 kadar milletvekilliği verdin. Bunları mı konuşacağım seninle? Tabii bir de iftiraları filan var. Yani bu iftiraları filan da sizlerle konuşmayı arzu ederim. Bugün iş dünyasıyla yaptığım toplantıda bunların üzerinde ısrarla durdum."

"TEŞKİLAT ZAFER SARHOŞLUĞUNA KAPILMAMALI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rehavet gözlemliyor musunuz?" sorusunu, "Şimdi herhangi bir rehavet şu anda olmasa dahi benim bir siyasetçi olarak tedbirimi almam lazım, uyarmam lazım. Teşkilatımı bu noktada uyaracağım ki onlar da herhangi bir rehavete veya zafer sarhoşluğuna kapılmasın. Çünkü birinci turu 5 puan önde bitirdik. Ama bu 5 puan önde bitirişin bir rehavete, zafer sarhoşluğuna vesile olmaması lazım." diyerek cevapladı

"KILIÇDAROĞLU'NUN HERHANGİ BİR REFERANSI YOK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs'ta kendisini destekleyenlerin motivasyonun ne olması gerektiğine ilişkin soruyu, "Yani benim düşüncem, şu olmalı: Bir defa güçlü Türkiye ideali ve Türkiye Yüzyılı vizyonu. Tabii bir de her zaman söylediğim eser ve hizmet anlayışı. Şimdi referans olarak baktığımızda, yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu noktada herhangi bir referansı var mı? Yok.'' şeklinde cevapladı.

''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidarda bulunmadığı için herhangi bir referans gösteremediğine'' ilişkin söylemlerin hatırlatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ama sen şimdi iktidara gelemiyorsan bunun bir nedeni var. Adama sorarlar, sende 10 tane büyükşehir belediye başkanlığı var, 11 tane büyükşehir belediye başkanlığı var. Bu belediyelerde acaba siz eser, hizmet olarak ortaya ne koydunuz? İstanbul sizde, Ankara sizde, İzmir sizde. 15 kez seçime girdin, hepsini kaybettin. Niye kaybediyorsun? Bu millet herhalde durup dururken seni reddetmiyor. Bütün bu diğer eserlerine bakıyor. Yani İstanbul, Ankara, İzmir deyip geçmeyin. Şimdi bu kadar önemli şehirler sizde, siz burada ortaya eser koyamazsanız bu millet size merkezi yönetimde oy verir mi? Vermez."

"BİZ KAZANIRSAK KİMSE KAYBETMEYECEK"

"Biz kazanırsak hiç kimse kaybetmeyecek." sözleri hatırlatılan Erdoğan, kimleri kastettiğinin sorulması üzerine, bu sözlerle tüm milleti kastettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendileri kazandığında bu ülkede kimsenin kaybetmeyeceğini vurgulayarak "Çünkü herkes rahat bir şekilde yatırımsa yatırımını yapacak, istihdamsa istihdamını sağlayacak. Yani bizde 'Turizmciler asla yatırım yapamaz.' diye bir şey yok. Turizmin en büyük yatırım dönemi bizim dönemimiz olmuştur." diye konuştu.

Erdoğan, "Siz kazanmazsanız, öyle bir olasılık olursa, o zaman kimler kaybedecek?" sorusuna da "Şimdi varsın birileri gerilimle, kutuplaştırmayla, yani siyaset dilini zehirlemek suretiyle yol almaya çalışsın. O bizi ilgilendirmiyor. Biz milletimizi kucaklamaya devam edeceğiz. Bu bizim aynı zamanda kültürümüzden de gelen bir anlayış. Buradan taviz veremeyiz. Bunun için de Allah'ın izniyle 28 Mayıs'ta biz kazanırsak 85 milyonun her bir ferdi kazanacak." cevabını verdi. 

