İsrail kaç yılında kuruldu, hangi dili konuşuyor? İsrail İran savaşı haberleri ile gündemde yer buldu

Ortadoğu'da uzun süredir devam eden gerilimlerin merkezinde yer alan İsrail, hem tarihsel geçmişi hem de günümüzdeki politik etkileriyle sıkça tartışılıyor. 20. yüzyılın ortasında kurulan İsrail'in ne zaman kurulduğu, hangi dili konuştuğu ve dini yapısı son dönemde İsrail İran savaşı haberleri ile yeniden gündeme taşındı.

İSRAİL KAÇ YILINDA KURULDU?

Orta Doğu’daki siyasi dengeleri derinden etkileyen İsrail resmi olarak 14 Mayıs 1948 tarihinde kuruldu. 

14 Mayıs 1948 tarihi Birleşmiş Milletler’in 1947 yılında aldığı taksim kararının ardından, bölgedeki Yahudi liderlerin bağımsızlık ilanı ile modern İsrail’in resmi olarak dünya sahnesine çıkışını simgeliyor.

Katil İsrail'in kuruluş ilanı Arap-Yahudi çatışmasının derinleşmesini ve ilerleyen yıllarda yaşanacak olan Arap-İsrail Savaşları’nın da zeminini hazırladı. İsrail’in 1948’de bağımsızlığını duyurmasıyla birlikte, Arap ülkeleri tarafından başlatılan askeri müdahale çatışmaları başlattı.

İSRAİL HANGİ DİLİ KONUŞUYOR?

İsrail’in resmi dili İbranicedir. İbranice Antik Çağ’a dayanan tarihiyle Yahudilik inancı ve İsrail kültürü açısından büyük öneme sahiptir. Uzun bir dönem boyunca yalnızca dini metinlerde ve yazılı kaynaklarda varlığını sürdüren İbranice 19. yüzyılın sonlarına doğru yeniden canlandırıldı.

Siyonist hareketin etkisiyle birlikte, Yahudi halkının ortak dili haline gelen modern İbranice Elyezer Ben Yehuda’nın çalışmalarıyla yeniden yapılandırıldı. Ben Yehuda’nın oğlu, modern İbraniceyi ana dili olarak konuşan ilk kişi olarak kayıtlara geçti.

1948’de İsrail’in kurulmasıyla birlikte İbranice resmi dil olarak kabul edildi. 2018 yılında ise Arapça, resmi dil statüsünden çıkarılarak sadece İbranice resmiyet kazandı.

#r-9426936#

İSRAİL DİNİ NEDİR?

İsrail’in dini Yahudiliktir. Ülke tarih boyunca Yahudilik inancının merkezi sayılmıştır. 

İsrail toprakları yalnızca Yahudilik açısından değil Hristiyanlık, İslam, Dürzilik ve Bahailik gibi diğer inançlar için de kutsal bölgeleri işgal ediyor.

#r-1124176#

İSRAİL NE ZAMAN DEVLET OLDU?

İsrail 14 Mayıs 1948 tarihinde Tel Aviv’de yapılan bir bildiriyle devlet olarak ilan edildi.

İlan ise uzun yıllar süren Yahudi diasporası ve Siyonist hareketin sonunda gerçekleşti.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında yayımlanan Balfour Deklarasyonu ve İngiliz manda yönetimi altında gerçekleştirilen Yahudi göçleri, bağımsızlık sürecinin temelini oluşturdu. İsrail’in devletleşmesi, bölgedeki Arap nüfusla olan gerilimi artırdı ve İsrail’in kuruluşundan hemen sonra başlayan savaşlarla Ortadoğu’daki siyasi yapı kalıcı olarak değişti.

#r-1124161#

Betül Tokkan
17 Haziran 2025
Betül Tokkan
Fordow gerilimi büyüyor: İsrail vurdu, ABD “silah yok” dedi

İran’ın Kum kenti yakınlarında bir dağın içine inşa edilen Fordow Nükleer Tesisi, son haftalarda İsrail’in askeri hedeflerinin merkezine yerleşmiş durumda. Ancak CNN’in kapsamlı analizine göre, Fordow’un zırhı delinmiyor. 

Yaklaşık 90 metre yer altında bulunan ve sığınak delici bombalara dayanıklı inşa edilen bu tesis, nükleer silah endişelerinin merkezinde yer alıyor.

#r-1123497#

İsrail saldırdı ama zarar veremedi

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) 14 Haziran 2025 tarihli uydu görüntülerine göre, İsrail’in son saldırılarında Fordow tesisinde gözle görülür bir hasar oluşmadı. Yetkililer, saldırıların daha çok İran’ın Natanz tesisine zarar verdiğini, ancak Fordow’un hala tam kapasite çalışabildiğini aktarmıştı.

ABD İSTİHBARATI: İRAN NÜKLEER SİLAHA YÖNELMEDİ

CNN’in ABD istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Washington, İsrail’in “İran nükleer silah üretmeye çok yakın” yönündeki iddialarına katılmıyor. ABD istihbarat birimlerine göre İran’ın bu seviyeye gelmesi için en az 3 yıla ihtiyacı var.

%60 ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ URANYUM, 3 HAFTA İÇİNDE SİLAHA DÖNÜŞEBİLİR

Fordow’da halihazırda %60 oranında zenginleştirilmiş uranyum üretiliyor. Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü'ne (ISIS) göre, İran bu miktarı sadece 3 hafta içinde silah sınıfı uranyuma çevirebilir.

Bu da yaklaşık dokuz nükleer bomba üretimine yetecek miktar anlamına geliyor.

ABD'SİZ İMHA İMKANSIZ: SADECE GBU-57 YETEBİLİR

İngiltere merkezli Royal United Services Institute’un raporuna göre, Fordow’un yapısı o kadar derin ve güçlü ki ABD’nin GBU-57 sığınak delici bombaları bile tek başına yeterli olmayabilir. Bu bombalar yalnızca B-2 hayalet bombardıman uçakları tarafından atılabiliyor ve bu uçaklar sadece ABD’ye ait.

Eski ABD Ortadoğu Temsilcisi Brett McGurk durumu şöyle özetledi:

“İsrail bu tesisleri geçici olarak devre dışı bırakabilir ama tamamen yok etmek için ya ABD'nin askeri müdahalesi ya da diplomatik bir anlaşma gerekir.”

Muzeyyen Bıyık
17 Haziran 2025
Muzeyyen Bıyık
TÜRK-İŞ'ten grev sinyali! Hükümetten 600 bin işçi için yeni zam teklifi geliyor

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) çerçevesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile bir araya geldi. Karayolları, demiryolları, elektrik üretim santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında bulunduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 600 bine yakın işçiyi kapsayan 2025 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde süreç devam ediyor.

Görüşmelerde işveren tarafı olan

TÜHİS, ilk teklifini 13 Haziran’da birinci yılın ilk 6 ayı için yüzde 16, birinci yılın ikinci altı ayı için yüzde 8; ikinci yılın birinci altı ayı için yüzde 7, ikinci yılın ikinci ikinci altı ayı için ise yüzde 5 zam teklifinde bulunmuştu.

Görüşmeler çerçevesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve beraberindeki sendika başkanlarını Bakanlık binasında ağırladı. Basına kapalı gerçekleşen ve yaklaşık 1 buçuk saat süren görüşmelerin ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, basın açıklaması gerçekleştirdi.

#r-1124233#

"RAKAMIN KABUL EDİLEBİLİR BİR RAKAM OLMADIĞINI ANLATTIK"

Atalay, TÜHİS’in Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’ne ilişkin ilk teklifinin ardından, TÜRK-İŞ olarak teklifle ilgili düşüncelerini kamuoyuna aktardıklarını dile getirerek, "TÜHİS'in başında olan yetkili bakanlık olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bütün komisyon üyeleriyle aşağı yukarı 1 buçuk saat içeride bir toplantı yaptık. Bu rakamın kabul edilebilir bir rakam olmadığını, işçilerin, kamuoyunun bizim beklentimizin yanına daha yanaşmadığını, her iş yerinin kendine özel sorunları olduğunu A'dan Z'ye ne lazımsa bütün arkadaşlarımız anlatması gerekenleri anlattık, Bakan Bey’e ifade ettik" açıklamasında bulundu.

"HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI'NA YÜRÜYECEĞİZ"

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’ne ilişkin tutumunu eleştiren Atalay, bu çerçevede TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalarla birlikte Ankara Anıtpark’ta toplanarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyeceklerini dile getirdi. Atalay, "Bu işlerin en önemli sorumlusu Maliye Bakanı ben ‘dünyayı iyi tanıyorum’ diyor. Doğru, dünyayı iyi tanıyor. İşte ‘kemer sıkalım, sıkılıştırma politikası’ iki sene geçti. Biz ne markette ne pazarda bunu hissetmiyoruz. Maliye Bakanı dünyayı biliyor ama Türkiye'yi bilmekte zorlanıyor. Onun için öyle bir noktadayız ki 40 senedir kamu işçisi özel sektöründe bütün ücretlerin de önündeydi. Şimdi maalesef asgari ücretin bir tık üstünde. Bundan iki sene evvel kamu sözleşmesini yaptık. Sendikalarımızın büyük bölümüne yakının işçinin yakının memnundu. Ama altı ay sonra ne zam kaldı, ne para kaldı, ne pul kaldı. İşlerin aldığı ücret kiraya dahi yetmiyor" ifadelerine yer verdi.

Atalay, perşembe günü TÜRK-İŞ’e bağlı sendika temsilcileri ile Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikası’nda (TES-İŞ) bir araya geleceklerini de sözlerine ekleyerek, burada Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü sürecine ilişkin yol haritası çizeceklerini kaydetti.

"HAZİRANIN SONUNDA GREV KARARLARI GELİYOR"

Atalay, grev tarihlerinin de yaklaştığını hatırlatarak, "Bundan sonra da sendikalar ve temsilcileri illerde, ilçelerde ne lazımsa arkadaşlarımızın arzuladığı program çerçevesinde evvela iş yerlerini anlatacaklar, alanlarda anlatacaklar ondan sonra gelip Ankara'da burada anlatacaklar. Akabinde de grev kararları geliyor. Haziran'ın sonunda demiryollarının grev kararı geliyor, karayollarının grev kararı geliyor, makine kimyanın grev kararı geliyor. Aradan 15 gün sonra orman işçileri yangın söndürmeyle ilgili tam mücadele edecek dönemde onların da grev kararı geliyor. Onun için işçilerin bu haklı talebine sendikaların bu haklı talebine ülkeyi yönetenler bir an evvel müspet bir cevap versinler. Ülke gündeminden kamu sözleşmesini çıkarsınlar" diye konuştu.

#r-1124174#

İŞVEREN BİR TEKLİF DAHA VERECEK

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Atalay, TÜHİS’in ilk teklifine ilişkin Bakan Işıkhan’ın bir teklif daha vereceklerini duyurduğunu açıkladı. Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı başkanlığında 4 kişilik bir komisyon kurulacağını ve işçi tarafını temsil eden sendikalarla bu komisyonun görüşmeler yapacağını duyurdu. 

Mesut Şahin
17 Haziran 2025
Mesut Şahin
Göller alarm veriyor! OECD raporu dünyanın gidişatını açıkladı... İşte gelecekte bizi bekleyen manzara

Su israfı, kaynakların yanlış kullanılması, suların kirletilmesi, yanlış tarım politikaları ve dahası...

Dünya büyük bir su krizi yaşıyor ve bu problem hala çözüm bekliyor. Peki gelecekte su konusunda bizi nasıl bir manzara bekliyor?

OECD'nin

"Küresel Kuraklık Görünümü: Eğilimler, Etkiler ve Daha Kurak Bir Dünyaya Uyum Sağlama Politikaları"

başlıklı yeni raporuna göre, son 120 yılda küresel çapta kuraklıktan etkilenen kara alanı

iki katına çıktı.

Dünya üzerindeki kara alanlarının yüzde 37'sinde 1980'den beri önemli düzeyde toprak nemi kaybı yaşandı.

Dünya genelindeki su çekiminin yüzde 75'inden fazlasını sağlayan yer altı suyu kaynaklarının yüzde 62'sinde 2000 yılından beri su seviyeleri düşüş gösteriyor.

Flamingoların Türkiye'deki önemli duraklarından olan Düden Gölü kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya... 

2035'TE YAŞANACAK KURAKLIK 

Son yıllarda gezegenin yüzde 40'ı daha sık ve yoğun kuraklık yaşarken, kuraklık yalnızca tarımda değil, ticaret, sanayi ve enerji üretimi gibi pek çok sektörde verim kayıplarına yol açıyor.

Etkisini birçok alanda hissettiren kuraklığın insani ve ekonomik maliyeti de keskin şekilde artıyor. Kuraklık, afet kaynaklı ölümlere yol açarken, yoksulluk, eşitsizlik ve yerinden edilme koşullarını kötüleştiriyor.

#r-1124267#

Bu kapsamda, OECD'nin hesaplamalarına göre, bu yıl yaşanacak ortalama bir kuraklık olayının 2000'deki şartlara kıyasla en az iki kat daha maliyetli, 2035'te yaşanacak bir ortalama kuraklık maliyetinin ise bugüne kıyasla en az yüzde 35 daha yüksek olacağı öngörülüyor.

OECD, hükümet kurumlarının, gelişen kuraklık riskine karşı öngörülü, önleyici ve uyum sağlayıcı biçimde derhal ve koordineli hareket etmesi, zararların sınırlandırılması, toplumların ve ekonomilerin kuraklığa karşı dayanıklılığını artırarak toparlanma kabiliyetinin güçlendirilmesi çağrısında bulunuyor.

Türkiye'nin önemli doğal kaynaklarından olan Tuz Gölü de kuraklık tehlikesi altında.

ÇÖZÜM İÇİN HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI

Su geri kazanımı ve yağmur suyu hasadı gibi yenilikçi yöntemlerin yanı sıra kuraklığa dayanıklı tarım ürünlerinin teşviki ve düzenleyici çerçevenin bu doğrultuda uyumlu hale getirilmesi ve daha verimli sulama sistemlerinin kurulması gibi çözümlerin, kuraklığın etkilerini azaltabileceği değerlendiriliyor.

OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, rapora ilişkin değerlendirmesinde, giderek artan kuraklık risklerine karşı, hükümetler, sektörler ve ülkeler arasında koordineli politika adımları atılması gerektiğini belirterek, "Bu, gıda güvenliği, sağlık, enerji, ulaşım, tarım, barış ve güvenlik üzerindeki etkilerin azaltılmasına yardımcı olacaktır. Su, ekosistemler ve araziyi sürdürülebilir şekilde yönetmeye yönelik pratik çözümler, kırılganlığı azaltabilir, hazırlığı artırabilir ve kuraklıkların ekonomik etkilerini hafifletebilir." ifadelerini kullandı.

Ali Tüfekçi
17 Haziran 2025
Ali Tüfekçi
İki çocuğunu boğarak öldürmüştü: Kocaeli'deki baba vahşetinde yeni gelişme!

Dehşete düşüren olay

2023'te Kocaeli'nin Körfez ilçesinde yaşandı. 45 yaşındaki Murat R. gece saatlerinde sokakta dengesiz tavırlar sergilerken polisin radarına takıldı. 

Polise

"Çocuklarımı cennete gönderdim, buraya geldim"

gibi ifadeler kullanan şahsın Esentepe Mahallesi'ndeki ikametine gitti.

