Akciğer kanseri, uzun süre belirti vermeden ilerlemesi nedeniyle halen en ölümcül kanser türü olmayı sürdürüyor.
Prof. Dr. Abdullah Erdoğan
, akciğer kanserinin dünya genelinde en yaygın ve ölüm oranı en yüksek kanserler arasında yer aldığını belirterek, "2022 verilerine göre küresel çapta2 milyon 480 bin yeni vaka
tespit edildi, yaklaşık 1,8 milyon kişi hayatını kaybetti. Bu rakamlar, akciğer kanserinin küresel ölçekteki ciddiyetini açıkça gösteriyor" dedi.TÜRKİYE'DE HER YIL 250 BİN YENİ VAKA
Türkiye'de erkeklerde en sık görülen
kanser
türünün akciğer kanseri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2024 yılında ülkemizde yaklaşık250 bin yeni kanser vakası
tespit edildi. Bu vakalar içinde akciğer kanseri, erkeklerde birinci sırada, kadınlarda ise dördüncü veya beşinci sırada yer alıyor" ifadelerini kullandı.Öte yandan Erdoğan, akciğer kanserinin tüm kanserlerin yaklaşık
yüzde 20-25’ini
oluşturduğunu söyledi.#r-1156847#
5 YILDA YÜZDE 15 ARTIŞ
Son yıllarda vaka sayısında dikkat çekici bir artış yaşandığını belirten Prof. Erdoğan, "2020'de yıllık 25-30 bin civarında olan yeni vaka sayısı, nüfus artışı ve sigara kullanım oranlarının değişmesiyle 2024'te yüzde 10-15 oranında yükseldi" dedi.
Endüstriyel bölgelerde hava kirliliği ve radon gazı maruziyeti nedeniyle hastalığın görülme sıklığının çok daha yüksek olduğunu ifade eden Erdoğan, kadınlarda sigara alışkanlığının artmasına paralel olarak vaka sayısının da her yıl
yüzde 5-7 oranında
arttığını ifade etti.ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR
Türkiye’de kanser kaynaklı ölümlerin yüzde 25-30'unu akciğer kanserinin oluşturduğunu belirten Erdoğan,
"Vakaların yüzde 80-90'ı doğrudan sigara kullanımıyla ilişkilidir. Öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kilo kaybı en sık belirtiler arasında olsa da erken evrede hastalık genellikle sessiz ilerler"
diye konuştu.Prof. Erdoğan,
düşük doz bilgisayarlı tomografi (BT)
taramasından geçmenin erken tanı açısından hayati önem taşıdığını vurgularken, "Bu sayede erken dönemde yakalanan vakalarda sağkalım oranı yüzde 60 ila 90 arasında değişiyor" dedi.YENİ TEDAVİLER UMUT VERİYOR
Son yıllarda immünoterapi ve hedefe yönelik tedavi yöntemlerinin hayat süresini önemli ölçüde uzattığını belirten Erdoğan, "Bu tedavilerle sağkalım oranlarında yüzde 40’ın üzerinde artış sağlanmıştır. Ancak farkındalığın artması ve tarama programlarının yaygınlaşması bu başarıların sürdürülebilmesi için çok önemlidir" ifadelerini kullandı.
KORUNMAK MÜMKÜN
Prof. Erdoğan, akciğer kanserinin büyük ölçüde önlenebilir bir hastalık olduğunu vurgulayarak şu önerilerde bulundu:
Sigara bırakılmalı:
Akciğer kanserinin yüzde 90’ı sigaradan kaynaklanır. Bırakıldıktan sonra 5 yıl içinde risk yüzde 30-50 oranında azalır.Sağlıklı yaşam alışkanlıkları:
Antioksidan zengini beslenme ve düzenli egzersiz riski yüzde 20-30 azaltabilir.Çevresel korunma:
Radon, asbest ve hava kirliliği maruziyetine dikkat edilmelidir.Erken tarama:
Düşük doz BT ile erken tanı konulan hastalarda yaşam süresi ciddi şekilde uzar.Aile öyküsü takibi:
Ailesinde kanser öyküsü bulunanlar düzenli kontrollerini aksatmamalıdır.Alkol ve kilo kontrolü:
Bu iki faktör de riski artırabileceği için sınırlandırılmalıdır.
"Ben Leman final mi olacak?"
sorusuna cevap aranıyor. NOW TV ekranlarında yayınlanan ve kısa süre içinde güçlü hikayesi ve dikkat çeken bema dizisinin akibeti merak konusu oldu. Başrollerinde Burçin Terzioğlu, Özgür Çevik, Selin Şekerci, Duygu Sarışın ve Gökçe Eyüboğlu gibi başarılı isimlerin yer aldığı yapım, son bölümüyle izleyicileri ekrana kilitledi.NTC Medya imzalı dizinin yönetmen koltuğunda Semih Bağcı otururken, senaryosunu Yekta Torun ve Hilal Yıldız kaleme alıyor. Çekimleri İzmir'in Urla, Sığacık ve Seferhisar bölgelerinde gerçekleştirilen dizi, yıllar sonra memlekete dönen Leman'ın geçmişiyle yüzleşme hikayesini konu ediniyor
BEN LEMAN FİNAL Mİ OLACAK?
Şu an için Ben Leman dizisinin final olacağına dair herhangi bir resmi açıklama bulunmamaktadır.
Ben Leman'ın final durumu hakkında ne yapımdan ne de oyunculardan resmi bir açıklama gelmedi. Dizi her hafta Cumartesi günü ekrana gelmektedir.
#r-1152735#