"KILIÇDAROĞLU KAZANIRSA, TERÖR ÖRGÜTLERİ KAZANACAK"

"Oy vermeyen de mi kazanacak?" sorusuna karşılık Erdoğan şöyle konuştu: "Veren, vermeyen... Yani biz burada kalkıp da sandıkta sen bana oy verdin mi, vermedin mi, yani bunu ayrıştıracak halim yok. Bunları tefrik edecek halimiz de yok. Önemli olan o akşam sandıktan ne çıkacak. Şimdi burada sayın Kılıçdaroğlu kazanırsa terör örgütleri kazanacak. Bu da çok açık. Londra tefecileri kazanacak. Kendisi de söylüyor bunu zaten. Ben söylemiyorum. Amerikalı şirketler kazanacak. Bu noktada da birlik ve dirliğimize kastedenlere diyorum ki fırsat vermememiz lazım. Dergi kapaklarından millete ayar verenleri gördünüz değil mi? Alman dergilerinden, Fransız, İngiliz bütün bu dergiler... Bunların Erdoğan'la ne işi var? Onlara sormak lazım 'Sen kaç kere Erdoğan'la bir araya geldin?' Erdoğan'ın onlara bakış açısını gayet iyi bildikleri için bundan dolayı da tabii Erdoğan'ın kaybetmesi lazım. Bunu kimler diyor aynı zamanda? Terör örgütleri diyor. Demek ki bunlar terör örgütleriyle aynı yerden ayar alıyorlar, aynı yerden ayar veriyorlar."

"KADINA ŞİDDETİ KESİNLİKLE REDDEDEN BİR PARTİYİZ"

"Kadınların son seçimi" şeklinde atılan manşet hatırlatılan Erdoğan, "Kadınla ilgili herhangi bir toplumsal değişiklik ya da yaşamla ilgili bir müdahale söz konusu olacak mı?" sorusuna şu karşılığı verdi: "Bu manşetleri yazılı veya görsel hangileri attı bilmiyorum. Ancak ben şunu biliyorum. Türkiye'de parlamentoda kadın sayısını artıran en önemli parti AK Parti'dir. Bugüne kadar artırdık. Son seçimlerde, yani şu andakini söylemiyorum, bizim parlamentoda 17 bayan milletvekilimiz vardı. Bu seçimde de aynı hassasiyeti gösterdik. Bakın en genç bayan milletvekilleri bizim."

Erdoğan, şu an en genç kadın milletvekillerinin 24 yaşında ve 2 fakülte mezunu olduğunu belirterek "Teşkilatın kendi kademelerinden gelmiş bir kızımız. En genç olanlar içerisinde de bunlar şu anda parlamentoda gençlerin adeta temsilcisi konumunda olacaklar. Şimdi biz bunları yaparken bir şeyi hep özümsedik. Neydi o? Bir defa kadına şiddeti kesinlikle reddeden bir partiyiz. Niye? Bizim inancımız, bizim değerler sistemimiz içerisinde kesinlikle yasaklanmıştır. Yani kadına şiddeti ne tavsiye edebilirsiniz ne de onun yanında yer alabilirsiniz. Böyle düşünmek mümkün değil. Dolayısıyla AK Parti'nin içerisinde de kesinlikle mümkün değildir." dedi.

İLK İCRAAT YENİ KABİNE

İkinci tur seçimlerini kazanması halinde pazartesi sabahı ilk icraatının ne olacağı sorusuna Erdoğan, "Arkadaşlarımızla istişarelerimizi yapıp her şeyden önce bir defa kabineyi süratle kurmamız gerekecek." cevabını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni kurulacak kabinedeki kadın sayısının artıp artmayacağına yönelik bir soru üzerine, bunu arkadaşlarıyla değerlendireceklerini söyledi.