5 AY TEDAVİ GÖRDÜ

Murat R.'nin annesinin evinde yapılan incelemede, Beril Yağmur (13) ve Yunus Emre R. (10) isimli kardeşlerin cansız bedenlerini bulundu. Murat R. gözaltına alınırken, çocukların cansız bedeni ise morga kaldırıldı. Yapılan otopside çocukların boğularak öldürüldüğü tespit edildi.

Gözaltına alınan Murat R., ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde 5 ay süren tedavisinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

#r-1124249#

"SİZ ARTIK MELEKSİNİZ"

Sanık ilk duruşmadaki savunmasında da olayı hatırlamadığını, eşinin kendisine yönelik davranışlarından dolayı psikolojisinin bozulduğunu ve şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını ifade etmişti.

Sanığın, çocuklarını öldürdükten sonra yazdığı mektupta ise

"Melek evlatlarım benim. Bu dünyada sizden başka kimsem yok. Ben hem annesiz hem de babasız büyüdüm. Sizi asla kimselere mahcup ettirmem. Sizler meleksiniz. Artık sizi bu kötü dünyanın insanlarına emanet etmeyeceğim. Ben sizi almadan yaşamam. Sizlere asla babasızlığın acı gününü yaşatmam. Dolandırıldım, annenizle aramızda maddi olarak hep kavga vardı. Sizlerden ayrılmak benim için ölüm gibi geliyor. Sizler benim içimde birer melek olarak yaşayacaksınız. Sizi seven babanız. Sizleri çok seviyorum, onun için sizleri Allah'a emanet ediyorum, varsın ben yanayım"

satırları yer almıştı.

RAPOR BİR KEZ DAHA YALANLADI

Olayla ilgili açılan davanın duruşması, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam etti. SEGBİS bağlantısı sağlanamadığı için sanık duruşmaya katılamadı.

#r-1124242#

Sanığın avukatı, önceki celsede müvekkilinin

"cezai ehliyetinin tam"

olduğuna dair verilen rapora itiraz etmişti. Bu itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’ndan yeniden rapor talep edildi. Ancak ikinci raporda da sanığın cezai ehliyetinin tam olduğu ifade edildi.

Duruşma, avukatların süre talep etmesi üzerine ertelendi.

Çağla Çağlar
17 Haziran 2025
Çağla Çağlar
İsrail İran savaşı akaryakıt fiyatlarını neden etkiliyor? Orta Doğu’da kıvılcım, pompada zam!

İsrail ile İran

arasında tırmanan askeri tansiyon, yalnızca siyasi haritaları değil,

ekonomi piyasaları

nı da etkisi altına aldı. Bölgede yaşanan her saldırı haberi,

petrol

varil fiyatlarında anlık sıçramalara neden olurken,

Türkiye’de benzin ve motorin fiyatları

adeta tırmanışa geçti. 

İSRAİL-İRAN SAVAŞI AKARYAKIT FİYATLARINI NEDEN ETKİLİYOR?

Akaryakıt fiyatları üzerinde en büyük etkilerden biri Orta Doğu’da yaşanan çatışmalardan kaynaklanıyor. İran, dünyanın en büyük petrol rezervlerinden birine sahip olması ve İsrail-İran çatışması, küresel enerji arzı açısından stratejik öneme sahip Hürmüz Boğazı’nı tehdit ediyor.

Hürmüz Boğazı, dünya petrolünün yaklaşık yüzde 20’sinin taşındığı kritik bir geçit olarak kabul ediliyor. Hürmüz Boğazı’nda yaşanacak muhtemel bir kesinti, dünya genelinde petrol sevkiyatını doğrudan tehdit eder hale geliyor. Bu da fiyatlarda ani sıçramalara yol açıyor.

PETROL FİYATLARI KORKUYLA YÜKSELİYOR

Küresel petrol piyasasında fiyatlar yalnızca arz-talep dengesine göre şekillenmiyor. Aynı zamanda jeopolitik risk algısı ve piyasa beklentileri de etkili oluyor. 

İsrail ile İran arasındaki her saldırı ya da tehdit açıklaması, yatırımcıları tedirgin ediyor ve petrol arzının tehlikeye gireceği beklentisi oluşuyor, vadeli petrol kontratları üzerinden fiyatlar yükseliyor. Bu durum benzinden motorine kadar tüm akaryakıt ürünlerine zam olarak yansıyor.

TÜRKİYE NASIL ETKİLENİYOR?

Türkiye’de akaryakıt fiyatları, Brent petrol ve dolar kuru başta olmak üzere dış faktörlere bağlı olarak belirleniyor. Türkiye, enerjide dışa bağımlı olduğu için bölgesel krizlerde doğrudan etkileniyor. Brent petrol fiyatı yükseldikçe Türkiye’de rafineri maliyetleri artıyor. Bu artış, otomatik fiyatlandırma sistemiyle pompa fiyatlarına yansıyor.

17 HAZİRAN 2025 AKARYAKIT FİYATLARI

Motorin:

Ankara: 50,31 TL

İstanbul: 49,43 TL

İzmir: 50,65 TL

Benzin:

Ankara: 49,06 TL

İstanbul: 48,40 TL

İzmir: 49,43 TL

LPG:

Ankara: 24,91 TL

İstanbul: 25,07 TL

İzmir: 24,81 TL

#r-1124212,1124165#

Şeyda Sipahi
17 Haziran 2025
Şeyda Sipahi
Chery Tiggo 8 Pro Max’de 250 bin TL indirim, 600 bin TL kredi, 0 faiz!

Chery

, Türkiye SUV pazarında dikkat çeken kampanyalarına bir yenisini daha ekledi. Markanın 7 kişilik oturma kapasitesine sahip amiral gemisi modeli

Tiggo 8 Pro Max

için haziran ayına özel büyük indirim ve faizsiz kredi fırsatları sunuluyor.

Nakit alımlarda 250 bin TL’ye varan indirim sağlanırken, kredi kullanmak isteyenlere 600 bin TL’ye kadar %0 faizli finansman desteği veriliyor. Kampanya yalnızca

Tiggo 8 Pro Max

ile sınırlı değil;

Tiggo 7 Pro Max

ve

Omoda 5 Pro

modellerinde de cazip avantajlar dikkat çekiyor. 

TİCARİ MÜŞTERİLERE ÖZEL: 250 BİN TL İNDİRİM + 0 FAİZLİ KREDİ

Gelişmiş teknolojilerle donatılan SUV modelleri ile güvenlik ve sürüş keyfi sunan Chery, haziran ayı boyunca devam eden nakit alım ve kredi kullanımlarında sunduğu cazip koşullarla kullanıcıların dikkatini çekmeye devam ediyor.

Bu kapsamda 7 kişilik geniş hacimli SUV modeli olan Tiggo 8 Pro Max’in 2025 model yılı Exceptional versiyonunda ticari müşterilere özel 250.000 TL nakit indirimi ve 600.000 TL 6 ay %0 faizli kredi avantajı yer alıyor.

#r-1120879#


BİREYSEL ALICILARA DA BÜYÜK FIRSATLAR

Bununla birlikte bireysel müşterilere özel, Tiggo 8 Pro Max’in Intelligent versiyonunda geçerli 200.000 TL nakit indirimi ve Exceptional versiyonunda geçerli 250.000 TL nakit indirimi sunuluyor. Chery Tiggo 8 Pro Max, akıllı sürüş destek sistemleri ve teknolojik sürüş deneyimine odaklanan 7 kişilik geniş hacimli bir SUV modeli olarak öne çıkıyor.


DONANIM SEVİYELERİ VE PREMİUM ÖZELLİKLER

Markanın Türkiye’deki “Amiral Gemisi” pozisyonunda konumlandırdığı araç, gelişmiş ADAS sistemleri, 24.6” bilgi-eğlence sistemi, sanal gösterge paneli, 540° Görüş Sistemi, SONY ses sistemi, kablosuz CarPlay ve Android Auto bağlantısı, açılabilir panoramik cam tavanı, ısıtmalı ve soğutmalı ön koltukları ile premium konfor duygusunu yaşatıyor. TIGGO8 PRO MAX,

Intelligent

ve

Exceptional

olmak üzere iki farklı donanım seviyesi ile sunuluyor.