Türkiye’nin dünyaya ihraç edilen önemli tarım ürünlerinden biri olan coğrafi işaretli Geyve ayvası, bu yıl zirai don sebebiyle büyük darbe aldı.
Sakarya
’nın Geyve ve Pamukova ilçelerinde bahçeleriyle ünlü olan çiftçiler, hasat döneminde adeta hayal kırıklığı yaşadı. Her yıl sapından yaprağına kadar değerlendirilen, parlak altın sarısı rengiyle"dalların altını"
olarak anılan ayva, bu sezon çiftçinin yüzünü güldürmedi. Geçtiğimiz aylarda etkili olan zirai don, meyve oluşumunu olumsuz etkileyince verim bazı bahçelerde sıfıra kadar düştü.10 DÖNÜM ARAZİDE 2 KASA AYVA ÇIKTI
Geyve ve Pamukova’daki birçok üretici, ağaçların çiçek döneminde yaşanan soğuk hava sebebiyle meyve tutumunun olmadığını belirtti. Zirai don sonrasında yetkililerin çalışma başlattığını aktaran Pamukova Ziraat Odası Başkanı Yaşar Ulukaya, çiftçiye dönüm başına 5 bin lira yatırılmaya başlandığını söyledi.
Çiftçi Umut Cepheci ise komşularının 10 dönümlük arazisinden yaklaşık 2 kasa ayva topladığını belirtti.
"EVE MİSAFİR GELDİĞİNDE İKRAM EDECEK BİR TANE AYVAMIZ YOK"
Pamukova Ziraat Odası Başkanı Yaşar Ulukaya, "Bu sene doğal afetlerden dolayı maalesef ayva, üzüm, şeftali genel olarak meyvede Pamukova ve Geyve Ovası'nda hiçbir şey yok. Şu anda ayva tarlalarında hasat ve toplama yapılmadı. Eve misafir geldiğinde ikram edecek bir tane ayvamız yok."
#r-1156116#
"GEÇEN YIL 40-45 TON CİVARINDA REKOLTEMİZ VARDI"
Ulukaya yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Ayvada hemen hemen Türkiye’nin yüzde 60’ını Sakarya, Sakarya’nın tamamını Geyve ve Pamukova yetiştirmekte ama şu anda ihracat durumu da yok. Bizim bölgemiz küçük bir Çukurova ama bu sene meyve bakımında en fakir yer oldu.
Geçen yıl 40-45 ton civarında bir rekoltemiz vardı,
bu sene zirai dondan etkilendiği için maalesef hiç yok.Ayvanın fiyatında çok fark var. Manavlarda veya marketlerdeki tezgahlarda 150 lira bandında fiyatlar görüyorum. Her sene 30-35 lira olan ayva bu sene tezgahlarda çok yüksek fiyatlarda satılıyor. Diğer illerde üreticinin elinden 20-25 liraya çıkıyor ama tezgahlarda çok pahalı. Devletimiz, üreticimizin yaptığı masrafların bir kısmını ödedi. Dönüm başına 5 bin lira gibi bir rakam belirlediler ve üreticimizin hesaplarına yatmaya başladı. Bu da bize teselli oldu."
"50-60 TON VERİM BEKLERKEN 2-3 KASA VERİM ÇIKTI"
Çiftçi Umut Cepheci ise,
"Ayvalar ağaçlarda biraz var ama zirai dondan kaynaklı olarak çok küçük. Ayva ağaçlarında yonca hiç yok denecek kadar az var ve hırsızlıklarla uğraşıyoruz. Rekolte yüzde sıfır verim bu sene hiç yok. Komşumuzda 10 dönümlük ayva bahçesi var, buradan 50-60 ton verim beklerken 2-3 kasa verim çıktı."
diye konuştu.
İsrail’in önde gelen medya kuruluşu Ynet, “Gazze’de Erdoğan, Türkiye’nin ‘neo-Osmanlı’ bölgesel emellerine yönelik bir sonraki adımı buldu” başlıklı analizinde Ankara’nın artan etkisine değindi.
"Türkiye'nin Gazze'deki artan rolüne ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgesel etki hedeflerine rağmen, İsrail Ankara'nın müdahalesi konusunda resmi görüşmeler yapmadı ya da net bir politika oluşturmadı” ifadeleri yer veren yayın Netanyahu'nun Türkiye konusunda geri adım attığını itiraf etti.
İSRAİL YETKİLİLERİ BELİRSİZLİK İÇİNDE
Ynet’in haberine göre İsrailli yetkililer, Türkiye’nin Gazze’deki savaş sonrası düzenlemelere katılıp katılmayacağı konusunda net bir karara varamadı.
Haberde, “Yetkililer bundan sonra ne olacağı konusunda tedirgin” ifadesi kullanıldı.
#r-1156997#
"TÜRKİYE ARTIK SADECE BÖLGESEL DEĞİL, KÜRESEL BİR GÜÇ"
Analizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi çizgisinin “hem pragmatist hem ideolojik” olarak tanımlandığı ve Türkiye’nin artık “yalnızca bölgesel değil, küresel bir güç haline geldiği” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca Türkiye’nin yerli üretim insansız hava araçları ve savunma teknolojilerindeki atılımlarının bölgedeki güç dengesini değiştirdiği yazıldı.
"ERDOĞAN FİLİSTİN DİPLOMASİSİNDE KİLİT İSİM"
Ynet’in haberinde, Erdoğan’ın ateşkes sürecindeki rolü ve Gazze’nin geleceğine dair etkisi geniş yer buldu:
"Erdoğan, çatışmayı durduran ateşkesin mimarlarından biri olarak öne çıktı ve savaşın en büyük kazananı haline geldi" denildi.
Yazıda, Türkiye’nin diplomatik ağı sayesinde Washington, Doha ve Kahire arasındaki temaslarda denge unsuru olduğu vurgulandı.
"TÜRKİYE HEM RAKİP HEM POTANSİYEL ORTAK"
Ynet analizinde bir İsrailli diplomata atıfla şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye hem rakip hem de potansiyel bir ortaktır. İran’ı geri püskürtmek ve bölgeyi istikrara kavuşturmak konusunda ortak çıkarlarımız var."