"BUNLARIN YAPTIĞI MİLLİYETÇİLİK DEĞİL, TAKİYECİLİKTİR"

Erdoğan, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ikinci tur seçim kampanyasındaki değişimini nasıl değerlendirdiğine yönelik bir soru üzerine şunları kaydetti: "Benim milletim, samimiyet testini çok iyi yapar. Şimdi burada bir defa samimiyet testini kaybetmiştir. Bunların yaptığı milliyetçilik, halkçılık değil, tamamen takiyeciliktir. Takiyeciliği de benim milletim yutmaz. Onlar artık, o geçmiş Halk Partisi zihniyeti vardı, oralarda kaldı. Daha düne kadar terörist seviciydi bunlar. Teröristleri affedendi. Firarilere kapı açandı. Selo'ya 'Eğer çıkmasını istiyorsanız oyu Kılıçdaroğlu'na vereceksiniz' diyen Kılıçdaroğlu değil mi? Şimdi teröristi çıkarmanın yollarını ki bu adam ne yaptı? 51 Kürt kardeşimizin ölümüne Diyarbakır'da neden oldu ve şu anda içeride cezasını çekiyor ama 'Onu çıkarmak istiyorsanız bana oy vereceksiniz' diyor. Seçim kampanyasının başından beri teröristlerin desteğini aldıkça yüzü güldü, yüzü gülüyor. Dağdaki teröristler, Kandil'dekiler ne diyorlar? 'Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceksiniz' diyorlar. Şimdi oraların desteğiyle yoluna devam eden ortada bir Kılıçdaroğlu var. Bunu bir defa milliyetçilik kabul eder mi? Milli olan herhangi bir yapı, böyle bir yaklaşımı kabul eder mi? Benim bildiğim milliyetçi dağdakilere şu anda ateş köpürüyor. Onlar gittiğim her yerde 'Bunları ne zaman indireceksiniz?' bize bunu söylüyor."

MUHALEFETİN '10 MİLYON MÜLTECİ GELECEK' İDDİASI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin "10 milyon daha mülteci gelecek" iddialarının hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu: "Sen inanıyor musun? Benim İçişleri Bakanım kaç kez bu açıklamaları yaptı, 'Türkiye'de şu an itibarıyla 4 milyona yakın Suriyeli var.' diye. Bunu kaç kez açıkladı. Fakat bu adam yalancı ya. Yani bu adam sirk cambazı. Devletin yetkili kurumları, AFAD'ı vesaire hepsi 'rakam şu.' diyor. O hala kalkıyor '10 geldi. 10 daha gelecek.' diyor. Şu anda bizdeki Suriyeli sığınmacı sayısı; 3 milyon 388 bin Suriyeli sığınmacı var Türkiye'de ama bunlara kalırsa '10 milyon' diyor. '10 milyon da gelecek' 20 milyon. Ya yapma. Niye bu kadar yalancısın? Biraz böyle dürüst ol da hiç olmazsa vatandaş da sana inansın. Her şeyi yalan üzerine kurulu."

CHP'nin bu konudaki billboardlarına değinen Erdoğan, "Mesela şimdi billboardları asmışlar. (Suriyeliler gi-de-cek) Aralara da tireleri koymuş. Bu ne demek biliyor musun? Yani yapamayacağım ben bunu demektir" dedi.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER'İN AÇIKLAMALARI