TIGGO 7 PRO MAX'DE KREDİ MİKTARI 300 BİN TL

Öte yandan markanın

Tiggo 7 Pro Max modelinde Intelligent versiyonunda

bireysel müşterilere özel,

230.000 TL nakit indirimi ve 300.000 TL 11 ay kredi olanağı

,

Exceptional versiyonunda ise 250.000 TL nakit indirimi ve 300.000 TL 11 ay kredi avantajı

sağlanıyor.


Omoda 5 Pro

OMODA 5 PRO'DA 225 BİN TL'YE VARAN İNDİRİM

Omoda 5 Pro

modeline baktığımızda ise Intelligent versiyonunda bireysel müşterilere özel

200.000 TL nakit indirimi ve 200.000 TL 11 ay bireysel kredi avantajı

karşımıza çıkıyor.

Omoda 5 Pro’nun Exceptional

versiyonunda ise

nakit indirimi 225.000 TL

olarak uygulanıyor.

Ali Çelik
17 Haziran 2025
Ali Çelik
Denize kıyısı olmayan ilimizde üretiliyor, Avrupa'dan sipariş yağıyor! 2 milyar dolarlık iş çıkarıyorlar...

Denize uzaklığı yaklaşık 270 kilometre olan Sivas'ta alabalık üretim tesislerinde Avrupa'da tüketilen en lezzetli balıkları yetiştiriliyor.

Soğuk suda büyütülen ve besin değeri olarak hayli zengin olan alabalıklar, meşhur Norveç somonlarını geride bırakıyor. Sivas'ta yetiştirilen milyonlarca yavru balık, Kayseri ve Karadeniz'de olgunlaştırılarak Rusya olmak üzere birçok Avrupa ülkelerine de ihraç ediliyor.

Sivas'ta birçok alabalık üretim tesisinin bulunduğunu ifade edem Sivas Su Ürünleri Birlik Başkanı Orhan Erdal Çakırer, "Ürettiğimiz yumurtayı büyük işletmelere veriyoruz. Bizden başlayan bu evre sona kadar gidiyor, denizden sonra Avrupa ülkelerine kadar ulaşıyor. Özellikle Rusya'ya ihracat yapıyoruz" dedi.

YILDA 40 MİLYON YUMURTA ÜRETİLİYOR

Sivas'ın alabalık üretiminde özel bir yeri olduğunu ifade eden Çakırer, "Biz yılda 40 milyon yumurta üretiyoruz. Ürettiğimiz yumurtayı büyük işletmelere veriyoruz. Bizden başlayan bu evre sona kadar gidiyor, denizden sonra Avrupa ülkelerine kadar ulaşıyor. Özellikle Rusya'ya ihracat yapıyoruz

. Türkiye genelinde üretimimiz yıllık 2 milyar dolar. Toplam üreticimiz Türkiye genelinde 1.200 kişi. 1.200 kişinin ürettiğinden 2 milyar dolar gibi büyük bir rakam ortaya çıkıyor. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye'mizde balıkçılarımızın gelişmesi için çabalarımız var. Türkiye'de bu kapasiteyi 4 milyar dolara çıkarmaya uğraşıyoruz

" dedi.

ALABALIK ÜRETİMİNDE HEDEF, İLK 5'E GİRMEK

Kentte yeni işletmelerin açılacağını vurgulayan Orhan Erdal Çakırer, "

Sivas'ta daha modern tesisler kurmaya çalışıyoruz. Sivas'ta da 4 işletmeyi, izinleri tamamlandıktan sonra açacağız. Sivas'ta büyük işletmelerimiz var. Bunlardan bir tanesi, yıllık 5 ton kapasiteli Çamlıgöze Barajı.

Orada üretilen ürünler Rusya'ya ve Avrupa ülkelerine gidiyor. Bu çok büyük bir kapasite. Türkiye şartlarında yeni yerler açma çalışmalarımız devam ediyor.

Ülkemizde boş barajlar var. Onların da uygun yollarla üretime kazandırılabilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Sivas'ı, Türkiye genelinde ilk 5'e getirmeye çalışıyoruz.

Ülkemiz dışarıdan inek, koyun gibi hayvanları alırken biz balığı dışarıya satıyoruz. Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki Omega-3 bakımından ve besin değerleri açısından bizim balığımız, Norveç balığının katbekat üzerinde. Bu yüzden de tercih ediliyoruz. Bu değerin Avrupa da farkında o yüzden bizden balık alıp tüketiyorlar" ifadelerini kullandı.

"SU SOĞUK OLDUĞU İÇİN BALIKLARIMIZ YAVAŞ GELİŞİYOR ETİ LEZZETLİ OLUYOR"

Balıkların lezzetinin sırrının soğuk su oluğunu belirten alabalık tesisi işletmecisi Rasim Çimen, "Bizim burada kullandığımız su soğuk olduğu için balık yavaş gelişiyor. Eti çok lezzetli oluyor ancak yemi fazla yiyor, bu da bizim dezavantajımıza oluyor. Balığımızı gelip yiyen herkes memnun kalıyor. Buraya gelen herkes rahat ve huzur içinde balığını yiyip ailesiyle vakit geçiriyor. Giderken de parasıyla yemelerine rağmen 'Çok lezzetli balık yetiştirmişsiniz' diye teşekkür edip buradan ayrılıyorlar. Burayı birçok kişi öğrendi, gelecek kişiler için de tavsiye ediyoruz. Gelirlerse rahat ederler, Sivas'ın lezzetli alabalıklarını yiyip buradan ayrılırlar" dedi.

Sevda Altunbaş
17 Haziran 2025
Sevda Altunbaş
BİST 100’de yükseliş devam edecek mi? Çatışmalar sürerken bu seviyelere dikkat!

TÜRKİYE GAZETESİ/Ekonomi Servisi-

Borsa İstanbul’da BİST 100 endeksi haftanın ilk işlem gününde %0,40 yükselerek 9.350 puandan kapanış yaptı. Endeksin gün içerisinde en yüksek 9.434 seviyesini test etmesi de dikkat çekti. Bankacılık Endeksi %0,92 primle yükselişe öncülük ederken, Sınai ve Hizmetler endeksinde daha sınırlı yükselişler yaşandı.

YÜKSELEN VE DÜŞEN HİSSELER

Dünkü işlemlerde BİST 100 endeksi kapsamındaki şirketlerden ISMEN, EREGL, ANHYT, SKBNK ve RYGYO %6,65-%3,66 arası primle en çok yükselen hisseler oldu.

PASEU, KOZAA, AHGAZ, DOAS ve ASESL ise %-4,56-%-1,84 arası değer kaybıyla en çok düşen hisseler arasında yer aldı.

Para girişinde EREGL, SAHOL, EKGYO ve para çıkışında da TUPRS, PGSUS, ASESL ilk 3 sırada yer aldı.

#r-1124145#

PİYASADA BEKLENTİLER

Orta Doğu’da çatışmalar devam ederken, dün İran’ın, bazı Arap ülkelerinin arabuluculuğu ile İsrail ve ABD’ye mesaj göndererek, nükleer müzakerelerin yeniden başlamasını ve çatışmaların sona ermesini istediği yönündeki haberler dikkat çekti.

Ünlü Menkul Değerler tarafından yapılan değerlendirmede; “Karşılıklı saldırıların devam ettiğini düşünürsek haber akışına hassasiyet ve volatilite muhtemelen bir süre daha yüksek seyredecektir. Bu kapsamda TL varlıklarda da perşembe günkü TCMB toplantısına kadar, daha çok küresel risk iştahına paralel eğilim görebiliriz” ifadelerine yer verildi.