MİT'in resmi internet sitesinin "Özel Koleksiyon" bölümündeki "Belgeler" kısmına istihbarat raporlarının bir yenisi eklendi.
Bu belge, istihbarat faaliyetlerine dair adına romanlar yazılmış, filmler çekilmiş olan Ahmet Esat Tomruk, namı diğer
"İngiliz Kemal"
hakkındaki 26 Aralık 1940 tarihli olumsuz istihbarat raporu oldu.1950’lerden itibaren Türk sinemasında milli kahraman ve gizli ajan tiplemesinin öncüsü haline gelen “İngiliz Kemal” yıllarca Batılılara karşı zekâsı ve kılık değiştirme ustalığıyla mücadele eden bir
“Türk James Bond”
figürü olarakpazarlanmıştı.
Yayımlanan rapora göre çizilen ajan portresinin
haddinden
fazla abartıldığı
ortaya çıktı.#r-1111178,1071643#
"SAMİMİ VE DÜRÜST BİR KARAKTER TAŞIMADIĞI SONUCUNA VARILDIĞI İÇİN ALAKA KESİLMİŞTİR"
Milli Emniyet Hizmeti Riyasetinin (MAH) görüşünü içeren ve Genelkurmay Başkanlığına yazılan söz konusu raporda, şu ifadeler yer aldı:
"İngiliz Kemal uzun zamandan beri Hizmetin alaka ile takip ettiği bir adamdır. 'İngiliz Kemal', 'Boksör Kemal', 'Kemal Esat', 'Gözlüklü Kemal' gibi muhtelif isimler taşıyan bu adam zaman zaman ortaya çıkmakta ve yüksek makamlara arzı hizmet ederek bazı kıymetsiz malumatlar vermektedir.
Verdiği haberler yurt dışında yaptığı geziler esnasında görüp duyduklarından ve ekseriya ağız havadislerinden ibaret olup her vatandaşın yapmak mecburiyetinde olduğu vazife çerçevesinin hududu içinde kalmaktadır. Bir zamanlar bu durumundan Hizmetçe de istifade düşünülmüş ve bazı işlerde tecrübe edilmişse de samimi ve dürüst bir karakter taşımadığı sonucuna varıldığı için alaka kesilmiştir.
"BİR İNGİLİZ KADINI İLE DE METRES HAYATI YAŞAMAKTADIR"
Hakkında dün derlenen malumata göre, halen Bulgarlarla fazlaca temas etmekte ve
bir İngiliz kadını ile de metres hayatı yaşamaktadır.
Metresi Dorti Brayit ile beraber son zamanlarda İstanbul'da çalışan İngiliz İstihbarat Servisi'ne de müracaatla hizmet teklif etmişlerse de bunlarınbaşka servisler tarafından provoke edilmiş olmalarından endişe edildiği için İngilizlerce yüz verilmemiş ve bunun üzerine Alman istihbaratı ile temasa geçmek üzere çalıştıkları
duyulmuştur.Sarhoş ve kumarbaz
olduğu da öğrenilen bu adamdan istifade melhuz olmadığı gibi verdiği veya vereceği haberler de itimada layık olmaktan uzaktır. Şimdi Bulgaristan'da bulunan Kemal'in durumunun takip edilmekte olduğunu saygılarımla arz ederim."Raporda, Ahmet Esat Tomruk'un fotoğrafı da yer aldı.
GÖREVLERİ HEP BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANDI
İstihbarat tarihine dair araştırmalarıyla tanınan Dr. Polat Safi, İngiliz Kemal hakkındaki belgeye daha önce ulaşıyor ve Tarih TV'deki Harp Günlükleri programında şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Evet, İngiliz Kemal. Bir istihbaratçı ya da Garp Harpçisi sürekli “ben şöyle kahramandım, böyle astım kestim, şöyle yaptım” diyorsa o %99 yalandır. Biz bunu Eşref Kuşçubaşı örneğinde gördük. Eşref Kuşçubaşı örneği neden önemliydi? Çünkü
Eşref Kuşçubaşı’nın yalanları, çarpıtmaları ve karartmaları bizim istihbarat ve harp tarihimiz üzerinde deformasyona, yanlış anlamalara ve yanlış bilgilere sebep oluyordu.
Evet, 1924 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü’nden (o zamanki adıyla Emniyet-i Umumiye Müdürlüğü’nden) Genelkurmay İstihbarat’a yazılmış bir evraka ulaştım. Evrakta şöyle diyor: “Ahmet Esat Tomruk adında biri var, İngiliz Kemal olarak da biliniyormuş, boksör Kemal ya da gözlüklü Kemal denilen kişi.”
“Bunun hatıratı yayınlandı, elinizdeki bilgi nedir?” diye soruluyor. Genelkurmay İstihbarat şöyle cevap veriyor: “Biz bu arkadaşı muhbir olarak kullandık, kendisine görev verdik. İzmir’deki Yunan karargâhına sız, bize buradan bilgi getir.” Fakat kendisi
Yunan karargâhına sızmadığı gibi, burada tevkif edildiği, yakalandığı ve Atina’ya hapse gönderildiği
söyleniyor evrakta. Bu doğrudan Genelkurmay İstihbarat’ın belgesi.Bir süre sonra hapisten çıkıyor, tekrar Ankara’ya geliyor. Ve Ankara’da kendisine bir daha vazife veriyorlar. “Bu defa Trakya’daki Yunan birliklerine sız” diyorlar. Tabii ki, kendisine para veriliyor. Sürekli harcırah… Hatta sadece harcırah değil, gerektiğinde birilerini angaje etmesi için küçük ödenekler de verilmiş. Kendisi yolda İstanbul’a uğruyor, görevini söylemeden oradan da biraz para alıyor.
Daha sonra Edirne’ye gidiyor. Belgede şöyle diyor:
“Bu verdiğimiz paraları, alem yaparak yedi. Ve bize sanki Yunan karargâhına sızmış gibi, sızmadığı halde bazı bilgileri istihbarat diye vermeye çalıştı.”
"GERÇEK İSTİHBARAT KAHRAMANLARININ İSİMLERİ BİLİNMEZ"
1940’lı yıllarda bu defa Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti’ne de sorulmuş: “Bu adam kimdir?” diye. Cevapta deniyor ki: “Bu adamı ara sıra kullanmaya çalıştık ama kendisinin bir düzenbaz, sarhoş ve sahtekâr olduğunu gördük.” (bunlar resmi belgedeki ifadeler)
Hatta belgede şöyle devam ediyor: “Bizden yüz bulamayınca İngiliz istihbaratına gitti. İngiliz istihbaratı da yüz vermeyince bu defa Türkiye’deki Alman istihbaratına gitti. Kendisi sarhoş ve düzenbazdır, sözüne güvenilmez.”
Gerçek istihbarat kahramanlarının isimleri genelde bilinmez. Onlar isimsiz kahramanlardır; mezar taşlarına bile adları yazılmayan insanlar…
ALMAN BÜYÜKELÇİYE MEKTUP YAZAN MUHTAR TAKİP EDİLDİ
Öte yandan, belgeler kısmına bir yeni rapor daha eklendi.
Bu rapor ise Alman devlet adamı ve diplomat Franz Von Papen'in Türkiye'de büyükelçilik yaptığı 1942'de kendisine mektup gönderen İzmir Karşıyaka Şemikler köyü muhtarı Şakir'e cevaben yazdığı 1942 tarihli mektubu ve İzmir Merkez Amirliğinin konuya ilişkin yazısı oldu.
Von Papen'in, Şemikler köyü muhtarı Şakir'e yazdığı 9 Mart 1942 tarihli mektupta, "Türk milletinin muhtelif tabakalarından almış olduğum tebriknameler meyanında sizinki bilhassa memnuniyetimi mucip olmuştur. Beni hatırlayarak iyi temennilerde bulunmanızdan dolayı kalbi teşekkürlerimi sunarım. Milletlerimiz arasındaki büyük dostluğun takviyesi için bundan sonra da çalışabileceğimden bahtiyarım. Bilvesile en iyi temennilerimi saygılarımla beraber sunarım." ifadeleri yer aldı.
İzmir Merkez Amirliğinin konuya ilişkin 21 Nisan 1942 tarihli yazısında ise şunlar kaydedildi:
"Alman büyük elçisi Von Papen'in, Şemikler köyü muhtarı Şakir'e yazdığı bir teşekkür mektubunun fotoğrafı bağlı olarak sunulmuştur. Köyün bağlı bulunduğu nahiye ve kaza zarf üzerinde tasrih edilmediğinden postahane mürselünileyhini arattırmışsa da bulamamış ve bir kere tetkik edilerek tekrar Von Papen'e iade edilmek üzere merkezimize göndermiştir. Merkez Şemikler köyünün Karşıyaka nahiyesine bağlı olduğunu tespit ederek Şakir'in Almanlarla dereci alakasını öğrenmek maksadıyla sureti hususiyede tavzif ettirdiği bir posta müvezziini köye kadar göndererek mektubu Şakir'e teslim ve bu vesileyle de bu mevzu etrafında görüşmesini temin ettirmiştir. Şakir, Von Papen'i şahsen tanımamakla beraber Almanlara karşı beslediği sempati dolayısıyla gazetede okuduğu bomba hadisesini müteakip Von Papen'e bir mektup yazarak hadiseden sağ olarak kurtulmasından mütevellit memnuniyetini izhar ettiğini söylemiştir. Saygılarımla arz eylerim."

Fransızlar 4 Kasım 1919 tarihinde işgal ettiği Gaziantep'te tarihte eşine az rastlanır bir soykırıma imza attı. Antep savunmasında Fransızların şehirden çekilirken Fedai Mehmet isimli kahraman çocuğun kestikleri ayağını savaş ganimeti olarak Fransa'ya götürüp uzun süre, son günlerde hırsızlık olayıyla ilgili dünya gündemine giren Louvre Müzesi'nde sergiledikleri iddia edildi.
FRANSIZ BARBARLIĞI GÖZLER ÖNÜNDE SERİLDİ
Antep'in kahraman çocuklarından Fedai Mehmet ile ilgili gündeme gelen iddia Fransızların o dönem yaptığı barbarlığı gözler önüne serdi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikültür A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, Fransız barbarlığı konusunda Gaziantep'te yaşananların tarihe kara bir leke olarak geçtiğini söyledi.
#r-1156555#
MEKTUP GÖTÜRÜRKEN ESİR DÜŞTÜ
Fedai Mehmet'in Antep savunmasının çocuk kahramanlarından olduğunu belirten Yakar, "Ağustos 1920'de Samköyü civarında bulunan 2. Kolordu Selahattin Adil Paşa'ya bir mektup gitmesi gerekiyordu. Şehir içindeki komutan Kilisli Arslan Bey henüz 10-11 yaşında olan Fedai Mehmet ve İsmail Say'ı görevlendirir . Fedai Mehmet ile İsmail Say mektupları ulaştırmaya çalışırken Fransızlara esir düşerler. Şimdiki Kolejtepe'de o dönem Fransızların karargahı var. Esir düştükten sonra Fedai Mehmet ile İsmail Say'ı o karargahta sorgularlar ve çocuklar o kadar çok işkence görmesine rağmen kesinlikle casusluk yapmadıklarını, fakir aile çocukları olduklarını söylerler ve o mektuptan hiçbir şekilde bahsetmezler
#r-1156904#
FRANSIZLAR KAHRAMAN ÇOCUĞUN AYAĞINI LOUVRE MÜZESİ'NE GÖTÜRMÜŞ!
Fransızlar Mehmet'i alırlar, hastaneye götürürler ve orada ayağını keserler. O kadar çok işkenceye rağmen Fedai Mehmet'in ağzından bir tek kelime çıkmaz, Fransızlara hiçbir bilgi vermez. Türkler elinde bulunan 3 tane Fransız esirine karşılık Fedai Mehmet'i teslim alır. Hatta Fransızların bu çocuk kahramanın, kahramanlığından dolayı kesilen ayağının bir parçasını Fransa'daki Louvre Müzesi'ne götürdüğü rivayet edilir
"KESİK AYAĞIM HALA ARA SIRA RÜYAMA GİRER"
Fedai Mehmet ise hatıralarında kesik ayağının Fransızların müzelerine götürdüğünü bizzat kendisi şu ifadelerle anlatıyor: O benim kesik ayağım hala ara sıra rüyama bile girer. Evet, işte şu ayağımın eşi olan o ayak, sonra haber aldım, Fransa'ya bile gönderilmiş. Orada bilmem ne hastanesi varmış. O hastanenin müzesindeymiş.
"

