Son Dakika
Yazarlar
Gündem
Ekonomi
Dünya
Teknoloji
Spor
Resmi İlanlar
Tümü
Politika
Sağlık
Kültür-Sanat
Eğitim
Magazin
T-Otomobil
Emlak
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Döviz
Altın
Haberler
Künye
İletişim
Seçim Sonuçları
Ramazan
Yaşam
Bir Zamanlar Türkiye
Video Galeri
3. Sayfa
Bizim Sayfa
E-Gazete
Bize Ulaşın : 444 0 144
Sosyal Medya Hesaplarımız:
Anasayfa
>
Yazarlar
>
Yazar Detay
Halil Delice
halil.delice@tg.com.tr
821 Yazı
15 Kasım 2007
Uyur isen uyan Alim
Büyük bir heyecanla bekliyordu kavuşmayı, gerdek odasında, sevdiğinin kapıdan girmesini, al ve yeşil duvağı kaldırmasını... Şehitliği, al bayrağı, kırmızı gülü, damadın vazifelerini temsil eden al duvağı kendisine teslim etmesini, koç yiğidinin boynuna bağlamak üzere...
Devamını Oku
1 Kasım 2007
Çakacağız ama onların istedikleri yere değil
"Çak istediğin yere"... Öyle mi? İsteğimiz yere mi, yoksa istenilen yere mi? Siz de inanıyor musunuz, istediğimiz yere çaktığımıza? Hakikaten istediğimiz yere mi çakıyoruz, yoksa istenilen yere çakıp, istediğimiz yere çaktığımızı mı zannediyoruz? Ne dersiniz?
Devamını Oku
15 Ekim 2007
Var mısınız güreşe?
Küçüklüğümüzde birisinden daha yiğit, daha cesur ve daha kuvvetli olduğumuzu göstermek için "Var mısın bi güreşe?" derdik.
Devamını Oku
4 Ekim 2007
Seyirci kalmak, seyir eden olmak
Bozmayalım keyfimizi, aynen devam... Bakalım görmeyelim, dinleyelim anlamayalım, okuyalım fark etmeyelim. Seyirci kalalım, canımızı sıkmayalım, genç ve yakışıklı kalalım. Goldü, değildi, ofsayttı-nah ofsayttı, Malezya'ydı, benzerdi-benzemezdi...
Devamını Oku
15 Eylül 2007
Aliş geliyor Aliş
Geliyor, yeni ufuklara, sonsuz güzelliklere giden yolda, bayraktarlık yapacak yiğit... Türk milletinin yüzlerce yıldır yolunu beklediği Aliş geliyor.
Devamını Oku
1 Eylül 2007
Kim görür yağlı güreş haberini?
Yazıma kısa bir haberle başlamak istiyorum: "Türk milletinin geleneksel değerleri arasında yer alan yağlı pehlivan güreşleri, gerek organizasyon sayısı, gerek mâli bilançosu, gerekse seyirci açısından futbolla yarışıyor.
Devamını Oku
15 Ağustos 2007
24 Oğuz boyu ve dört (büyük) kulüp
Kayı, Bayat, Alka Evli, Kara Evli, Yazır, Döğer, Dodurga, Yaparlı, Avşar, Kızık, Beğdili, Karkın, Bayındır, Peçenek, Çavuldur, Çepni, Salur, Eymür, Ala Yuntlu, Yüreğir, İğdir, Büğdüz, Yıva, Kınık...
Devamını Oku
1 Ağustos 2007
Nerde kaldın be ahu gözlüm?
Hasretin dayanılmaz oldu be ahu gözlüm. Bu kadar naz yeter. 10 Ağustos'da kavuşacağımızı söylüyorlar ama bir türlü inanamıyorum.
Devamını Oku
19 Temmuz 2007
Altın puana üç ihtar
Altının hem sesi, hem görünüşü kulakları sağır eder, aklı başından alır. Keşke başarılı sporculara altın madalya yerine ödül diye başka bir şey verebilsek, hedeflerini altın madalya yapmasaydık. Akıllarını altınla başında almasak, gönüllerini çelmeseydik
Devamını Oku
11 Temmuz 2007
Kırkpınar'da kırmızı kartı hak edenler
Yeni bir kural getirildi yağlı güreşte. Bu sene Kırkpınar'da kırmızı kart uygulaması başladı. İlk kırmızı kartlar bunu en az hak edenlere çıktı, faullü güreşmekten Kadir Ergin'e ve gençlik ateşiyle yumruklarını konuşturan Recep Çakır'a.
Devamını Oku
2 Temmuz 2007
Galibiyet yükü Taşçı ve Çakır
Kuvvet, mal, mülk, makam, güzellik, bilgi, ustalık ve bunların vasıtasıyla ulaşılan galibiyet yükü çok ağırdır. Ateştir, düştüğü yeri yakar. Aklı giderir, vicdanı örter, gönlü öldürür ve insanı nefsinin oyuncağı, esiri yapar. Ateş ancak su ile söner, üfleyerek değil.