#r-1124146#

BİST 100’DE TEKNİK SEVİYELER

Ata Yatırım tarafından paylaşılan günlük bültende de borsada kısa vadede hızlı yükselişi destekleyecek net bir unsur olmadığına dikkat çekilerek, “Endekste 9.250-9.422 bandını gün içinde takip edeceğiz. 9.250 desteğinin üzerinde kalındığı sürece tepki amaçlı pozisyonlar denenebilir. Ancak bu desteğin kırılması durumunda pozisyonlar da kapatılmalı. Alımların ivme kazanabilmesi için 9.422 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlanması gerekiyor” değerlendirmesinde bulunuldu.

#r-1124149#

HABER AKIŞINA DİKKAT

Kuveyt Türk Yatırım ise şu noktalarda dikkat çekti: Bu sabah ABD ve Avrupa vadelileri negatif, Asya borsaları karışık. Resmi makamlardan, çatışmaların sona ereceğine dair net açıklamalar gelmeden veya taraflar arasında bir mutabakata varılmadan, Orta Doğu kaynaklı haber akışlarının küresel piyasalarda bir süre daha yüksek volatiliteye sebep olabileceğini değerlendiriyoruz. Endekste 8.950-9.067'yi kritik destek bölgesi olarak takip ederken, yukarı yönlü hareketlerde 200 günlük ortalamanın bulunduğu 9.565-9.600 bölgesini direnç olarak izliyoruz.

Ömer Faruk Bingöl
17 Haziran 2025
Ömer Faruk Bingöl
Türk asıllı Rus uzman Hasan Enes Karahan gazetemize konuştu: İsrail’i bölgeden Türk ve Rus orduları atar

YILMAZ BİLGEN -

Rusya’nın Uluslararası Suçlar ve Terörle Mücadele Teşkilat Başkanı Hasan Enes Karahan, gazetemize konuştu. Moskova’dan sorularımızı cevaplayan Karahan, İsrail’in katliam çılgınlığının dünyayı büyük bir felakete sürüklediğini söyledi. Karahan “Kremlin mevcut gidişatın doğuracağı kaostan büyük endişe duymakta.

Rusya tarihinde ilk kez indiği Akdeniz’den çekilmek zorunda kalmak ve Ukrayna savaşını kaçınılmaz kılan esas aktörün İsrail olduğunu biliyor

. Çok uzak olmayan bir gelecekte Türkiye ve Rusya İsrail’i işgal ettiği tüm topraklardan birlikte atacak. Şu anki

İran

’a dönük saldırılar, Gazze katliamı, Lübnan ve Suriye’nin Dera, Golan, Kuneytra bölgelerine dönük İsrail işgaline dair bakış açımız Türkiye ile yüzde yüz ortak” dedi. 

‘DUR’ İHTARI KAÇINILMAZ

“İsrail’in bölgedeki sorumsuz eylemlerini dizginleyebilecek yalnızca iki ülke vardır” diyen Hasan Enes Karahan sözlerini şöyle sürdürdü: Her şeyden önce İsrail ve Rusya devrim öncesi Suriye’de İsrail’in ihlalleri ve Suriye’ye yönelik bombardımanlarında ciddi sorunlar yaşadı. Ancak Rus tarafı İran’la ve Esad yönetimi ile olan askeri ve diplomatik iş birliğine rağmen yapılan saldırıların İsrail ile bir çatışma düzeyine çıkmasından kaçınmaya çalıştı.

Bugün gelinen nokta çok daha farklı. Dünya İsrail’in batıl dinî yorumları ve hayalleri uğruna enerji, ticaret, nükleer felaket, siyaset, diplomasi, göç ve insani durum açısından yeni bir karmaşanın eşiğinde. Gazze faciası bitmeden Lübnan, ardından Suriye ve şimdi İran’a saldıran İsrail’in bir sonraki hedefi kim ya da neresi olacak kimse bilmiyor

. Dünya gerçek manada bir devlet terörü ile karşı karşıya. Moskova’nın gelinen noktada tepkisini ‘itidal’ çağrılarıyla sınırlaması normal görülmeli. Çünkü Rusya bölge denklemindeki pozisyonunu korumak istiyor. Ancak bu fütursuz İsrail saldırganlığına karşı askerî anlamda bir dur ihtarı kaçınılmaz. İşte öyle bir vasatta İsrail’e işgal ettiği alanlarda ve özellikle Suriye’de gerçekleştirilecek bir kara ve hava operasyonunun yapılması kaçınılmaz. Aksi durumda İsrail tehdidinin boyutu kestirilemez hâl alır. İsrail’in bölgedeki sorumsuz eylemlerini dizginleyebilecek yalnızca iki ülke var, bu da Türkiye ve Rusya.

#r-1124133#

UKRAYNA PLANIN PARÇASI

George Soros ve küresel Siyonist odakların yürüttüğü faaliyet ve Zelenski’yi Rusya’nın başına bela edilmesi özünde İsrail’in Arz-ı Mevud hayalinin bir ürünü. Çünkü Rusya’nın Suriye’deki varlığı İsrail’in kara işgallerine engeldi. Bununla birlikte Kuzeyde PKK üzerinden oluşturulmak istenen illegal koridor hayaline de aykırıydı. Rusya çıkmadan önce Türk ordusu ile müşterek hareket ediyordu. Şimdi saha tamamen İsrail güdümünde. İşte Ukrayna’nın Zelenski ile birlikte Rusya’ya millî güvenlik tehdidi hâline gelmesi bu yüzdendi. Bu komplonun ardındaki aktör İsrail’dir. Peşlerine de Avrupa ve ABD’yi takarak Rusya’yı zor durumda bırakmak istediler. Rus istihbaratının verilerine göre İsrail bir anlamda Ukrayna’yı Yahudiler için alternatif ülke hâline getiriyor. 

Cüneyt Akçatepe
17 Haziran 2025
Cüneyt Akçatepe
Gazetecileri Koruma Komitesi'nden İran devlet televizyonunu vuran İsrail'e sert tepki

ABD merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ),

İsrail

'in İran devlet televizyonuna düzenlediği saldırıyı sert şekilde kınadı.

Merkezi New York kentinde bulunan CPJ'nin Orta Doğu Bölge Direktörü Sara Qudah, açıklamasında, İsrail'in İran Radyo ve Televizyon Kurumuna (IRIB) saldırısına tepki gösterdi.

Saldırıyı sert bir şekilde kınadıklarını kaydeden Qudah,

"CPJ, İsrail'in canlı yayında İran devlet televizyon kanalını bombalamasından dehşete düştü."

ifadesini kullandı.

#r-1124101#

"BU KAN DÖKÜLMESİ ŞİMDİ SONA ERMELİ"

Qudah,

"İsrail'in Gazze'de en az 185 gazeteciyi cezasız bir şekilde öldürmesi, onu bölgedeki diğer medyayı hedef almaya cesaretlendirdi. Bu kan dökülmesi şimdi sona ermeli."

ifadesine yer verdi.

Öte yandan, CPJ'nin internet sitesinde, İsrail'in IRIB'e saldırısı hakkında görsel içerikli detaylara yer verildi.

NE OLMUŞTU?

İsrail ordusu, saldırıdan kısa süre önce İran'ın başkenti Tahran'ın 3. bölgesine saldıracağını açıklamış, daha sonra da devlet televizyonunu hedef alacağını bildirmişti.

#r-1124056#

⁠İSRAİL'İN İRAN'A ŞİDDETLİ SALDIRILARIYLA BAŞLAYAN ÇATIŞMA

İsrail, 13 Haziran'da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi. İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı da 224 olarak açıklandı. İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail'i kınadı.

