CHP’nin değişik çıkışları

A -
A +

8 Eylül'de bu köşede “CHP’nin siyasi hamleleri” başlıklı bir yazı yazmıştım. Şöyle demiştim:

“Kemal Kılıçdaroğlu 1 Eylül 2021 günü yaptığı açıklamada, ‘İskilipli Atıf Hoca gibi o da değerimiz. Çerkez Ethem'e iade-i itibar verilmelidir’ dedi. Bunu AK Partili biri söylese kıyamet kopardı. CHP lideri söyledi, çıt çıkmıyor. Aynen CHP Bursa milletvekilinin 1937’de Dersim’de yaşananları katliam olarak nitelendirmesinin kimsenin kılını kıpırdatmaması gibi... CHP tabanında yaprak kımıldamıyor. CHP böyle davranarak aslında sağ cenahın oylarına talip olduğunu gösteriyor. Kemal Bey iktidar olmak istiyorsa muhafazakâr seçmenden oy alması gerektiğini biliyor. O yüzden direkt buna oynuyor... CHP heyetinin Kuzey Irak’a yaptığı ziyareti de böyle okumak lazım. CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı başkanlığındaki parti heyeti, Irak'ın Erbil kentinde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani ile bir araya gelmesi önemli...”

CHP lideri Kılıçdaroğlu aynı çıkışı şimdi Kürt sorunu dediği meselede ortaya koyuyor.  Kılıçdaroğlu, Günel Cantak'ın "Bay Kemal ve İttifakları" belgeseline konuştu: 

"Siyaset kurumunun 35-40 yıldır çözemediği bir Kürt sorunu var. Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. Devlet dediğiniz kurum gayrimeşru bir organla muhatap olmaz. Meşru organ kimdir? HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz. Halkın desteği var. Parlamentoya gelmiş, dolayısıyla parlamentonun içinde bulunuyor görevini yapıyor. Eğer bu sorun çözülecekse meşru bir organla da biz bu sorunu çözebiliriz; bu düşüncedeydim..."

Bu sözler üzerine eski HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı'dır" dedi. Demirtaş, Meclis'i işaret etti. HDP’nin şimdiki Eş Genel Başkanı Sancar, “Kalıcı bir barış istiyorsak, çok geniş toplumsal mutabakat ve meşruiyete ihtiyaç var. Çözümün adresi Meclis’tir, hiçbir aktör göz ardı edilemez” dedi...

HDP’liler açık açık İmralı ve terörist başı Öcalan’ı adres gösteriyor. Burada iki nokta var: CHP resmî tarihle yüzleşen açıklamalarının yanına şimdi siyasi bir açıklamada bulunuyor. Açık açık "Kürt sorunu var ve bunu HDP ile çözeriz" diyor. 

CHP’nin ortağı İyi Parti’den ise henüz çıt çıkmadı. Hadi CHP’ye ses etmediler, HDP’ye de tek kelime etmediler. İyi Parti Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu, “HDP’li TBMM Başkan Vekili oturumları yönetiyor ve hepimiz de onun yönetimine katılıyor muyuz? Bu meşru mu, gayrimeşru mu tartışmasına en iyi cevaptır” dedi.

CHP açık açık HDP’nin oyuna talip olduğunu gösteriyor. Değişik bir çıkış ortaya koyuyor. Bu Kürt ve Kürt olmayan HDP’li seçmende nasıl etki yapar göreceğiz. Ama CHP asla eski CHP gibi davranmıyor. AK Parti’nin CHP’nin bu siyasi hamlelerine dikkat etmesi gerekir. Üstelik CHP’nin bu siyasi davranışı Atatürkçülerde yaprak kımıldatmıyor.

Cem Küçük'ün diğer yazısı
Bir garip dava!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.