Trendyol Süper Lig'in 11. haftasında
derbi
heyecanı devam ediyor. Galatasaray ile Trabzonspor'un 0-0 berabere kaldığı müsabakanın ardından gözler Beşiktaş-Fenerbahçe maçına çevrildi.Peki, Beşiktaş-Fenerbahçe maçı ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda?
Futbolseverler, BJK-FB derbisinin canlı yayın bilgilerini araştırıyor.BEŞİKTAŞ-FENERBAHÇE MAÇI NE ZAMAN, SAAT KAÇTA, HANGİ KANALDA?
Fenerbahçe, ligin 11. haftasında Beşiktaş'a konuk olacak. 2 Kasım 2025 Pazar akşamı Tüpraş Stadı'nda oynanacak mücadele saat 20.00'de başlayacak.
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi beIN Sports 1 ekranlarından canlı yayınlanacak.
Hakem Ali Yılmaz'ın yöneteceği karşılaşmada İbrahim Çağlar Uyarcan ve Hakan Yemişken yardımcı hakem olarak görev alacak.
BEŞİKTAŞ-FENERBAHÇE MAÇI MUHTEMEL 11'LERİ
Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinin muhtemel 11'leri ise şu şekilde:
Beşiktaş:
Ersin, Gökhan, Djalo, Emirhan, Jurasek, Ndidi, Orkun, Rafa Silva, Cerny, Cengiz, AbrahamFenerbahçe:
Ederson, Semedo, Skriniar, Oosterwolde, Brown, Alvarez, İsmail, Kerem, Asensio, Nene, En-NesyriBEŞİKTAŞ-FENERBAHÇE MAÇLARINI EN ÇOK HANGİ TAKIM KAZANDI?
Derbide kozlarını paylaşacak siyah-beyazlı takım ile sarı-lacivertli ekip, Türk futbol tarihinde bugüne dek 361 kez karşılaştı.
İki ekip arasında 28 Kasım 1924'te Fenerbahçe'nin 4-0'lık galibiyetiyle başlayan 100 yılı aşkın rekabette sarı-lacivertlilerin galibiyet ve gol sayısı bakımından üstünlüğü dikkati çekiyor.
Söz konusu maçlarda Fenerbahçe 135, Beşiktaş ise 129 galibiyet aldı. 97 karşılaşma ise beraberlikle sonuçlandı.
Rekabette Fenerbahçe 499 kez fileleri havalandırdı, Beşiktaş ise 459 gol kaydetti.
#r-1156993#

Karabük’ün
Safranbolu ilçesinde bir düğün adeta kabusa döndü. İsmetpaşa Mahallesi’nde atılan havai fişekler davetlilerin arasına düştü ve korku dolu anlar yaşandı.#r-1157012#
Patlama sırasında davetliler büyük panik yaşadı,
yere düşen bir kişi ezilme tehlikesi atlattı.
YAŞANANLAR KAMERADA
O anlar cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı ve sosyal medyada hızla yayıldı.

Zonguldak
'ta polislikten malulen emekli edilen 32 yaşındaki Okan Özcan, av tüfeği ile köy kahvesinde katliam yaptı.Kahvehaneye ateş açan Özcan, Kasım Özcan ile Aydın Özbakış'ın ölümüne, iki kişinin de yaralanmasına sebep oldu. Olaydan sonra polise giderek teslim olan ve psikolojik problemleri olan malulen emekli polisin köyde fuhuş çetesi kurtulduğuna ilişkin takıntısı olduğu belirtildi.
Olay 21.50 sıralarında Çaycuma ilçesine bağlı Coburlar köyünde yaşandı. Bir süre önce psikolojik problemler yaşadığı iddiasıyla polislikten malulen emekli edilen 32 yaşındaki Okan Özcan isimli eski polis, henüz belirlenemeyen bir nedenle elinde av tüfeği ile köy kahvehanesine geldi. Burada defalarca tüfeği ateşleyen Özcan'ın tüfeğinden çıkan saçmalar kahvehane sahibi Kasım Özcan (59), Aydın Özbakış (37), Gökhan G. (39) ve Hüseyin G.'ye (67) isabet etti.
Okan Özcan, bir araçla izini kaybettirirken olayın şokunu atlatan yaralılar ve diğerleri 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine köye çok sayıda sağlık ekibi ile jandarma ekipleri sevk edildi.
EKİPLER HER YERDE ARARKEN POLİSE TESLİM OLDU
Katil zanlısının eşkâl bilgisinin bildirilmesi üzerine arama noktaları oluşturulurken diğer tüm kontrol noktalarında aramalar gerçekleştirildi. Ancak zanlı Çaycuma Adliyesi'ne gelerek burada bir polis memuruna silahlı saldırıda bulunduğunu söyleyerek teslim oldu.
#r-1156985#
YARALILARDAN İKİSİ HASTANEDE ÖLDÜ
Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan yaralılar ambulanslarla Çaycuma Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ağır yaralanan Aydın Özbakış ile Kasım Özcan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
#r-1156694#
'FUHUŞ ÇETESİ' SUÇLAMASI
Katil zanlısı Okan Özcan'ın olaydan bir süre önce sosyal medya hesabından "Fuhuş çetesi kurmuşlar"
Jandarmada sorguya alınan katil zanlısının olayı gerçekleştirmesinin asıl sebebini araştırılırken, hayatını kaybedenlerin yakınları Çaycuma Devlet Hastanesi'nde sinir krizleri geçirdi.
#r-1155258#

CREMONESE - JUVENTUS MAÇI HANGİ KANALDA, NEREDE İZLENİR?
İtalya Serie A’da haftanın dikkat çeken maçlarından biri Cremonese ile Juventus arasında oynanacak.
Cremonese - Juventus maçı bu akşam S SPORT 2, S SPORT Plus ve Tivibu Spor 1 platformlarından canlı ve şifreli olarak yayınlanacak.
CREMONESE - JUVENTUS MAÇI NE ZAMAN, SAAT KAÇTA?
Cremonese - Juventus maçı 1 Kasım 2025 Cumartesi günü saat 22.45’de başlayacak.
Maça Cremona’daki Giovanni Zini Stadyumu ev sahipliği yapacak.CREMONESE - JUVENTUS MAÇINDA KENAN YILDIZ İLK 11'DE Mİ?
Juventus cephesinde genç yıldız Kenan Yıldız’ın maça ilk 11’de başlaması beklenmiyor.
Teknik direktörün hücum hattında Dusan Vlahovic ve Lois Openda gibi isimlere öncelik vermesi öngörülüyor. Kenan’ın mücadeleye yedek kulübesinde başlayıp oyunun gidişatına göre ikinci yarıda forma şansı bulması bekleniyor.CREMONESE - JUVENTUS MUHTEMEL 11'LER
Cremonese:
E. Audero, F. Terracciano, F. Baschirotto, M. Bianchetti, W. Bondo, T. Barbieri, M. Payero, J. Vandeputte, R. F. Mussolini, J. Vardy, F. BonazzoliJuventus:
M. Di Gregorio, P. Kalulu, F. Gatti, L. Kelly, M. Locatelli, W. McKennie, F. Conceição, T. Koopmeiners, A. Cambiaso, L. Openda, D. Vlahović#r-1156888,1156875,1156840#