Abdullah Aydemir
17 Haziran 2025
Abdullah Aydemir
İngiltere, Tel Aviv ve Kudüs'teki diplomatlarını geri çekti

İran ile İsrail arasında çatışmalar

5 gecedir aralıksız devam ediyor. İsrail'in gün boyu süren saldırılarının ardından İran 'Gerçek Vaat 3 Harekatı' kapsamında 9. balistik füze saldırısını gerçekleştirdi. İHA, SİHA ve füzelerle Tel Aviv'e yapılan çok yönlü saldırının ardından İngiltere İsrail'deki diplomatlarını geri çektiği öğrenildi.

#r-1124126#

İNGİLTERE'DEN İSRAİL VE FİLİSTİN İÇİN SEYAHAT UYARISI

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına İran'ın füze ve dron saldırısıyla karşılık vermesi üzerine İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarına yönelik seyahat uyarısında güncelleme yaptı.

#r-1123722#

İNGİLİZ DİPLOMATLAR VE AİLELERİ İSRAİL'DEN ÇIKARILDI

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "İngiltere'nin Tel Aviv Büyükelçiliği ve Kudüs Konsolosluğunda çalışanların aileleri, önlem amacıyla geçici olarak ülkeden çıkarıldı. Büyükelçilik ve konsolosluk temel görevlerini yapmayı sürdürmektedir." ifadeleri yer aldı.

#r-1124104#

İNGİLİZ VATANDAŞLARI KARA YOLUYLA KAÇABİLECEK

Açıklamada, İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarında bulunan İngiliz vatandaşlarına, İngiliz misyonlarına bilgi vererek ülkede bulunduklarını bildirme çağrısı yapıldı ve İsrail hava sahasının kapalı olduğu, Tel Aviv'deki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı'ndan uçuşların yapılamadığı hatırlatıldı.

Ancak karayoluyla ülkenin terk edilebileceği kaydedilen açıklamada, Ürdün ve Mısır sınırlarındaki kara sınır kapılarının açılış-kapanış saatleri paylaşıldı.

Açıklamada, "Ürdün ve Mısır'la kara sınır kapıları açık ancak herhangi bir uyarı yapılmadan kapanabilir ve saatleri değişebilir. Yola çıkmadan önce seyahat etmek istediğiniz komşu ülkelerin ikazlarını kontrol edin." uyarısı yer aldı.

İsrail'in İran'a hava saldırıları düzenlemesi ve İran'ın da buna karşılık vermesinin ardından İngiliz Dışişleri, İsrail ve işgal altındaki topraklara seyahat edilmemesi uyarısında bulunmuştu.

İngiliz The Telegraph gazetesi, İsrail'in İran'a düzenlediği saldırı öncesi Tahran Büyükelçiliğinde çalışanların ailelerinin ülkeden çıkarıldığını bildirmişti.

Baki Sancak
17 Haziran 2025
Baki Sancak
Trump G7'yi terk etti, Washington'a dönüyor: "Acil durum odasını hazırlayın" emri

Orta Doğu

'daki savaş gerginliği, küresel çapta da muhtemel bir 3. Dünya Savaşı endişesine yol açmış durumda. İsrail ve İran'ın karşılıklı misillemeleri tüm şiddetiyle sürerken, ABD Başkanı Trump 'Tahran'ı derhal boşaltın' dedi. ABD Başkanı, G7 Liderler Zirvesi'ni yarıda keserek Washginton'a geri döndü. 

TRUMP WASHİNGTON'A GERİ DÖNÜYOR

Tahran'ı derhal terk edin diyen Trump, G7 Zirvesi'nden erken ayrılarak Washington'a doğru yola çıktı. Trump, Acil durum odasının hazırlanması için emir verdi.

TRUMP'TAN İRAN HALKINA UYARI

Trump, İran-ABD arasındaki nükleer müzakerelere değinerek,

"İran onlara imzalamalarını söylediğim “anlaşmayı” imzalamalıydı. Ne büyük bir utanç ve insan hayatı kaybı. Basitçe ifade etmek gerekirse, İran nükleer silaha sahip olamaz. Bunu defalarca söyledim! Herkes Tahran'ı derhal tahliye etmelidir!"

ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Trump, saatler önce yaptığı açıklamasında yine İran'ı hedef almıştı.

https://x.com/turkiyegazetesi/status/1934721739675545616

Trump, basın mensupları karşısında yaptığı açıklamada

"İran bir anlaşma yapmak istiyor"

dedi.

Trump'ın açıklamalarının tamamı şu şekildeydi:

Herkesle konuştum... İsrail çok iyi gidiyor. Muhtemelen fark etmişsinizdir, İran'a 60 gün süre verdim

Sürekli temas halindeyim ve söylediğim gibi, bir anlaşma imzalanacağını düşünüyorum... Bence İran bir anlaşma imzalamamakla "aptallık" ediyor

"SAVAŞA DAHİL OLUNMAYACAK" DENMİŞTİ

Axios'un haberine göre ise,

Trump yönetimi Orta Doğulu müttefiklerine İran Amerikalıları hedef almadığı sürece savaşa aktif olarak dahil olmayı planlamadığını söyledi.

Batıkan Altaş
17 Haziran 2025
Batıkan Altaş
17 Haziran 2025 İzmir elektrik kesintisi! İzmir’de elektrik kesintisi ne zaman bitecek?

GEDİZ elektrik kesintisi listesi şehirde yaşayanlar tarafından araştırılıyor. GDZ Elektrik Dağıtım şirketinden yapılan açıklamaya göre 17 Haziran günü İzmir'in çeşitli ilçelerinde farklı sürelerde elektrik kesintileri yaşanacak.

İzmir'de elektrik kesintisi yaşanacak ilçeler ve İzmir'de elektrik kesintisi yaşanacak mahalleler merak konusu oldu. İzmir'de hangi ilçelerde elektrik kesilecek, İzmir'e elektrik ne zaman gelecek? İşte tüm ayrıntılar...

İZMİR'DE HANGİ İLÇELERDE ELEKTRİK KESİLECEK?

17 Haziran Salı günü İzmir'in Bergama, Buca, Çiğli, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Selçuk ilçelerinde belirli aralıklarla elektrik kesintisi yaşanacaktır.

İZMİR ELEKTRİK KESİNTİSİNİ ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN

Planlı elektrik kesintileri listesi şu şekilde:

Kesinti IDSaat AralığıKesinti Nedeniİl / İlçeMahalle / Cadde / Sokak
338880810:00 - 16:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / BergamaErtuğrul (Böblingen Çaltı Bahçe Cd.)Maltepe (100. Yıl Cd., 4. Sk., 406 Sk., Böblingen Sk., Bülent Ecevit Sk., Harmanyeri Ar., Mudanya Sk., Münir Nurettin Sk., Namık Kemal Sk., Peyami Safa Sk.)
338896909:00 - 15:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / BucaFırat (Aydın Hatboyu Cd., 634-639/2 Sk.)Seyhan (Aydın Hatboyu Cd.)Göksu (637-637/10 Sk., Göksu Parkı İçi Yolu, 640-649 Sk., Aydın Hatboyu Cd.)
339013612:00 - 13:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / ÇiğliSasallı Merkez (27-34, 39-43, 56, 60 Sk., Ahmet Piriştina Cd.)
339018012:00 - 13:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / ÇiğliSasallı Merkez (1-24/1, 29, 33, 43, 46, 63 Sk., Ahmet Piriştina Cd., Sasalı Futbol Sahası, 8-10/2 Sk.)
338789219:00 - 03:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / FoçaFevzipaşa
339004309:00 - 13:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / FoçaKazım Dirik (6. Sk., Foça İzmir Karayolu Cd.)Hacıveli (Foça İzmir Karayolu Cd.)
339030809:00 - 17:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / FoçaKozbeyli (Kozbeyli Köyü Yolu Kümesi, Kozbeyli Küme Evleri, Barbaros Kozbeyli Küme Evler)
338910202:00 - 02:15Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / GaziemirIrmak (Metin Henkoğlu Cd., Hasan Güven Cd., 92-99 Sk.)Yeşil (Metin Henkoğlu Cd., Abdülhamit Yavuz Cd., Abdullah Arda Sk., 40-59 Sk.)Sevgi (Akçay Cd., Abdülhamit Yavuz Cd., 666-673 Sk., 80-80/10 Sk.)
338910709:00 - 17:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / GüzelbahçeMustafa Kemal Paşa (2101. Sk., Mithat Ünal Cd., 2108. Sk.)Kahramandere (Mithat Ünal Cd.)
338993809:00 - 15:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / GüzelbahçeKahramandere (894. Sk., 825. Sk., Ali İhsan Gedik Cd.)
338990909:00 - 13:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / KarabağlarSelvili (4070-4088 Sk., 4090 Sk.)Barış (4095, 4499, 5714/1 Sk.)Günaltay (4086-4088/1 Sk., 4095, 4097, 4795, 4802, 5714/1 Sk.)
338893609:00 - 11:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / KarşıyakaÖrnekköy (Baş Pehlivan Karaali Cd., 7402/1-4 Sk., 7443-7444/1 Sk., Ali Alp Böke Cd.)
339012611:00 - 14:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / KarşıyakaTuna (1690, 1696, 1710-1712 Sk., Yalı Tiyatro Sk., İsmail Özkunt Sk., Şehit Üsttğm. Ahmet Konuksever Sk.)
339022509:00 - 12:00Şebeke Yenileme ve Bakım Çalışmalarıİzmir / SelçukAtatürk (1067, 1069, 1070 Sk., 1013 Dr. Sabri Yayla Blv., 1037, 1038, 1039 Park İçi Yolu, Selçuk Otogarı, Tahsin Başaran, Şehabettin Dede)

#r-1124053#

Sevcan Girgin
17 Haziran 2025
Sevcan Girgin
Sergen Yalçın, Süper Lig'e geri dönüyor! Sürpriz isim devrede

Süper Lig ekibi Gaziantep FK,

Selçuk İnan

ile yollarını ayırdıktan sonra önümüzdeki sezon takımı kimin çalıştıracağı merak konusu oldu. Son iddialar ise taraftarı oldukça heyecanlandırdı.

Olay Medya'nın haberine göre; Gaziantep FK, teknik direktörlük koltuğu için ünlü çalıştırıcı Sergen Yalçın ile masaya oturdu. Teknik direktörlük kariyerine Gaziantep’te başlayan Sergen Yalçın, bir dönem Gaziantepspor’da da görev almıştı. Şimdi ise yeniden kırmızı siyahlı formaya dönmeye hazırlanıyor.

Yönetimle yapılan ilk görüşmelerin olumlu geçtiği öğrenilirken, deneyimli hocanın

"yeni bir projeye liderlik etme"

fikrine sıcak baktığı gelen bilgiler arasında.

#r-1123455#

YÖNETİM TAM KADRO HAREKETE GEÇTİ

Gaziantep FK Başkanı ve yöneticiler, Sergen Yalçın’ı ikna etmek için yoğun mesai harcıyor.

Yönetim, yeni sezon planlamasını tamamen Yalçın’ın teknik vizyonuna göre şekillendirmeyi hedefliyor.

Kulüp içinden sızan bilgilere göre, teklif edilen proje uzun vadeli ve güçlü bir kadro yapılanmasını içeriyor.

BÜYÜKEKŞİ SÜRPRİZİ

Sürece sürpriz bir isim de dâhil oldu:

TFF Eski Başkanı Mehmet Büyükekşi.

Gaziantepli olan Büyükekşi’nin, iki taraf arasında bağlantı kurarak görüşmeleri kolaylaştırdığı öğrenildi. Bu arabuluculuğun, özellikle Sergen Yalçın’ın ikna sürecinde etkili olduğu ifade ediliyor.

Sinem Eryılmaz
16 Haziran 2025
Sinem Eryılmaz
Video yapay, tehlike gerçek! Yapay zekâ ile hazırlanan sokak röportajları suç mu?

GÜNAY ÇAĞRICI'NIN HABERİ—

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa bir süre önce sokak röportajlarını hedef almış ve

"Gerek provokatif sorularla, gerekse sorunlu üslupla milletimiz açıkça tahrik ediliyor."

ifadelerini kullanmıştı. "Eline mikrofon, kamera alanın kendini gazeteci ve muhabir olarak gördüğü bir ülkede yaşıyoruz." diyen Erdoğan,

"Bu şahıslar 'sokak röportajı' adı altında sokaklarda adeta terör estiriyor. Millete hakaret etme cüretini kendinde buluyorlar."

diye konuşmuştu.

#r-1113670#

Erdoğan'ın tepkisinin üzerinden tam 1 ay geçmişken, sosyal medyada bu sefer de yapay zekâ ile hazırlanan 'sokak röportajları' furyası patladı.

Sokak röportajlarının birçoğu, Google’ın AI destekli video üretim aracı Veo 3 ile hazırlanıyor.

VİDEO YAPAY, TEHLİKE GERÇEK!

İlk bakışta eğlenceli görünse de yapay zekâ ile hazırlanan bu videolar aslında büyük bir tehlike barındırıyor.

Gelişen yapay zekâ araçları sayesinde, bilgisayar üzerinden birkaç dakikada,

gerçekte var olmayan insanlar, hiç söylenmemiş sözlerle gündem oluşturuyor.

Bazen küfür, bazen siyasi tahrik, bazen de ayrımcı ifadeler de bu videolarda yer buluyor. Üstelik tüm bunlar gerçekmiş gibi sunuluyor. Sosyal medya kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu, bu videoların yapay zekâ ile hazırlandığını ya hiç farkedemiyor ya da çok geç anlıyor.

İlk etapta “mizah” gibi görünen bu videolar, uzmanlara göre ilerleyen süreçte

toplum güvenliği, kamu düzeni ve bireysel haklar açısından ciddi tehditler barındırıyor.

Bilişim Uzmanı Deniz Unay

NASIL YAPILIYOR? SES TAKLİDİ, DEEPFAKE VE DAHA FAZLASI

Bilişim Uzmanı Deniz Unay

, konuyla ilgili Turkiyegazetesi.com.tr'nin sorularını cevapladı.

Yapay sokak röportajlarının birden fazla yapay zekâ teknolojisinin birleşimiyle üretildiğini söyleyen Unay, "Öncelikle, hedef alınan kişinin sesi yapay zekâ tabanlı ses klonlama araçlarıyla taklit ediliyor. Ardından, bu yapay sesle senkronize şekilde dudak hareketleri oluşturuluyor; bu işlem genellikle “lip sync” teknolojisiyle sağlanıyor." ifadelerini kullandı.

Biz de Turkiyegazetesi.com.tr olarak bu videoyu 2 dakika gibi bir sürede Google'ın VEO3 yapay zeka aracıyla hazırladık.

Unay, şöyle devam etti:

"Görsel kısımda ise ya gerçek bir kişinin görüntüsü üzerinde deepfake yöntemiyle yüz değişimi yapılıyor ya da sıfırdan yapay bir yüz modeli oluşturuluyor. Röportaj metni de çoğu zaman yapay zekâ destekli metin üretim araçlarıyla yazılıyor. Tüm bu aşamalar birleştirildiğinde, hiç gerçekleşmemiş bir röportaj gerçekmiş gibi sunulabiliyor. Bu durum özellikle dezenformasyon ve medya güvenilirliği açısından ciddi riskler barındırıyor."

YAPAY ZEKÂ İLE HAZIRLANAN VİDEOLAR NEDEN TEHLİKELİ?

