Giresun’a gelesun güzelliği göresun

Giresun binlerce yıl önce olduğu gibi binlerce yıl sonra da üzerinde hayat kuran insanlarıyla yaşamaya devam edebilmelidir. Sıra dışı lezzetleri olan bu şehir, gıda üretim-tüketim zincirlerindeki derin deneyimi sayesinde, geçmişte olduğu gibi gelecekte de önemli bir aktör olacaktır.

Belirli bir strateji çerçevesinde yapılacak çalışmalar, Anadolu’da kültüre dayalı düşünceyi, mutfak anlamında da davranış biçimi hâline getirerek, toplumumuzun geleneksel kültürüne uzak kalmadan gelişmiş dünyadaki saygın yerini almasını sağlayacaktır. Anadolu coğrafyası, geleneklerin ve kültürlerin beşiğidir. Gelecek ise konusu ne olursa olsun ancak derin tarihsel ve kültürel katmanları anlamakla ve insanda biriken tecrübeyi korumakla emniyete alınabilir. Kadim kültürler bu emanetle emniyet arasındaki bağı görebilmiş ve koruyabilmiş kültürlerdir. Gastronomi dünyasının farklı alanlarında başarı göstermiş, uzmanlaşmış olan profesyoneller ile farklı zamanlarda farklı şehirlerimizi anlamaya, tanımaya, tanıtmaya çalışıyoruz. Şehirleri ziyaret ediyoruz, başrolü şehrin aktörlerine veriyoruz. Yazılı ve görsel medya temsilcileri, işletmecileri, mutfak şefleri, tedarikçi kuruluş temsilcileri, sivil toplum kurum temsilcileri, akademisyenler, diyetisyenler ve mutfak endüstrisine hizmet veren şirketlerin temsilcileri. Özetle mutfağın KARIN DOYURMAKTAN ÇOK DAHA FAZLA bir şey olduğuna işaret eden bütün aktörlerini bir araya getiriyoruz. Yerel aktörleri dinliyor, bölge mutfak standartlarını deneyimliyor, karşılıklı bilgi transferleri gerçekleştiriyoruz. Gastronomi öncelikli gezginler genel ortalamaya göre daha eğitimli, daha meraklı, gittiği yerde daha fazla zaman ve para harcayabilen, toplumsal statüsü daha yüksek, en önemlisi çevreye ve kültürel mirasa daha duyarlı insanlardır. Bu standartlarda grupların gastronomi mirasının sahiplenilme, korunma ve gelecek kuşaklara aktarılma şartlarını da içerecek bir ‘Sürdürülebilir Turizm’ anlayışına katkı verdikleri bilinen bir gerçektir. Gastronomi çalışmaları, refahın artması için dışarıdan bir kaynak transferi olarak görülmelidir. Yörenin doğasına, tarım, kültürel ve tarihi varlıklarına, ekonomisine ve sonuç olarak insanına zarar vermeden onları örselemeden fayda getiren çabalardır.
Giresun mutfağının zaman içinde ülke ve dünya ölçeğine taşınması düşünülmeli, çabalar bu yönde geliştirilmelidir. Rekabetin kaliteyle aşıldığı, global bir pazarda gastronomi, ekonomik refah yolunda etkili, güçlü ve doğru bir araç olur.
Tarihi, coğrafyası, kültürü, efsaneleri ve gelenekleriyle, yaylaları, dağları, ovaları, ırmakları, denizi, sokakları, camileri, ayazmaları, çeşmeleri, bitki örtüsü, kuşları, böcekleri, edebiyatı, müziği ile kadim bir DOĞU KARADENİZ şehri GİRESUN. İnanıyorum ki zengin kültürel mirası ve irsi bio çeşitlilikle gıda üretim-tüketim zincirlerindeki derin deneyimi sayesinde geçmişte olduğu gibi gelecekte de önemli bir aktör olacaktır, olmalıdır. Çünkü Giresun binlerce yıl önce olduğu gibi binlerce yıl sonra da üzerinde hayat kuran insanlarıyla yaşamaya devam edebilmelidir. Giresun zamansal ve mekânsal boyutları içinde aslında hem tarihte hem günümüzde bir çelişkiler yumağı. Gerçeklik ve efsaneler, telaş ve sükûnet, kültür mirasına sahip çıkma ve yok etme çabaları içinde ona âşık olma ya da farkında olamamanın şehri. Ama kim ne derse desin, Giresun hâlâ bir çekim merkezi. Alıp götüren bir dinginliği, sürekli değişen bir ışığı, kendine özgü bir kokusu, ruhu, büyüsü ve sıra dışı lezzetleri var. Bu gerçeklerin farkında olan başta Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları, Giresun Belediye Başkanı Aytekin Şenlikoğlu, ZİFİN Otel sahibi Dr. İbrahim Özkuş, DOKA (Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı), THY Giresun Şubesi ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Gürgenci tarafından organize edilen, desteklenen organizasyon, umuyor ve diliyorum ki, farklı içerik ve etkinliklerle sürdürülebilir olur. Giresun, ülkemizin en özel coğrafyalarından biri. Giresun yerel yöneticileri ve Giresun halkının bu çok özel coğrafyayı hak ettiği şekliyle turizme açmaları; Trabzon ve Rize yaylalarında maalesef fazlaca ve rahatsız edici boyutta görülen Arap akını karşısında kontrollü olmaları kalıcı ve kaliteli Giresun turizminin geleceği açısından çok önemli olacaktır. Elbette Arap turistlerin Karadeniz’e ilgi göstermeleri çok önemli; fakat sağlıklı ve kalıcı turizm anlamında çok ama çok dikkatli olunmasında fayda var. Bu konuda farklı görüşler var; fakat bence olması gereken Arap ya da başka milletten insanlar fark etmez, turistin turist olarak kalmasını sağlamak. Unutmayın ne demiş Danimarkalı ünlü filozof Soren KIERKEGAARD: HAYAT GERİYE BAKARAK ANLAŞI­LIR, ANCAK İLERİYE BAKARAK YAŞANIR.