Kanal D, ATV, NOW TV, TRT 1, Show TV, Star TV ve TV8 yayın akışında yer alan yapımlar arasında hem diziler hem de eğlence içerikleri bulunuyor. 1 Kasım TV yayın akışı listesi...
CUMARTESİ AKŞAMI HANGİ DİZİLER VAR?
Cumartesi akşamı ekranlarda yerli dizi yoğunluğu dikkat çekiyor. Kanal D ekranlarında Murat Yıldırım ve Cemre Baysel'in yer aldığı Güller ve Günahlar yeni bölümüyle yayınlanacak. NOW TV’de ise başrolde Burçin Terzioğlu'nun yer aldığı Ben Leman izleyicisiyle buluşacak. ATV tarafında Onur Tuna ve Simay Barlas'ın izleyici karşısına geçtiği Aynadaki Yabancı yeni bölümleriyle yer alacak.
Show TV’nin sevilen eğlence programı Güldür Güldür Show ekrana gelirken TRT 1 ekranlarında ise geniş kitlelerin ilgiyle takip ettiği Gönül Dağı Cumartesi akşamlarının klasikleşen dizisi olarak yerini koruyor. Star TV’de ise Bayi Toplantısı filmi ekranlara gelecek.
1 KASIM BUGÜN HANGİ DİZİLER VAR?
1 Kasım Cumartesi 20.00'de ekrana gelen diziler:
Kanal D: Güller ve Günahlar 4. Bölüm
ATV: Aynadaki Yabancı 5. Bölüm
TRT 1: Gönül Dağı 191. Bölüm
NOW TV: Ben Leman 5. Bölüm
Show TV: Güldür Güldür Show
Star TV: Bayi Toplantısı (Film)
TV8: MasterChef Türkiye
#r-1156950,1156951,1156900#

Genelde tek bacak ya da tek kolda yavaş yavaş artan bir şişlikle kendini ifade eden
lenfödem
hastanın geçirdiği bir ameliyat, burkulma, ayak parmaklarına mantar ya da enfeksiyon sonrasında ortaya çıkabilir.PANTOLON BİR BACAĞI SIKIYORSA…
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Cafer Abbasoğlu, "Ayakkabı-çizme bir ayağa dar geliyorsa, pantolon bir bacağı sıkıyorsa, aynı yüzük bir ele olurken diğerine olmuyorsa hastalar mutlaka bir kalp damar uzmanına başvurmalıdır" dedi.
VÜCUT DİRENCİ DÜŞENLERİ TEHDİT EDİYOR
Vücut direncinin düşmesinin önemli bir etken olduğunu belirten Abbasoğlu, "Enfeksiyon ya da travma sonucu lenf düğümlerinin zedelenmesi ve doku içinde lenf sıvısının birikmesiyle ortaya çıkan şişlik aynı zamanda bu bölgeyi enfeksiyonlara hassas hale de getirir. Doppler ultrason ile yaptığımız muayenelerde lenf yollarındaki genişlemeyi kolaylıkla görüyoruz. Özellikle vücut direnci düşük hastalarda, ayak parmaklarının terlemesi, kaşınması sonrası bölgeye enfeksiyon ya da mantar yerleşebilir. Lenf yollarını daraltan bu enfeksiyon hastaların 40 derece ateş ve hayati tehlikeyle hastaneye yatmalarına da yol açabilir" dedi.
BELİRTİLER NELER?
Özellikle kalp hastalarının ayak bileklerini çalıştıracak hareket ya da yürüyüşleri ihmal etmemesi gerektiğinin altını çizen Cafer Abbasoğlu, "Meme kanseri ameliyatları sonrasında koltuk altındaki lenf bezleri de alındığı için kollarda şişme ortaya çıkabilir. Bu da lenfödemdir ve tedavi edilmelidir. Yaz mevsiminde şişlikler daha da artabilir. Bu hastalar, parmak aralarının terlemesi ya da ıslak kalması, ayakkabı vurması, sinek-böcek ısırıkları, ayakta kesiklerin oluşması gibi durumlara karşı dikkatli olmalıdır. Bu durum lenf yollarında enfeksiyona yol açabilir. Kızarıklık ve şişlik daha artar. Piknik ya da tatilde ayaklarınızı vurulma, çizilme ya da ıslak kalmaya karşı koruyun" dedi.
LENFÖDEMDE TEDAVİ YÖNTEMİ
Hastaların konforunu bozmadan düşük enerjili laser- oksijen tedavisi ile sonuç aldıklarını belirten Abbasoğlu, "Bu tedavi, hücrelerin enerji üretim merkezleri olan mitokondrilerde oksijen kullanımını artırarak doku onarımını ve iyileşmeyi destekler. Böylece ödemli bölgelerde hücre yenilenmesi ve iyileşme süreçleri hızlanır. 6 farklı renkteki düşük enerjili laser uygulaması ile hastanın düzgün çalışmayan lenf düğümleri ve tıkanmış lenf yolları genişletilirken buradaki lenf akışı normale döndürülüyor. Mikrosirkülasyonu iyileştirerek dokulara daha fazla oksijen ulaşmasını sağlar ve ağrıyı hafifletir. Bu sayede hastalar hem fiziksel rahatlama yaşar hem de günlük aktivitelerinde daha aktif hale gelir. Hasta arka arkaya gerçekleşen 10 günlük tedavide daha seanslar devam ederken bile şişliğin indiğini görüyor. Son zamanlarda dünyada hızla yaygınlaşan bu tedavinin herhangi bir yan etkisi yok. Her yaştan herkese uygulanabilir. Her mevsimde yapılabilir. Tedavisi olmadığı söylenmiş, sadece çorap verilip gönderilmiş ancak çözüm bulamamış hastalar da bu yöntemle ayaklarını, kollarını rahatlıkla eskisi gibi kullanabilir. Hemen tedavi sonrasında şiş bacakta 2 cm’e varan incelme görüyoruz. Sonrasında hareketli olur, çoraplarını giymeye devam ederse incelme de devam eder. Tedavinin çalışma prensibinde Laser ışınları kana emdirilerek kan hücrelerini etkilemesi sağlanıyor. Yani seanslar bitse de aslında iyileşme ve koruma süreci sürüyor. Bu arada hasta tansiyon ya da şeker hastası ise tedavi sonrasında bu hastalıkların oluşturabileceği olumsuzluklardan da korunması gerekir. Yani tansiyonunu ve şekerini kontrol altında tutmalıdır. Eğer sürece dikkat ederlerse hastalık tekrar etmeyecektir" dedi.
#r-1131683#

