İşte Türk'ün farkı: Hocalı'da insanlığa dönüş

Düzenleyen: / Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
İşte Türk'ün farkı: Hocalı'da insanlığa dönüş

Dünya Haberleri  / HABER MERKEZİ

Ermenilerin 1992 yılında Karabağ’da soykırım yapmasının aksine Azerbaycan, topraklarını kurtarırken Ermeni sivillere yiyecek ve su tedarik ederek insanlık dersi verdi.

İRFAN ÖZFATURA'NIN HABERİ - Azerbaycan, Karabağ’ı Ermeni işgalinden kurtararak hem kahramanlık hem de bölgedeki Ermenilere el uzatarak insanlık dersi verdi. Bakü, Karabağ’daki Ermenilere evlerinde kalabileceklerini, vatandaş olabileceklerini bildirdi. Azerbaycan askerleri çetelerle savaşırken sivillerin zarar görmemesi için azami gayret gösterdi. Halbuki AzeriTürkleri 1992’de Hocalı’da Ermenilerin soykırımına maruz kalmış, on binlercesi kışın ortasında yalın ayak başı çıplak sürülerek ölüme terk edilmişti.

DÖNELİM HOCALI’YA

Şubat 1992’de kuşatılır. Rus tankları havaalanını tahrip eder, şehrin dış dünya ile irtibatını koparır. İnsan hakları gözlemcilerini taşıyan helikopter de vurulunca Hocalı ürpertici bir sessizliğe bürünür. Şehrin sakinlerinde sadece beş on av tüfeği vardır, fişekleri parmakla sayılır. Ermeni militanlar ellerini kollarını sallayarak şehre girer, çocuk, yaşlı, kadın demeden 613 kardeşimizi şehit ederler. 487 nefer işkence görür yaralanır, 56 hamile bacımızın karnı yarılır. Kaçanların kaybolanların sayısı meçhul, 1.275 kişi rehin tutulur. 150 esirden bir daha haber alınamaz.

GELİN ŞEHİTLERİ DİNLEYELİM

Ermeni gazeteci Daud Kheyriyan Haçın Hatırı İçin adlı kitabında zulmü şöyle anlatır: Bazen cesetler üstünde yürümemiz gerekiyordu. Hatta Taşbulak yakınlarında bataklığı geçmek için ölülerden kendimize yol yaptık. Ben cansız bedenleri çiğneyemezdim Albay Oganyan ‘çekinme yürü’ dedi. 9-10 yaşlarında bir kız çocuğunun göğsüne bastım, pantolonum ve fotoğraf makinem kan içinde kaldı!

Gaflan denilen Ermeni grubun vazifesi cesetleri toplayıp yakmaktı. 2 Mart günü Hocalı’nın batısında 100 kadar Türk cesedi topladılar. Son kamyonda başından ve elinden yaralanmış 10 yaşında bir kız gördüm, yüzü mosmordu. Açlığa, soğuğa rağmen yaşıyor, güçlükle soluk alıyordu. Çocuğun gözlerindeki ölüm korkusunu unutamam. Tigranyan isimli asker kızı tuttu ve cesetlerin üzerine attı. Sonra benzin döküp yaktılar. Alevler arasından bir çığlık duydum gibi geldi bana.  Ben döndüm onlar devam etsinlerdi haç adına savaşmaya.

İşte Türk'ün farkı: Hocalı'da insanlığa dönüş

GÖRMEZ OLAYDIM

Fransız Gazeteci Jean-Yves Junet: Hocalı katliamının şahitlerinden biriyim. Aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da olduğu yüzlerce ceset gördüm. Helikopterle uçma sansım oldu ve tek tek fotoğraflamaya çalıştım. Katiller üzerimize ateş açtı, uzaklaşmak zorunda kaldık. Nazilerin zulmü hakkında çok sey duymuştum, Ermeniler onları geçti. Hastanelerde hatta anaokullarında kan vardı!

Rus savaş muhabiri Yuri Romanovb’ın gördükleri de farklı değildi: Karlar erimişti, dağın yamacında sararmış otların üzerinde insan cesetleri vardı. Ölü bedenler arasında beyaz saçlı ninesine sarılmış küçük kız cesedini unutamam. Ninesinin yanına uzanmış küçük bir kız. Nedense ikisinin de ayaklarını dikenli tellerle bağlanmıştı, ikisinin de kafasında kurşun yarası vardı. Küçük kız çocuğu hayatının son anında ellerini ninesine uzatmıştı. Bu sahneden o kadar etkilendim ki, kamera kullandığımı bile unuttum…

Azerbaycanlı kameraman Çingiz Mustafayev’in (ki o da şehit olacaktır) kaydettiği görüntülerde kafa derileri yüzülmüş insanlar var. Hatta sesi gelir arkadan: Dün çekmiş idim yoğ idi, demek şerefsizler akşam cesetleri deşmiş, oymuşlar!

DEMİREL’İN VEBALİ VAR

Sadece Hocalı mı? Fuzuli, Cebrail, Kelbecer, Kubatlı, Laçın ve Zengelan da aynı akıbeti yaşar. 900 bin Azerbaycanlı evini ocağını bırakıp Bakü’ye akar. Gider, odunluklara kömürlüklere sığınırlar. Yerli yetkili insanlardır, sefalet çekerler yıllarca. Ermenistan’ı tanımasak elimizde bir koz olabilirdi. Ama ne gariptir ki Süleyman Demirel yönetimindeki DYP-SHP Koalisyonu alelacele Ermenistan’ı tanır. Henüz iki ay geçmemiştir ki Hocalı katliamı patlar. Nereden bilsinler demeyin, önlerine istihbarat yağar. Merhum Ebulfez Elçibey “Bir helikopter, sadece bir helikopter verin şehitlerimizi toplayalım” diye yalvarır. Cevap bile vermezler ona.

ASLI TÜRK NESLİ TÜRK

Karabağ eski bir Türk yurdu. Ancak Rusya Kafkasya politikası icabı Karabağ’ın demografik yapısını şekillendirmeye bakar. 1826’da Karabağ Hanlığı’nı işgal eder, Türklere zulme başlar. Ne zaman ki Gorbaçov’un Ekonomi Danışmanı Aganbekyan’ın “Dağlık Karabağ Ermenistan’a ilhak edilmelidir” der (1987) Azerbaycanlılar terörle karşı karşıya kalırlar. Derken Ermeni Cumhurbaşkanı Levon Ter-Petrosyan “Denizden Denize (Hazar’dan Karadeniz’e) Büyük Ermenistan” hayalini açıklar.

BM nezdinde Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ’da önce Ruslar sonra Ermeniler hukuku yok sayar, sivil halkı kırarlar. SSCB hem soykırım yapar, hem de soykırıma çanak tutar. Zor şartlarda hayata tutunmaya çalışan 1 milyon Türk, BM’nin umurunda bile olmaz. Hocalı katilleri tahkikata tabi tutulmaz.

Düzenleyen:  - Dünya
Kaynak: HABER MERKEZİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
ssda28 Eylül 2023 08:06

ermeniler osmanlı zamanında ,tebaı sadıka idiler ,belki tekrar bizim himayemizi isteyebilirler

Sonraki Haber Yükleniyor...