Sığınmacı oldu Türkiye'de yeniden doğdu! Milli voleybolcu Melisa Vargas'ın merak edilen hikayesi
Filenin Sultanları, 2023 CEV Avrupa Şampiyonası yarı final maçında İtalya’yı kıran kırana bir maç sonunda mağlup ederek finale çıktı. İtalyanlar'ın Avrupa Şampiyonaları'ndaki 17 maçlık yenilmezlik serisi de sona erdirdik yani kızlarımız tam anlamıyla Roma’yı yeniden yaktı. Her sayınının birbirinden değerli olduğu bu maçta öyle bir kişi vardı ki onun adını daha yüksek sesle haykırdık: Pasör çaprazımız Melissa Vargas. Maçın en skoreriydi. Kadın voleybol tarihinin Ronaldo’su mu Messi’si mi karar veremediğimiz bir oyuncu kendisi. Peki, artık içimizden biri olan Küba asıllı sporcunun zorlu kariyer yolculuğunu daha önce hiç duydunuz mu?
Melissa Vargas, 1999 yılında Küba’da doğdu. Babası bir hentbol oyuncusu olan Vargas sporla erken yaşta tanıştı ve 6 yaşında sokakta voleybol oynamaya başladı. 8 yaşında voleybol kariyerinin ilk adımlarını attı. Okul takımında oynamaya başlamasının ardından yeteneğiyle dikkatleri üzerine çekti. Böylelikle 12 yaşında Küba Milli Takımı’na kabul edildi. Hatta 14 yaşındayken Kübalılar onun için “Küba’nın geleceği” diyordu. Takımın gözdesiydi.
Yaşı ilerleyince kariyer anlamında daha iyi yerlere gelmek isteyen Vargas, kendi istediği takımlarla görüşmek ister. Ancak Küba’nın katı kuralları buna engel olur. Sadece ülkesinin izin verdiği Çekya, Polonya ve Rusya ile iletişime geçebilir. Vargas, 2016-17 sezonunda Küba’dan ayrılma zamanının geldiğini hisseder ve Çekya kulüplerinden Agel Prostejov’a gider.
Ancak omzundaki sakatlık sebebiyle burada sadece iki sezon oynayabilen Vargas, tedavi olmak için ülkesine geri döndü. Buradaki tedavi imkanlarını eleştirmesi disiplinsizlik olarak görüldü. 2017’den başlayarak 4 sene boyunca Milli Takım’da oynamaktan men edildi.
Gördüğünüz gibi ne kadar başarılı olsanız da hayat her zaman önünüze gül bahçesi sunmuyor.
Başınıza gelen kötü bir olayda yapacağınız iki şey vardır: Ya kalkıp mücadele edersiniz ya da pes edip olduğunuz yerde kalırsınız. Vargas, mücadele etmeyi seçti ve “sığınmacı” statüsüyle gittiği İsviçre’de Volero Zürich takımında oynamaya başladı. Burada başarılı bir sezon geçirdi. Böylece “Dünyanın en büyük voleybolcusu” olma hayali için ilk ciddi adımı da atmış oldu.
İster tesadüf deyin ister şans. 2018’de yolu Fenerbahçe ile kesişti. Dönemin Fenerbahçe teknik direktörü Terzic, Vargas’ı Sırbistan vatandaşı olması ve ülkenin milli takımında oynaması için ikna etmişti. Ancak Uluslararası Voleybol Federasyonu Küba’nın izni olmadığı için Sırbistan’da oynamasına izin vermedi.
Bu sefer devreye Türkiye girdi. Doğuştan yetenekli bir oyuncuyu ellerinden kaçırmak istemedi milli takım yetkilileri. Özellikle Fenerbahçe Voleybol Şubesi Sorumlusu Simlâ Bayazıt’ın bu konuda emeği çok büyük. Aslında Küba yine izin vermeyecekti ancak cezasının sona ermesine zaten çok az kalmıştı.
Türkiye vatandaşlığına geçen Vargas, 9 Nisan 2021’de Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden alır almaz ay yıldızlı forma için savaşmaya başladı.
Daha sonra Melissa olan ilk adını Melisa olarak değiştirdi. Aynı sezonun sonuna kadar Fenerbahçe’de oynamaya devam etti. Kendini geliştirmek, gücüne güç katmak için yarım sezon Çin ekibi Tianjin Bohai Bank’ta yarım sezon geçirdi ve ardından Fenerbahçe’ye geri döndü.
Evet Melisa Vargas Türk oldu, ama nereli? Bu sorunun cevabını da Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ verdi. Vargas, “Başkan nereli ben oralıyım” dediği için Melisa Vargas artık Malatyalı. Hatta kendisi de bunu sık sık vurguluyor.
Melisa Vargas, biz seni çok sevdik. Sen de milli takımda gösterdiğin mücadeleyle bizden biri olduğunu fazlasıyla kanıtladın. Ay yıldızlı formanın altındaki başarıların daim olsun.