Tottenham Hotspur Alfie Whiteman
artık fotoğrafçılık yapıyor.
WHITEMAN'IN FUTBOL KARİYERİ
İngiliz ekibinin altyapısına 2015 yılında katılan Whiteman, İsveç ekibi Degerfors Jose Mourinho Ange Postecoglou sezon sonunda kulübün kendisini serbest bırakması
https://x.com/SpursOfficial/status/1984214241742610572
"GENÇ YAŞLARDAN İTİBAREN İÇİMDE 'BU KADAR MI' HİSSİ VARDI"
Futbolun kendisini mutlu etmediğini fark ettiğini vurgulayan Whiteman, " 17-18 yaşlarındayken, pansiyonda yaşarken içimde 'Bu kadar mı?' diye bir his vardı. Antrenmana gidiyor, eve dönüp oyun oynuyordum. O zaman bile mutlu olmadığımı anlamıştım
"FUTBOL KISA BİR KARİYER"
Futbol kamuoyunda şaşkınlık yaşatan kararının ardındaki nedeni paylaşan Alfie Whiteman, " Ne kadar başarılı olursanız olun futbol kısa bir kariyer. Artık bu alanda kalmak istemediğimi biliyordum. Gerçekten keyif aldığım, üretici insanlarla çevrili olduğum bir iş yapmak istedim. Onlardan ilham alıyorum

Bugün öğle saatlerinde Sarıyer Emirgan Mahallesinde edinilen bilgiye göre, evli ve 2 çocuk annesi Aydan Vural'ın (36) annesi, "Kızıma ulaşamıyorum, evine geldim pencereden gördüğüm kadarıyla baygın yatıyor" şeklinde polise ihbarda bulundu.
#r-1156879#
EVDE 2 CESET BULDULAR
İhbar üzerine olay yerine giden polis ekipleri sevk edildi. İnceleme yapan ekipler,
Aydan Vural ile yanında yatar vaziyette bir erkek şahsı başlarından vurulmuş ve hayatlarını kaybetmiş şekilde buldu.
UZUN ZAMANDIR TEHDİT EDİYORMUŞ
Yapılan incelemelerde erkek şahsın
Gökhan Meral (36) olduğu ve iddiaya göre Vural ile uzun süredir ilişkilerinin bulunduğu,
aynı zamanda Vural'ı sürekli tehdit ettiği belirlendi.SABIKA DOSYASI KABARIK
Ayrıca Meral'in 5 adet suç kaydının bulunduğu tespit edilirken, üzerinde 1 adet tabanca olduğu da görüldü. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatılırken, cenazeler otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği'nden (TÇÜD) edinilen bilgiye göre,
eylülde ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 7,2 yükselerek 3,2 milyon tona çıktı. Ocak-eylül döneminde de üretim yüzde 1 artışla 28,1 milyon ton oldu.
Nihai mamul tüketimi eylülde yıllık bazda yüzde 9,6 artarak 3,1 milyon tona, ocak-eylül döneminde de yüzde 3,9 yükselişle 28,9 milyon tona yükseldi.
#r-1156908#
ÇELİK ÜRÜNLERİ İHRACATI MİKTARDA ARTTI, DEĞERDE AZALDI
Çelik ürünleri ihracatı, eylülde geçen yılın aynı ayına göre miktar yönünden yüzde 7,6 artışla 1,4 milyon tona yükselirken değer yönünden yüzde 0,2 azalışla 900,5 milyon dolara geriledi.
İhracat, ocak-eylül döneminde 2024'ün aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 12,1 yükselişle 11,4 milyon tona, değer bazında da yüzde 3,8 artışla 7,7 milyar dolara çıktı.
İTHALAT 9 AYDA ARTTI
İthalat eylülde geçen yılın aynı ayına göre miktar bakımından yüzde 12,1 artışla 1,5 milyon ton, değer yönünden de yüzde 2,9 yükselişle 1 milyar dolar oldu.
Ocak-eylül döneminde 2024'ün aynı dönemine kıyasla ithalat, miktar bazında yüzde 17,2 artışla 14,2 milyon tona, değer itibarıyla yüzde 3,6 yükselişle 9,9 milyar dolara çıktı.
Geçen yılın ocak-eylül döneminde yüzde 77,8 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 78 seviyesine yükseldi.
TÜRKİYE KONUMUNU GÜÇLENDİRİYOR
TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, çelik ürünleri üretimi ve ticaretine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Dış pazarlardaki tıkanmalara dikkati çeken Yayan, "
Dünyanın ham çelik üretiminde eylülde olduğu gibi ocak-eylül döneminde de yüzde 1,6 düşüş görüldü. Türkiye'nin 9 ayda üretimi yüzde 1 arttı ve ülkemiz Hindistan ve ABD ile birlikte üretimi büyüyen ülkeler arasında yer aldı.
" dedi.Böylece, Türkiye'nin dünyanın en büyük 7'nci çelik üreticisi konumunu sürdürmeye ve güçlendirmeye devam ettiğini vurgulayan Yayan, şunları kaydetti:
"Çelik tüketimimizin sürekli büyüdüğü bir ortamda, dış pazarlardaki tıkanmalar sebebiyle ihtiyaçların yurt içi tedarik yoluyla karşılanması daha da önem kazandı. Türk çelik sektörünün mevcut durumda iç tüketimi karşılayacak kapasitesi bulunmakla birlikte, kapasite kullanım oranı yüzde 63 gibi son derece düşük bir seviyede seyretmektedir. Türk çelik sektörünün kapasite kullanım oranlarının artırılmasını ve milyarlarca avroluk devlet desteği alan ülkelere karşı rekabet gücünün korunması için ABD ve Avrupa Birliği'ndekilere (AB) benzer tedbirlerin alınması gerekiyor. Ayrıca ciddi ithalat artışları yaşadığımız ülkelere karşı kota uygulanması, kotayı aşan ithalat için ABD ve AB'nin uyguladığına benzer oranlarda vergi ihdas edilmesi önem taşıyor."

Tekirdağ'ın
Marmaraereğlisi ilçesine bağlı Yeniçiftlik Mahallesi Erguvan Çiçeği Caddesi'nde yaşayan Emine Öztekin, evinin bulunduğu bölgedeki bozuk yolu kendi imkanlarıyla onardı."BELEDİYENİN YAPACAĞI İŞİ BEN YAPIYORUM"
Arabaların çukurlara girdiğini, yol yüzünden sürekli sorun yaşandığını söyleyen Öztekin, "
Burası yol ama her yer köstebek yuvası gibi, arabalar çukura düşüyor. Cebimden para verdim, beton attım. Belediyenin yapacağı işi ben yapıyorum, böyle bir şey olur mu?
" diyerek duruma tepki gösterdi.#r-1155691#
Öztekin "Yol yok, su yok, elektrik yok. Her yer ev ama bunlar yok. Lütfen buraya bir çare istiyoruz, böyle olmaz" diye konuştu.

TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. FARUK BİNGÖL-
Piyasalarda ekim ayı işlemleri de tamamlanırken,Borsa İstanbul
’da BİST 100 endeksi geçen ay 10.971 puandan kapanış yaptı. Eylül ayını 11.012 seviyesinden bitiren endeks, böylece ekimde %-0,37 gibi sınırlı bir oranda gerilemiş oldu. Geçen ay en yüksek 11.252 seviyesini test eden endeks, en düşük 10.053’e kadar geriledi. Aylık kapanış ise hem psikolojik hem de teknik anlamda önemli bir dirence işaret eden 11 bin seviyesinin hemen altında gerçekleşti.EKİM AYINDA YAŞANANLAR
Piyasalar ekim ayına, tahminlerin üzerinde gerçekleşen eylül enflasyonu ile başladı. %3,23 olarak gelen aylık TÜFE’nin ardından, TCMB de, ekim ayı toplantısında 100 baz puan gibi daha sınırlı bir indirime gitti ve politika faizini %39,50 seviyesine çekti.
Siyasi taraftaki gelimeler de geçen ay takip edilirken, CHP kurultaylarının iptali talebiyle açılan davasının kabul edilmemesi, bu konudaki belirsizliği giderdi.
#r-1156793#
KASIMDA DA DİKKATLER TÜFE'DE
İç piyasada kasım ayının ilk işlem günü de enflasyon verisiyle başlayacak. AA Finans tarafından gerçekleştirilen ankete katılan ekonomistler, ekimde, Tüketici Fiyat Endeksi'nin aylık bazda %2,69 artabileceğini tahmin ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bu yılın 4. Enflasyon Raporunu da gelecek hafta İstanbul'da açıklayacak. Başkan Fatih Karahan, 7 Kasım 2025 Cuma günü saat 10.30'da İstanbul Finans Merkezi TCMB Yerleşkesinde konuyla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenleyecek. TCMB yılın 3. enflasyon raporu toplantısında 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 25 ile yüzde 29 aralığında olacağı öngörüsünde bulunmuştu.
BORSADA BİLANÇOLAR AÇIKLANIYOR
Öte yandan Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler bu yılın üçüncü çeyrek dönemine dair bilançolarını açıklamaya başladı. Büyük şirketler liginde yer alan Akbank 38,915 milyar TL, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları 2,38 milyar TL, Garanti Bankası 84,04 milyar TL, İş Bankası 44,00 milyar TL, TAV Havalimanları Holding 4,02 milyar TL, TÜPRAŞ 21,82 milyar TL ve Yapı Kredi Bankası 37,80 milyar TL kâr açıkladı.
Açıklanan finansal sonuçlara bakıldığında bankaların kârlılıklarında artış dikkat çekiyor. Yapı Kredi, önceki döneme göre %68,75 kârlılık artışıyla ilk sırada yer alıyor. TÜPRAŞ da %20,60 kâr artışıyla öne çıkıyor.
EKİMDE EN ÇOK YÜKSELEN HİSSELER
BİST 100 kapsamındaki şirketlere bakıldığında, ekim ayında en çok yükselen ilk 10 hisse:
AKSEN:
52,00 TL (%39,48)TURSG:
12,35 TL (%33,08)MAGEN:
29,58 TL (%31,35)RALYH:
198,20 TL (%24,26)SOKM:
44,26 TL (%21,59)SKBNK:
8,01 TL (%18,67)PASEU:
133,00 TL (%16,67)CANTE:
2,42 TL (%15,79)IEYHO:
34,14 TL (%15,34)BRSAN:
481,75 TL (%13,09)EKİMDE EN ÇOK DÜŞEN HİSSELER
Yine BİST 100 kapsamında ekimde en çok düşen ilk 10 hisse ise şunlar oldu:
SASA:
3,07 TL (%-18,13)MIATK:
37,32 TL (%-16,06)KONTR:
31,50 TL (%-13,37)ARCLK:
110,60 TL (%-12,57)BALSU:
21,00 TL (%-11,02)ISCTR:
12,65 TL (%-10,60)FENER:
10,16 TL (%-10,41)OTKAR:
459,50 TL (%-10,34)VESTL:
33,32 TL (%-8,46)THYAO:
291,50 TL (%-7,46)Önemli Uyarı:
Bu içerik, gerçekleşen fiyat hareketleri ve KAP’a yapılan bildirimler dikkate alınarak hazırlanmıştır. Herhangi bir tavsiye niteliği taşımamaktadır.
New York Post'tan edinilen bilgilere göre
ABD
'de Las Vegas yakınlarındaki çöl bölgesinde insan küllerinden oluşan yığınlar bulunmasının ardından olayla ilgili soruşturma başlatıldı.Searchlight adlı kırsal kasaba yakınlarında bir şahıs, toprak bir yolun çevresinde yaklaşık 70 şüpheli kül yığını fark ederek yetkililere ihbarda bulundu.
Yapılan incelemeler sonucunda yığınların kremasyon yoluyla elde edilmiş insan kalıntılarından oluştuğu tespit edildi.
NEVADA ÇÖLÜNDE 315 İNSAN KALINTISI
Bunun üzerine bölgede kapsamlı bir arama çalışması başlatıldı.
İkinci bir noktada da benzer kül yığınları bulundu ve iki alanda tespit edilen toplam yığın sayısının
315’e ulaştığı bildirildi.
Soruşturmayı yürüten kaynaklar, söz konusu kalıntıların muhtemelen bir cenaze evi işletmesi tarafından bırakıldığını değerlendiriyor. Nevada yasaları bireylerin kamu arazilerinde insan küllerini serbestçe dağıtmasına izin veriyor.
Ancak ABD Federal Arazi Yönetimi Bürosu (Bureau of Land Management) kurallarına göre, işletmelerin ticari ölçekte federal arazilere kremasyon kalıntısı dökmesi yasak.
Kalıntıların bulunduğu çöl alanının da federal otorite tarafından yönetilen arazilerden biri olduğu ifade edildi.
Palm Mortuaries and Cemeteries Başkanı Celena DiLullo, 8 News Now kanalına yaptığı açıklamada,
"Hepimiz büyük bir üzüntü duyduk. Bu insanların buraya bırakılmasının kendi istekleri olup olmadığını bilemiyoruz. Eğer bu, onların hatırlanmak istedikleri bir yol değilse, onlara uygun bir yer sağlamak isteriz"
dedi.Kurum, yetkililerle iş birliği yaparak kalıntıların saygılı bir şekilde toplanmasını sağladı. Çarşamba günü itibarıyla 315 kül yığınının çöl bölgesinden alındığı ve kurumun mezarlıklarından birinde bulunan bir kripte yerleştirildiği bildirildi.
DiLullo,
"Bu insanların unutulmaması ve geride bırakılmaması bizim için önemli. Toplumumuz ve mesleğimiz adına bu kişilere ne kadar değer verdiğimizi göstermek istiyoruz"
ifadelerini kullandı.#r-1156827,1156811#

Hollanda'nın Gelderland ilindeki Meteren köyünde armut yüklü bir tır, dönüş yapmaya çalıştığı sırada hemzemin geçitte mahsur kaldı.
5 KİŞİ YARALANDI
Bu sırada hızla gelen yolcu treni, tıra çarptı. Tırdaki armutlar yola saçılırken, tır şoförü ve trendeki 4 kişi yaralandı.
FACİA ANLARI KAMERAYA YANSIDI
Kameraya yansıyan görüntülerde, hemzemin geçitteki tırın dönüş yapamadığı, geri gelerek tekrar hemzemin geçitten geçmeye çalıştığı ve bu sırada yolcu treninin tırı biçtiği görüldü. Bir görgü tanığının ifadesine göre sürücünün dönüş yapacağı virajın çok dar olduğu, bu nedenle hemzemin geçitte kaldığı belirtildi.
Demiryolu operatörü ProRail, kazanın nedenine ilişkin inceleme başlattı.
#r-1156651#

Batı Avustralya eyaletine bağlı Esperance bölgesi yakınlarındaki Wharton Plajı’nda Brown ailesi, karaya vurmuş cam bir şişenin içinde iki farklı mektuba rastladı. Şişedeki mektupların, 27 yaşındaki Er Malcolm Neville ile 37 yaşındaki Er William Harley tarafından,
15 Ağustos 1916’da
kaleme alındığı tespit edildi.Askerlerin,
“HMAT A70 Ballarat”
adlı gemiyle12 Ağustos
1916’
da Adelaide kentinden ayrılarak Fransa’daki Batı Cephesi’nde bulunan 48. Avustralya Piyade Taburu’na takviye sağlamak üzere yola çıktığı belirtildi.Neville’ın bir yıl sonra savaşa giderken hayatını kaybettiği, Harley’nin ise savaştan sağ çıkanlardan olduğu ancak 1934’te kansere yenik düşerek memleketi Adelaide’de toprağa verildiği kaydedildi.
"MEKTUP BULAN KİŞİDE KALABİLİR"
Neville, şişeyi bulacak kişiden mektubunu annesi Robertina Neville’ye ulaştırmasını isterken, Harley annesi hayatta olmadığı için mektubunun bulanda kalabileceğini yazdı. Annesi için kaleme aldığı mektupta Neville, “Gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz. Yemekler şimdiye kadar gayet güzel, sadece bir öğünü denize dökmek zorunda kaldık.”
#r-1154414#
"DENİZİN ORTASINDA BİR YERDEYİZ"
Mektuplarında, Harley “Büyük Avustralya Körfezi’ndeyiz Denizin ortasında bir yerdeyiz
Harley’nin torunu Ann Turner, mektupların bulunmasının ailesi için oldukça şaşırtıcı olduğunu belirterek, “İnanılmaz... Büyükbabamızın mezarından bize ulaştığını hissediyoruz.”
#r-1155996#

