Otur bakiim yerine!

A -
A +
Türk lirasını güçlendirmek, daha doğrusu kayıplarını ortadan kaldırmak için peş peşe adımlar atılıyor. Önce vergili varlık barışı uygulaması başlatıldı. Ayrıntılarını yazdım. İsviçre bankalarındaki takribi 120 milyar dolarlık varlığın kademeli şekilde Türkiye’ye getirilmesi planlanıyor. Eylül ayında hareket başlayacak. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'nda ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ile çok önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Türkiye’nin Ukrayna’dan tahıl koridoru açılması için yaptığı girişim ABD tarafından büyük takdirle karşılandı.
 
Buna jest olarak Beyaz Saray’ın Suudi Arabistan’la Türkiye arasında SWAP anlaşması yapılmasına destek verdiği belirtiliyor. Türkiye bugüne kadar Katar’la 15, Çin’le 6, Güney Kore ile 2, Birleşik Arap Emirlikleri ile 5 milyar dolar olmak üzere toplam 28 milyar dolarlık SWAP (döviz-takas) anlaşması yaptı. Suudlarla SWAP rakamı Merkez Bankası rezervlerinin artmasında önemli rol oynayacak. Turizm gelirleri göz kamaştırıyor, ancak bunlar kasaya 3 ay sonra girecek. Merkez Bankası KİT’lerle birlikte BOTAŞ’a bile artık döviz satmıyor.  
 
Petrol fiyatlarının sabit kalmasıyla kurların istikrar kazanması akaryakıt fiyatlarının düşmesini sağlıyor. Bakın son iki haftada benzin ve motorinin litresi 5 lira geriledi. Bu indirimlerle birlikte sebze ve meyvede yaşanan bolluk temmuz enflasyonunu 10 puan aşağı çekecek. Suudi Arabistan günlük üretim kapasitesini 13 milyon varile çıkarma sözü verdi.  ABD ve Çin ekonomisi daralma potasına girdi. Bu tablo bize Citi Bank’ın 2022’de petrolün varili 65 dolar olacak senaryosunun gerçekleşeceğini gösteriyor… Enerji faturamız küçülecek, cari açıkta çok ciddi iyileşme sağlanacak. Abdülhamid Han isimli son derece modern cihazlarla donatılmış sondaj gemimiz ağustos ayında Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramasına başlıyor. Çok büyük keşiflere imza atılacak olması Yunanistan’ı paniğe sevk etti. Karadeniz’deki 540 milyar metreküplük doğalgazı 2023’ün ilk çeyreğinde kullanmaya başlayacağız.  
 
Şimdi gelelim en önemli meseleye... 21 Temmuz Perşembe günü Para Politikası Kurulu nasıl bir karar alacak? Piyasaların büyük bölümü faizlerin değişmeyeceğini düşünüyor. Şu anda politika faizi %14. Ama bu sadece bankaların fonlamasından kullanılıyor. Bankalarda bu düşük faizle aldıkları parayı %25’le ticari kredi olarak dağıtıyor. Beklentinin aksine 2 puanlık bir faiz artışına gidilebilir. Böylece hem bankaların kazançları sınırlanır, hem de Türk lirasındaki kazanımlar büyür, enflasyonla mücadelede önemli bir adım atılmış olur. Hem de 900 puanı aşan CDS’lerimiz (yurt dışına sattığımız tahvillerin sigorta primi) düşer, yabancı yatırımcı akını başlar. Merkez Bankasının faizi yükseltmesi ticari kredi faizlerinin artmasına yol açmaz. Tam aksine piyasada bankanın gerektiğinde böyle bir karar alabileceği beklentisi oluşturacağı için çok olumlu algılanır.
Son söz: Şimdi TL zamanı!
…..
ÖNEMLİ NOT: “Körle yatan şaşı kalkar” başlıklı yazımda hiç isim vermeden bazı finans profesörlerini halkın tasarruflarını yanlış yönlendiriyorlar, diye eleştirmiştim. Bunlardan bir tanesi üzerine alınmış. Vay sen beni kastettin diyerek yemin ediyor. Ben kimseyi hedef göstermedim. Olsaydı açık açık yazardım. Allah’tan başka kimseden korkmam. Ama o arkadaş bunu üzerine alarak sahiplendiğine göre, demek ki işin içinde var. Yarası olan gocunur. Yoksa susar oturur. Otur bakiim yerine!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.