Devamını Oku
1 Temmuz 2007
Nerede yeryüzünü Er Meydanı bilenler?
Yüce Mevla'm gani gani rahmet eylesin, tanımakla şeref bulduğumuz destan şairi rahmetli Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu ağabeyimiz ne güzel söylemiş. Şu yeryüzü er meydanı, Gönül sevmez her meydanı, Yüreksize yorgan döşek, Koç yiğide ver meydanı
Devamını Oku
30 Haziran 2007
Er Meydanı Kırkpınar'a Bosna'dan bakmak
Dün Kırkpınar başladı, 646. defa... Benzer sözler, aynı törenler, aynı vaatlerle... Geçen sene, daha önceki sene ve ondan önceki senekiler gibi... Biz gazeteciler de benzer işler yaptık, bol bol fotoğraf çektik, "Kırkpınar bu sene sönük başladı" gibi beylik sözlerle.
Devamını Oku
29 Haziran 2007
Başpehlivan adayı çok
Cumhuriyet döneminde en fazla başpehlivan birinciliğini, 9'ar defa ile Tekirdağlı Hüseyin ve Ahmet Taşçı (iki altın kemer) kazanmışlardır. 2001'de yayımlanan yazımızda, Tekirdağlı Hüseyin 8 defa kazandı demiştik. Ancak, güreş araştırmacısı Atıf Kahraman, 15 Mayıs 1933 tarihli Edirne Postası gazetesini delil göstererek, "1933'te Kara Ali değil, Tekirdağlı Hüseyin şampiyon olmuştur", demektedir. Ahmet Taşçı, en son olarak 2000 yılında şampiyon olduğu için, bu şekilde, Tekirdağlı Hüseyin ve Ahmet Taşçı, 9'ar defa ile Cumhuriyet devrinin en fazla şampiyonluğa ulaşan pehlivanları olmaktadırlar.
Devamını Oku
28 Haziran 2007
Güle yenilenler ve Kızılelmayı arayanlar
Peşrev, Türkoğlunun vatan tutmak için Türkistan'dan Anadolu'ya oradan da Avrupa'ya akışının ifadesidir, Türkoğlunun tarih macerasını anlatır. Peşrev, Türkoğlunun sembolleri, 'ok, yay, at, kurt ve kartal'ın figürleriyle donatılmıştır.
Devamını Oku
27 Haziran 2007
646. Kırkpınar ve galibiyette mağlubiyeti aramak
Türk milletinin İslamiyet'i kabulüyle birlikte alpler, alperen olmuşlardır. Türkler için alplik en büyük şerefti. Alp için atı çok önemliydi. Alp atının ismiyle anılırdı. Kıratlı Cotay alp gibi. At, hayatta ve ölümünden sonra alpin arkadaşı sayılırdı. Bu sebeple Şehzade Süleyman'ın Gelibolu Bolayır'daki türbesinin hemen yanında atı da gömülüdür. Bugün bile hâlâ, "Yiğit yiğidin yoldaşı/At yiğidin öz kardaşı"diye söylenmektedir.
Devamını Oku
26 Haziran 2007
Kırkpınar Sarı Saltuk hatırasıdır
Prof.Dr.Ömer Lütfü Barkan, "Kolenizatör Türk Dervişleri" kitabında, Deli Kızıl Sultan'ın Yunanistan'ın Dimetoka şehrinde türbe ve dergahının bulunduğunu yazmaktadır.
Devamını Oku
25 Haziran 2007
Gerçek efsane Kırkpınar
Buna ermeydanı derler, bunda söz olmaz, Çifte yürekli erler şahin gelir cihane, Ele, bile, dile ihanet olmaz, Okurlar fermanı imanım kıyarlar cane.
Devamını Oku
15 Haziran 2007
Kırkpınar geliyor amma...
29 Haziran Cuma günü, kısmet olursa 646. Kırkpınar başlayacak. Büyük ihtimalle de her sene yaşadıklarımız yaşanacak, her sene dinlediklerimiz söylenecek, tıpkı 20 senedir duyduklarım gibi...
Devamını Oku
1 Haziran 2007
Onlar da seyirci bunlar da
El üstünde tutulan, her şey sizin için denilen onlar, sandelyeleri, su dolu pet şişeleri, cep telefonları uçuranlar da... Plastik oturma yerlerini, kalpleri kıranlar da... Trübünleri ve akılları ateşe verenler de... Sahadaki futbolcu ve hakemlere saldıranlar da onlar...
Devamını Oku
Başa Dön
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
...
42
Sona Git