"Tam bitti" derken başka kabus başladı! Ciddi boyutlara ulaştı
Balıkçılar son yıllarda müsilaj nedeniyle avlanmakta zorluklar yaşıyordu. Müsilajdan kurtulduk diye sevinen balıkçılar şimdi de iri boyutlarda denizanası sorunuyla karşı karşıya kaldı.
Marmara Denizi'nde müsilaj sorunun ardından başka bir sorun baş gösterdi. Gemlik Körfezi'nin kıyısından başlamak üzere yoğun olarak görülen denizanaları balıkçıları kara kara düşündürüyor.
"Müsilajdan tam kurtulduk" derken bu kez denizanası kabusuyla yüz yüze gelen balıkçılar, Marmara Denizi'nde avlanmanın giderek zorlaştığını söyledi.
"BU SEFER DENİZANASI YÜZÜNDEN AĞ ATAMAYACAĞIZ"
Gemlik Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Vekili Kadir Aksu, ilkbaharda müsilaj nedeniyle denize hiç açılamadıklarının altını çizerek müsilajın bitmesiyle aşırı derecede denizanası görülmeye başlandığını belirtti. Son 10 yıldır böyle bir yoğunluk görmediklerini ifade eden Aksu, "Denize bu sefer denizanası yüzünden ağ atamayacağız. Ağları patlatıyor ve ayrıca fiziki olarak da kollara yüzünüze gelince inanılmaz yakıyor, acı veriyor" dedi.
"Müsilaj bitti deniz anası kabusu başladı." diyen Aksu, şunları söyledi:
"DENİZE GİRME İMKANINIZ BİLE YOK"
"Denizanası denizde olabiliyor ama olması gerekenin 10 katı belki de daha fazla. Denize girme imkanınız bile yok. 10 metrekare alanda 20-30 deniz anası var. Bunu bir ağın 300 metre olduğunu düşünün yüzlerce denizanası nasıl kaldıracaksınız? Vücuda da çok zararı var, balıkçılar uzak duruyor ama onlar bizden uzak durmuyor. Karadeniz, Ege gibi açık denizlerde dağılıyor ama Gemlik gibi İzmit gibi körfezlerde denizanası bizi çok zorluyor."
İLK DEFA BU YOĞUNLUKTA
Çocukluktan beri denizde olduğunu ve ilk defa bu yoğunlukta denizanasıyla karşılaştığını aktaran Aksu, "Nereye baksanız denizanası var. Ekoljik denge bozuluyor. Büyüklerimizden isteğimiz denizi korusunlar. Özellikle Marmara Denizi'nin kontrol altına alınması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı ise bir taraftan deniz suyu sıcaklıklarının rekor kırdığını, öte yandan da hız kesmeden denizlerin kirletildiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"MARMARA'DA BÜYÜK BALIK KALMADI"
"Yani denizin azot ve fosfor yükü artıyor. Buna bağlı olarak plankton patlamaları yaşanıyor. Bu durum denizanaları gibi türler için ideal üreme, çoğalma fırsatı sunuyor. Denizanalarının popülasyonunu kontrol edecek büyük balıkları ise çoktan avladık. Marmara'da avlanan toplam balığın yüzde 90'ı hamsi, istavrit, sardalya gibi küçük pelajikler. Yani Marmara'da büyük balık kalmadı.
"ASLINDA SUÇLU BİZİZ"
Özetle denizle kurduğumuz yanlış ilişki devam ediyor. Burada ana faktör deniz suyu sıcaklıklarının artışı gibi gözükse de aslında suçlu biziz. Kontrol edemediğimiz iklime suçu atarak kendimizi temize çıkarma denemeleri boşuna. Çünkü kirleten biziz. Denizanası için ortamı uygun hale getiren biziz. Denizanasını, yumurtasını, larvasını yiyerek popülasyonunu azaltacak balıkları avlayan biziz."
"MARMARA DENİZİ AĞIR YARALI"
Çarenin denizle kurulan yanlış ilişkiyi düzeltmek olduğunu belirten Aksu, "Bir litre bile atık suyu arıtmadan denize bırakmamalıyız. Marmara Denizi özel, kırılgan ve müsilaj yüzünden ağır yaralı bir deniz şu anda. Ekosistem esaslı balıkçılık yönetimi uygulamalarına geçmek zorundayız bütün denizlerimizde. Belli boydan büyük teknelerin, ağların Marmara'da kullanılmasını sınırlandırmamız lazım. Deniz kirliliğini ve avcılığı kontrol altına aldığımızda denizanası popülasyonları kendiliğinden azalıp, dengeye gelecektir." ifadelerini kullandı.