Bu videoların dezenformasyona yol açacağının altını çizen Unay, "Özellikle ekonomik konular ele alındığında, bu tür içerikler insanları yanıltarak yanlış finansal kararlar almalarına neden olabilir. Örneğin, sahte bir uzman görüşü ya da röportaj aracılığıyla bir yatırım aracının güvenilir olduğu izlenimi oluşturabilir. Bu durum, insanların hem maddi kayıplar yaşamasına hem de kişisel bilgilerinin kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilmesine yol açabilir. Dolayısıyla, bu videolar sadece bilgi kirliliği değil, aynı zamanda dijital güvenlik ve ekonomik istikrar açısından da ciddi riskler taşımaktadır." diye konuştu.

'Uçağa alınmayan kanguru' videosu da yapay zekâ ile hazırlanmıştı

Tüm dünyada gerçek sanılarak paylaşım yapılan hatta haberleştirilen 'Uçağa alınmayan kanguru' videosunu da örnek olarak gösteren Deniz Unay, "Espri amaçlı hazırlanmış bu video, istenirse farklı amaçlarla da özellikle manipülasyon için kolayca kullanılabilir. Din ve inanç sistemlerinden ırkçılığa, ülkelerin yöneticileri ve yasalarından ünlü kişilere kadar birçok konuda gerçek dışı ama inandırıcı içerikler üretmek artık mümkün. Bu da yapay zekânın eğlenceli kullanım alanlarının ötesinde, ciddi toplumsal ve etik soruları beraberinde getirdiğini gösteriyor." diyerek tehlikeye dikkat çekti.

GERÇEK Mİ, KURGU MU? AYIRT ETMEK NEREDEYSE İMKANSIZ

"Yapay zekâ videolarının kamuoyunun hassas olduğu konularla ilgili siyaset, ekonomi, din, güvenlik gibi hedef alındığında, bu tür içerikler gerçek bilgiyle yalanı ayırt etmeyi zorlaştırarak toplumsal algıyı yönlendirebilir." diyen Unay, 5-25 saniyelik videoların çok hızlı tüketildiğini ve bu tüketim sırasında gerçekçi şekilde hazırlanan yapay zekâ videolarını ayırt etmenin çok zor olduğunu vurguladı.

Kriter

Gerçek Video

Yapay zekâ (Deepfake vs. AI Üretim)

Dudak – Ses Uyumu

Konuşma ile dudak hareketleri %100 senkron

Mikro gecikmeler, senkron bozuklukları, abartılı dudak hareketleri

Göz Kırpma ve Mimikler

Doğal göz kırpma ve yüz kas hareketleri

Göz kırpmama, donuk ya da aşırı mükemmel mimikler

Sesin Doğallığı

Doğal tonlamalar, nefes sesleri, vurgu değişiklikleri

Robotik tonlama, tekrarlayan ritim, doğallık eksikliği

Arka Plan Uyumu

Kamera açısı, ışık, ses ortamla bütünlük içinde

Arka plan bulanık, ışık ve ses kaymaları, ortamla kopukluk

Gölgelendirme ve Işık

Işık yüze doğal dağılır

Işık dalgalanması, yapay parlamalar veya yumuşak gölgeler

Cilt Detayları ve Gözler

Gözenekler, kırışıklıklar, göz bebeğinde ışık yansıması doğal

Cilt çok pürüzsüz, gözlerde "cam gibi" hissiyat, boş bakış

Yüksek Zoom veya Yakın Plan

Detaylar korunur, çözünürlük doğal kalır

Detaylar bulanıklaşır, artefaktlar (piksel bozulmaları) oluşabilir

İçerik Mantığı

Tutarlı konu ve bağlam

Tutarsız ifadeler, gerçek dışı bilgiler, aniden değişen konular

Metin Kullanımı (Altyazı)

Altyazı varsa sesle %100 uyumlu

Altyazı otomatikse, zamanlamada gecikmeler olabilir

Kamera Hareketi

Doğal kamera kaymaları ve titreşimler

Yapay olarak sabit ya da garip geçişler

SORUMLULUK SADECE KULLANICININ MI?

"Yapay zekâ ile üretilen videoların ayırt edilmesi sorumluluğunu sadece sosyal medya kullanıcılarına yüklemek çok zor. Çünkü sosyal medya her yaştan ve her eğitim seviyesinden geniş bir kitle tarafından kullanılıyor." diyen uzman isim, sosyal medya şirketlerinin denetiminin önemli olduğunun altını şu sözlerle çizdi:

"Sosyal medya platformlarına, yasalarla net bir çerçeve çizilerek, üretilen videoların içeriğine ve niteliğine göre görünür şekilde etiketleme yapma zorunluluğu getirilmelidir. Ayrıca, manipülasyona yol açabilecek videoların yayınlanması ve yayılması engellenmelidir. Böylece hem kullanıcılar korunmuş olur hem de dezenformasyonun yayılması önemli ölçüde azaltılır."

Avukat Ahmet Cüneyd Gülcan

"MUTLAKA HUKUKİ DÜZENLEME YAPILMALI"

Turkiyegazetesi.com.tr'nin sorularını cevaplayan avukat Ahmet Cüneyd Gülcan,

ise yasal düzenleme eksikliğine dikkat çekiyor. Sahte röportajların doğrudan halkı provoke etme aracı olarak kullanılabileceğini söyleyen Gülcan, şu ifadeleri kullandı:

"Sokak röportajları açısından bir hukuki düzenleme yapılması gerektiği zaten ortada. Önüne gelenin istediği konuda ayrımcılığa da sebep olabilecek veya kin ve nefret oluşturacak şekilde röportajlar yapması kabul edilebilir değil.  Bu hususta meclise bir kanun teklifi verildiği de ifade edildi.

Sokak röportajlarında dahi bir düzenleme gerektiği ortadayken yapay zekâyla çok daha tehlikeli biçimde, istediği cümleyi istediği kişiye söyletip uygun gördüğü görselde sunma şeklinde toplumda huzursuzluk oluşturup kamu düzenini bozmak için kullanılması ihtimalinde, bu hukuki düzenlemenin mutlaka yapılması gerektiği anlaşılıyor.

Bu konuyu yapay zekâ dolandırıcılığı açısından ele aldığınızda zaten mağduriyetler ortada. Biz yapay zekâ röportajları açısından değerlendirdiğimizde;

Herhangi bir konuyu provoke etmek isteyen, toplumu ilgilendiren bir meselede farklı görüşler başlığında  ayrımcılık oluşturup, terörize etmek isteyen bir organizasyonda çok sıkıntılı tablolarla karşılaşmak mümkün görünüyor.

Hali hazırda röportajlar ve yapay zekâ destekli yapıtlar için özel bir yasal düzenleme mevcut değil. Bu sebeple re’sen yapılacak soruşturma veya şikayet üzerine başlayacak bir soruşturma Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu (TCK 216) kapmasında yürütülüyor. Doğru bilgiyi almak ya da yaymak değil; toplumda huzursuzluk oluşturup , halkı kin ve nefrete yönlendirmek, kamu düzenini bozmak ve dezenformasyon oluşturmak başlığında gerek sokak röportajları gerekse yapay zekâ ürünü çalışmalar için regülasyon şart. 

Ceza Kanunu’nun amacı kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemek ise ki öyle ve yapay zekâ röportajları toplum barışını zedeliyor veya Kamu düzenini bozuyorsa ki gelinen aşamada bozduğu anlaşılıyor. Ceza kanununun bu amacını sağlamak için kanun koyucunun yapay zekâ ve buna bağlı haber/röportaj çalışmaları için de düzenleme yapması ve ihlal durumunda da müeyyide getirmesi icap ediyor."

Google, VO3'ü şu sözlerle tanıttı:

Veo 3, kreasyonlarınıza ses efektleri, ortam gürültüsü ve hatta diyalog eklemenizi sağlar - tüm sesi yerel olarak üretir. Ayrıca, fizik, gerçekçilik ve anında uyumda mükemmellik sağlayarak sınıfının en iyi kalitesini sunar.

Günay Çağrıcı
6 Haziran 2025
Günay Çağrıcı