İnovaLİG 2025’te “
İnovasyon Döngüsü
” kategorisinde birincilik ödülünü kazananHayat Kimya
, Türkiye’de geliştirdiği yenilikleri dünyaya ihraç ediyor. Kocaeli’deki ödüllü AR-GE merkeziyle inovasyonu tek çatı altında toplayan şirket, her yıl 500’e yakın araştırma projesi yürütüyor ve farklı kıtalardaki tüketici ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyor. 200’e yakın çalışanı, 74 patent başvurusu ve 100 bini aşkın kullanıcıyla yürütülen çalışmalarla Hayat Kimya, inovasyonu yalnızca bir üretim modeli değil, “insanı merkeze alan bir yaşam felsefesi” olarak konumlandırıyor.AR-GE İÇİN 1 MİLYAR TL'LİK BÜTÇE
2016 yılından bu yana faaliyet gösteren AR-GE merkezi, Hayat Kimya’nın farklı ürün kategorilerindeki araştırma faaliyetlerini tek çatı altında topluyor.
Her yıl yaklaşık 500 proje yürütülen merkezde, bugüne kadar 74 patent ve 90 tasarım başvurusu yapıldı.
Hayat Global AR-GE’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Koç
, merkezin yalnızca ürün geliştirmeye değil, teknoloji üretimine de odaklandığını belirtti. Koç, “Tüketicilerden gelen geri bildirimleri düzenli olarak takip ediyor, bu verileri yeni projelere dönüştürüyoruz. Amacımız, sürekli gelişen bir araştırma sistemi kurmak” dedi. Koç ayrıca, 2024 yılında AR-GE’ye yatırımlar hariçyaklaşık 1 milyar TL bütçe ayrıldığını aktardı.
Koç, sözlerine şöyle devam etti:
"Kullanıcının geri bildirimi ve kullanım deneyimi dikkatle izleniyor. Bu veriler bir sonraki inovasyonumuzun ilham kaynağı oluyor. Fikirden ürüne, üründen tekrar fikre uzanan canlı bir inovasyon ekosistemi içinde sürekli gelişiyoruz. Tasarlanan yenilikçiliğin iyi uygulanabilir olması ve son kullanıcıya ulaşması gerekiyor. Bu nedenle sürekli gelişimi hedefleyen, sürdürülebilir sistemlere dayalı, sektörün gerçeklerine uygun, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap veren bir yenilikçilik anlayışı ile çalışıyoruz. Özetle, tüm bu inovasyon yolculuğunun doğuşundan tüketiciyle buluşmasına kadar olan tüm süreç, AR-GE ve pazarlama ekiplerimizin ‘birlikte düşünme ve birlikte üretme gücü’ ile mümkün oluyor”
Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın
da merkezin çalışma yöntemlerine ilişkin bilgi verdi. Aydın, farklı ülkelerden uzmanlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Geçtiğimiz dönemde Japonya, Kore ve Çin’den gelen uzmanlarla ortak araştırmalar yaptık. Türk tüketicilerinin beklentilerini farklı kültürlerin bakış açısıyla değerlendirdik” ifadelerini kullandı."Sadece mühendislerle değil jinekologlar, pediatristler, moda tasarımcıları, psikologlar ve sosyologlarla sürekli fikir alışverişi yapıyoruz."
diyen Aydın, "Biz AR-GE merkezimizde bilimle duyguları buluşturuyor; inovasyonu insana temas eden bir deneyim yolculuğuna dönüştürüyoruz." diye de devam etti.Her yıl yürütülen 500’e yakın tüketici araştırma projesinin 181’inin doğrudan inovasyon araştırması olduğuna dikkat çeken Aydın, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Türkiye’de her 10 evin 9’unda en az 1 Hayat ürünü bulunuyor. Globalde ise faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde yüzde 60 ila yüzde 90 arasında bir penetrasyona sahibiz. 2025 yılında toplam tüketici araştırmaları için 260 milyon TL yatırım yaptık. Bu yatırımların her bir kalemi, ‘insanı daha iyi anlamak’ için atılmış adımlar. İnsanı odağına alan bu inovasyon anlayışıyla, 5 kıtada 100’den fazla ülkede milyonlarca kullanıcıya ulaşıyoruz."
AR-GE'DE KADIN ORANI YÜZDE 52
AR-GE merkezinde yaklaşık 200 kişi görev yapıyor ve çalışanların yüzde 52’si kadınlardan oluşuyor. Merkezdeki çalışmalar, Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Cezayir, İran, Nijerya, Pakistan, Vietnam ve Fas gibi ülkelerdeki tüketici ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.
Hayat Kimya
, ev bakım, bebek bakım, kişisel bakım, kişisel sağlık, temizlik kâğıtları ve evcil hayvan ürünleri kategorilerindeBingo, Molfix, Molped, Papia ve Familia
gibi markalarla faaliyet gösteriyor.
Apple
, siber güvenlik alanındaki en iddialı adımlarından birini atıyor. Şirket, bug bounty (ödüllü açık bulma) programını yenileyerek bireysel ödemelere ek olarak bonus sistemi başlatıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, özellikle“felaket düzeyinde”
güvenlik açıklarını bulan araştırmacılar içinödül miktarı 5 milyon dolara
kadar çıkabilecek.#r-1151366#
Gelecek aydan itibaren yürürlüğe girecek sistemde, Apple ayrıca
Lockdown Mode’u aşabilen açıklar veya beta sürümlerde keşfedilen güvenlik hataları için ek ödüller verecek
.Apple Güvenlik Direktörü Ivan Krstic, programın 10 yıl önce yalnızca davetli araştırmacılara açık olduğunu, 2020’den itibaren halka açıldığını hatırlatarak, bugüne kadar 800’den fazla araştırmacıya toplam 35 milyon dolar ödül dağıtıldığını söyledi.
Yeni sistemle birlikte Apple, tek tıklamalı WebKit açıkları ve kablosuz bağlantı üzerinden yapılan yakın mesafe saldırılarını da program kapsamına aldı. Ayrıca “Target Flags” adlı yeni uygulamayla araştırmacılara, açıklarını hızlı ve kesin biçimde kanıtlayabilecekleri bir “capture the flag” yarışma ortamı sunulacak.
"AHLAKİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"
Krstic, şirketin yalnızca az sayıdaki kullanıcıyı değil, tüm ekosistemi koruma vizyonuna sahip olduğunu vurguladı:
“Casus yazılımlar az kişiyi hedef alıyor olabilir ama gazeteciler, teknoloji şirketleri ve sivil toplum kuruluşları bu araçların kötüye kullanıldığını defalarca belgeledi. Bu insanları savunmak bizim için büyük bir ahlaki sorumluluk.”
Apple ayrıca, güvenlik çalışmalarını desteklemek amacıyla bin adet iPhone 17’yi sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağını ve yeni “Memory Integrity Enforcement” sistemiyle iOS’taki en sık istismar edilen açık türlerini etkisiz hale getirmeyi hedeflediğini açıkladı.
Yeni sistemin, özellikle aktivistler, gazeteciler ve politikacılar gibi hedef alınma riski yüksek kullanıcıları koruması bekleniyor.