Yeşil Sol Partiden milletvekili seçilen Sırrı Süreyya Önder'in "Bizim arkadaşlarımızın cezaevinde boşuna yatıyor oluşunun ya da siyasi bir hınç alma duygusuyla yatıyor oluşunun altını kendisi (Kemal Kılıçdaroğlu) çizdi. Dolayısıyla ağır bir sorumluluk aldı üzerine. Bunları yerine getirmek zorunda." ifadeleri aktarılan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunların kendi arasındaki bu görüşmelerde bir yerde, Kılıçdaroğlu'na bunlar aba altından sopayı göstermişler demek ki. Kapalı kapılar arkasında kendilerine verdiği sözleri de bu arada hatırlatıyorlar. Terör örgütleriyle pazarlık yaparsan onlar da senin iradeni bu şekilde ipotek altına alırlar. Yapılan bu. Kılıçdaroğlu aslında 'Selo'nun serbest kalmasını istiyorsanız bize oy vereceksiniz.' derken açıktan da bunu söyledi zaten. Bu ne demektir; 'Selo'yu çıkaralım istiyorsanız bize oy vereceksiniz' Ya sen kimsin ki? Kalkıp da yargının verdiği kararın üstünde bir kararla suçluları serbest bırakma vaadinde bulunuyorsun. Bu ülke bir hukuk devleti değil mi? Adaletin gereği neyse ancak bu olur. Hukukun üstünlüğüne sen nasıl kalkıp da ket vurabiliyorsun? Biz bir anayasa devletiyiz ve bu anayasa devletinde bu ifade bir hukuk tanımazlığın aslında bir ifadesidir, yansımasıdır."

"KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖZDAĞ'A ÜÇ BAKANLIK TEKLİF EDİLMİŞ"

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Cumhur İttifakı'na destek vermek için bazı taleplerde bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kılıçdaroğlu'ndan ona üç bakanlık teklifi yapılmış. Numan (Kurtulmuş) Bey'e de bu konuda özellikle İçişleri Bakanlığı verilirse, bunun yanında 'terörle mücadelede atılması gereken adımlar atılırsa' gibi bir talebi olmuş. Tabii Numan Bey de kendisine 'Cumhurbaşkanımız bu tür taleplere kapalıdır' demiş."

"Pazarlık siyaseti" yapmadıklarının altını çizen Erdoğan, "'Ahlak ve ilke temelli siyaset yaparız.' dedik. Bu minval üzerine de Numan Bey görüşmesini o şekilde yaptı. Demek ki istediği şey İçişleri Bakanlığı noktası, böyle bir talebi oldu. Numan Bey de 'Bunu Cumhurbaşkanımız kabul etmez.' deyince bağ koptu." ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU'NUN REFERANDUM AÇIKLAMASI

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini "referandum" olarak değerlendirmesine ilişkin soruyu, "Böyle saçmalık olur mu? Bunun kararını kim verecek? Millet verecek. Millet eğer 'Erdoğan, yola devam.' diyorsa mesele bitmiştir. Bunu referanduma dönüştürmek kadar bir cehalet olamaz. Şu anda biz bir referandum seçimi yapmıyoruz ki referandum seçimi yapacak olsak o zaman milletimize bizim referandum için gitmemiz lazım. İki aday var, referandum olamaz. Ya ona ya buna vereceksin, başkasına veremezsin. Tercihini yaptığında Erdoğan'a verdiğin zaman 323'e sırtını dayayarak yoluna devam edecektir ama sana (Kılıçdaroğlu) Allah göstermesin verecek olsa sen kime sırtını dayayacaksın?" şeklinde cevapladı.

"KRİZ SÖYLEMLERİNE KİMSE KULAK ASMASIN"

