Fındık diş kıracaktı
l Fenerbahçe, sezonda oynayacağı 38 maçın en kolayına çıkarken hiç şüphesiz averaj artırma hayali kuruyordu. Taraftar da tribünlere “gol şov” izlemek için gelmişti.
l Eh, üçüncü dakikada gol gelince sarı lacivert hayallerin çok da uçuk olmadığına kanaat getirdiler. Rossi sağdan ortalamış, Giresun kalecisi Onurcan seyretmiş, arka direkte Ferdi affetmemişti.
l Ama sonrası öyle olmadı. Yarım saatten sonra şaşırtıcı şekilde iş değişti. Balde net golü kaçırdı, Sergio karşı karşıya atamadı, Mert Hakan gole giden Giresunluyu düşürüp sarı kart gördü ve daha önemlisi Balde penaltıyı direğe nişanladı. Bütün bunlar, yani dört Giresun atağı dokuz dakikada oldu.
l Kadıköy için tuhaf bir cümle olacak ama devre bitimi Fenerbahçe’nin imdadına yetişti!
l Pereira’nın tam da “gözbebeği” gençleri oynatacağı maç buydu diye düşünüyordum ki Portekizli teknik adam bir hamle ile maçı çözdü. Serdar’ı çıkarıp, yerine Szalai'yi çekti, ileriye de Rossi'nin yerine Berisha’yı sürdü.
l Giresun savunması ve kalecisinin ortak hatasıyla Berisha asistini yaptı, Mesut başı dönmüş ve karmakarışık hale gelmiş savunmayı cezalandırdı, maçı kopardı.
l Haftayı galibiyetle kapatan tek büyük takım olan Fenerbahçe’nin lig sonuncusu ve geride kalan beş haftada gol bile atamamış bir takımdan bu kadar atak ve bir de gol yemesi sonrası, “Daha dişli bir takım olsaydı ne olurdu?” sorusu Ülker stadından bütün taraftara dalga dalga yayıldı.
l Süleyman Doukara’nın Giresun adına attığı Süper Lig’deki ilk gol, tarihî bir gol olmaya yakışır kalitedeydi. Ama Giresun bu görüntüsü ile 44 yıl sonra geldiği bu lige ancak yiyeceği gollerle renk katar gibi…
MAÇIN ADAMI: Min-Jae Kim