KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ!..

A -
A +
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Roma’da icra edilen G-20 Zirvesi’nde birçok devlet ve hükûmet başkanıyla görüştü. Bunların içinde en çok ses getiren ABD Başkanı Joe Biden ile yapılan görüşme oldu…

Türkiye Başkanı Sn. Erdoğan ile ABD Başkanı Sn. Biden’ın Roma’da gerçekleştirilecek Gelişmiş Ülkeler Zirvesi’nde bir araya gelerek iki devlet arasındaki mes’eleleri ele alacakları zirveye haftalar varken açıklanmıştı. Toplantı tarihi olan 31 Ekim 2021’e az bir zaman kaldığındaysa mevzu bahis görüşmenin Roma’da değil, Glasgow’da yapılacak olan İklim Zirvesi’nde olacağı haber verildi. G-20 Zirvesi başlamak üzereyken de bu defa iki Başkanın Roma’da bir araya gelecekleri duyuruldu.

Bu değişikliğin sebebi neydi? İklim Zirvesi Müzakerelerinin mekânı İskoçya’nın Glasgow kentiydi. G-20’nin hemen ardından aynı gün olacaktı. Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı için en üst seviyede güvenlik tedbirleri almıştı. Ankara’nın Londra’dan Türkiye Cumhuriyeti Başkanı için de aynı mahiyette bir talebi vardı. İngiltere Hükûmeti, talebi kabul etmedi. Bunun üzerine Ankara, Glasgow’a Başkan seviyesinde iştirak edilmesini gündemden çıkardı. Adı geçen iki Başkan da Roma’da böylece bir araya geldiler… Sn. Erdoğan ve Sn. Biden, pazar sabahı mahallî saatle 10.30 gibi toplandılar. İki devletin Dışişleri Bakanları da onlara refakatçiydi. Evvelden alınan karar, görüşme süresinin 20 dakika olmasıydı. Bittiğinde bu süre 3 katından fazla aşılarak 70 dakikayı buldu. Gerek Külliye ve Beyaz Saray’dan gelen açıklamalar ve gerekse Başkanların konuşmaları görüşmenin müspet geçtiği yönündedir: Vaki müzakerede nelerin konuşulduğu malûmdur. Başkan Erdoğan’ın buluşmanın ardından TS ile 19.30 sularında düzenlediği basın toplantısında dile getirdiği gibi mevkidaşına üzüntümüzü nakletmiştir. Türkiye, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG terör örgütüne verdiği bir ordu donatacak çaptaki silah ve ikmal desteğinden çok rahatsızdır. Washington’un burada bir terör devleti kurma arzusundan şiddetle tedirgin ve iki devlet arasındaki münasebetlerin temenni edilmeyen bir seyre girmesinden de memnun değildir. Başkan Erdoğan, ABD’li muhatabına ‘evleviyetle’ bunları anlatmıştır. Masada ayrıca Rusya Federasyonu’ndan alınan S-400 Hava Savunma Sistemleri, Amerika’ya bedeli ödenmiş olduğu hâlde teslim edilmeyen F-35 uçakları konuşulmuş ve daha önce yapılmış olan "ya ödediğimiz 1 milyar 400 milyon doları iade edin, ya F-35’leri teslim edin veya bizdeki F-16’ları yenileyin yahut yeni F-16 uçakları verin" teklifi bir kere de doğrudan Joe Biden’ın yüzüne karşı tekrar edilmiştir. Amerikan Başkanı, F-16’lar konusunda son sözün Kongre’de olduğunu beyan ederek mes’uliyeti kendinden uzaklaştırdı… Buna mukabil hem kendisi ve hem de Beyaz Saray, Türkiye’nin NATO’da birlikte olmalarının ve müttefikliklerinin değerini teyit eden ifadeler kullandılar. Bunun neticesi olarak da iki Başkan, Türkiye ile ABD arasındaki ihtilaf ve pürüzleri ortadan kaldırmak için ortak maltcasino kayıt irade beyanında bulunarak Dışişleri Bakanları öncülüğünde hâl çaresi üretecek bir hey’et teşkil edilerek bir mekanizma kurulup işletilmesinde görüş birliğine vardılar. Bunların dışında Afganistan ve Afganistan için meydana getirilecek ve bu ülkeyi düzlüğe çıkaracak bir yapı oluşturulması hâlinde Türkiye’nin böyle bir teşkilatta Başkan olarak vazife almaya hazır olduğu da konuşulan mevzulardan oldu. Şüphesiz ki Büyükelçiler Vak’ası gibi daha başka konular da dile gelmiştir. Doğu Akdeniz’in bahis edilmediğini ise biliyoruz. Karşılıklı konuşma, müzakere şüphesiz ki bir fayda en azından yumuşama sebebi olabilir. Ancak sözünü ettiğimiz bu buluşmayla veya işaret edilen bir hey’etin teşkiliyle Ankara-Washington münasebetlerinin tamamen düzeleceğini beklemek yanlış olur. "Sonuç pozitiftir" dense de bu mücerred bir kavilden başka bir şey değildir. Rusya, yarım asırdır, Suriye’dedir, buradan çıkması da ihtimal dâhilinde görünmüyor. Rusya, orada bulundukça, İsrail, Washington için öncelik taşıdıkça; Amerika da Suriye’den çıkmayacak ve elinin altında bulunsun diye bir terör devleti kurmak için inat, sabır ve ısrarla projesine devam edecektir. Satın aldığımız savaş uçaklarını vermedikleri gibi bedelini vermeleri de şüphelidir. I. Dünya Harbi çıkınca İngiltere de parasını ödediğimiz harp gemilerini vermediği gibi parayı da bugüne kadar geri ödemedi. Başkan Erdoğan, görüşmede ABD’nin adı geçen terör örgütünü donatmasından dolayı büyük rahatsızlığımızı dile getirirken şüphesiz ki ya açıkça veya diplomasi diliyle "buna devam ederseniz biz de düşündüğümüz harekâtı yaparız!" diye konuşmuştur. Bizim, adını Kut’ül Amâre Zaferi’nden dolayı "Kut Harekâtı" olarak teklif ettiğimiz dördüncü harekât, Biden’la yüz yüze veya telefonla 5-10 kere görüşülse ve birçok parlak vaatler verilse bile vazgeçilemez. Gecikirsek bir emrivaki ile karşı karşıya kalabiliriz. Birden bir terör devletine komşu olma ihtimalini akıldan çıkarmamalı. Yazının başlığı olan "Köprüden Önce Son Çıkış" ibaresi, hem Türkiye ile dostluğu kaybetmemek için Washington’a ve hem de düşünülen harekât için Ankara’ya ikazdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.