Erdoğan, "Muhalefetten üç isim, 'Kılıçdaroğlu seçilemezse dolar 30 lira olur.' gibi bir argüman getiriyor. Bu konuda seçmene ne dersiniz?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Açık net söylüyorum, bu kriz tellallarının özellikle söylemlerine kimse kulak asmasın. Bu çok çok yanlış olur. Ve bunun başında da başını çeken de Kılıçdaroğlu ve şürekasıdır. Türkiye ekonomisini çökertmek için yürütülen operasyonlara bunlar alet oluyorlar. Vatandaşımızı algılarla yönlendirmeye çalışıyorlar. Bunlar daha önce de sözcüsü, ondan sonra İYİ Parti'nin bir zamanlar sözde Merkez Bankası'nın başında olan kişi, bunlar otellerde biliyorsunuz IMF temsilcileriyle görüşmeler yaptılar. Bize de IMF'den borç almayı tavsiye ettiler. Ben o zaman açıklamalar yaptım. Bizim böyle buralardan borç alma gibi bir hevesimiz yok. Hatta hatta kendileri ne dediler? Londra tefecilerine verdikleri sözleri yerine getirmek için dört bir koldan da Türk ekonomisini baltalıyorlar. Bizim bu tefecilerle ne işimiz var? Hatırlarsanız daha önce de Borsa'ya ve bankalara yönelik açıklamalar yapmışlardı. Piyasaları hep manipüle etmeye gayret ettiler. Biz bunları yerinde çökerttik. Kimse endişe etmesin, ekonomimiz, bankacılık sistemimiz, finans sistemimiz gayet sağlam. Bu arada da yine Körfez'den falan bizim sistemimizin içerisine para depo eden ülkeler oldu. Bu da tabii ne yaptı, ister istemez kısa bir süre için de olsa Merkez Bankamızı, piyasamızı rahatlattı. İşte şimdi burada bunlara prim vermeden inşallah bu seçimi de pazar günü hayırlısıyla kapattığımızda zaten göreceksiniz buraya liderler nasıl gelecekler. Veya ben o liderlere şükran borcumu ifade etmek için süratle nasıl gideceğim, bunları da göreceğiz. Bizi bu noktada vurmaya çalışanlar var, bir de sürekli burayı takip eden dostlarımız var. "

"ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİYLE SORUNUMUZ YOK"

Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, 'Anayasanın ilk 4 maddesi ile sorunu olan Erdoğan'ı mı beni mi seçeceksiniz?' diyor. Sizin Anayasa'nın ilk 4 maddesi ile ilgili sorununuz mu var?" sorusu üzerine, şu cevabı verdi:

"Terbiyesizlik. Böyle bir şey olur mu? Bu ülkede Başbakanlıksa yaptım, Cumhurbaşkanlığıysa yaptım. Benim Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili sorunum olur mu ya? Bugüne kadar bir sorunu olmamış Tayyip Erdoğan var. Bayrak yere düştüğü zaman dünya liderlerinin önünde bayrağını yerden kaldıran bir lider var. Kılıçdaroğlu denen adam, Kandil'dekilerle beraber, benim bayrağıma muhalefet edenlerle yol yürüyor. Onlarla beraber adım atıyor. O benimle bir defa bayrak konusunda yarışamaz. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Bu, terbiyesizlik ve ahlaksızlığın daniskası. Benim ne terör örgütleriyle ilgim alakam var? Bugün iş adamlarıyla yaptığımız toplantıda 1000-1500 kişi vardı. Orada çok ağır söyledim."

"DÜŞÜŞLERİ ANALİZ EDİYOR AMA ASLA FATURAYI VATANDAŞLARIMIZA KESMİYORUZ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, TRT'de yaptığı konuşmada, çözüm sürecini kastederek kendisiyle ilgili "Terör örgütleriyle görüştü" dediğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Çözüm sürecinde katılanlar, Türkiye'nin bütün entel ve kanaat önderleriydi. Biz davet ettik, onlarla beraber yaptık. Sanatçısı vardı, hepsi vardı. O halkla ve çözüm sürecine yönelik bir adımdı. Akil insanları orada toplamıştık. 'İspat edeceksin' dedim. İddiasını ispatla mükelleftir. 'Bunu ispat edeceksin. İspat etmezsen namertsin.' dedim." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, parti teşkilatının nerede bir noksanlık varsa bunu her zaman sorguladığını belirterek "Mesela en son Defne, Hatay. Defne'de Kılıçdaroğlu yüzde 90 oy aldı. Ben yüzde 8. Biz, 'O 90 aldı, biz, 8 aldık' diye hastanenin yapımını durdurmadık. Bu hastaneyi, iki ayda Defne'de yaptık. Geçen gün de açılışını yaptık. Biz buyuz." dedi.

Hastanenin maket olduğunun iddia edildiğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "CHP'nin mantığı bu. Tabii orada mezhepçilik o kadar ileri gitmiş ki, Samandağ'daki oy potansiyeline bakıyorsun çok farklı. Onun tam karşısında oy oranları tam tersi. Oylarımızdaki bu değişiklikleri, artışları, düşüşleri teşkilatta hassasiyetle analiz ediyoruz. Asla faturayı vatandaşımıza kesmiyoruz. 'Bir yanlış varsa bizdedir.' diyoruz. Biz 'At denize, balık bilmezse Halik bilir.' diyoruz." diye konuştu.

"85 MİLYON İNSANI BİR AVUÇ İNSANIN KÂR HIRSINA KURBAN ETMEYECEĞİZ"

Erdoğan, seçim sonrası konut piyasasıyla ilgili ciddi adımlar atmak zorunda olduklarını belirterek şöyle devam etti: "Adalet Bakanlığının bu işin üzerine çok sert tedbirlerle gitmesi lazım. Vatandaşa, özellikle toplu konut noktasında attığımız adımlarla yaklaşmalarında fayda var. Çünkü bu işin en önemli çıkış noktası toplu konut. Şu anda özel sektör bile 15-20 sene vadeyle konut satışları yapıyor. Bu konut satışlarında da peşinatlar bayağı düşük. Bu vatandaşlarımızın önünü inanıyorum ki çok çok açacaktır. 85 milyonu, bir avuç insanın aşırı kar hırsına kurban etmeyeceğiz. Konut arzını arttırmak için kurumlarımız çeşitli destek paketleri açıklıyorlar. Deprem bölgesindeki konutları da hızlı bir şekilde tamamlayacağız. Fahiş fiyata asla onları kurban etmeyeceğiz."

"BU DÖNEM ŞAHLANIŞ DÖNEMİ"

Erdoğan, son dönemine "ustalık" adını verdiğini aktararak "Herhalde ustalık bu işin en kamil noktasıdır. Ustalık eserlerimizi inşallah en güzel şekliyle vermeye devam edeceğiz. Bu dönem aynı zamanda bir şahlanış dönemi olacak. Bu şahlanış döneminde de 21 yılda gerçekleştirdiğimiz kalkınma ve demokrasi hamlelerimizi zirveye taşıyacağız. Bu dönem Türkiye Yüzyılı'nın da inşallah ilk dönemi olacak. Bu, bizim iftihar dönemimiz olacak." değerlendirmesinde bulundu.

SON ANKETİ AÇIKLADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin hazırladığı ve ilk oyun önemini anlatan videonun izlenmesinin ardından, "Önünüze gelen yeni bir anket var mı?" sorusuna, "Bugün bir anket geldi." cevabını verdi.

Hakan Bayrakçı'nın 14 Mayıs seçim sonuçlarını milimetrik bilmesinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Biz de hakkını teslim etmiş olalım. 'Hayırlı olsun' diyelim. Şimdi yeni bir anketini gönderdi. O ankette de lehimizde bir tablo görünüyor. Temenni ederim ki inşallah bu defa da milimetrik bir sonuçla pazar günü neticelendirelim." dedi.

HER BİR OY ÇOK KIYMETLİ

Her bir oyun çok çok kıymetli olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Her oy çok kıymetli, 'Tek bir oy, çok oyunları bozar. Türkiye Yüzyılı'nın kapısını açar' diyorum. Ekranları başında bizi izleyen milletime de 'Büyük Türkiye zaferi için hep birlikte sandığa' diyoruz. 'Büyük bir özgüvenle fakat asla rehavete düşmeden, zafer sarhoşluğuna düşmeden sandıkları patlatacağız inşallah' diyorum. Milletime en kalbi, en derin saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. " diye konuştu.

Düzenleyen:  - Seçim 2023
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...