Fatih Projesi’nde son safhaya gelindi: Artık bütün okullar akıllı
Dijitalleşmedeki başarıyı rakamlarla anlatan MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa Canlı, Fatih Projesi’nde son safhaya girdiklerini söyledi. Canlı, "Önümüzdeki yılda 2 bin yeni BT laboratuvarı daha açılacak" dedi.
- Eğitimde Fatih Projesi'nin son safhasına gelindiği ve yeni EBA platformunun 2026'da devreye alınmasının planlandığı açıklandı.
- Okulların yüzde 100'ünde internet erişimi tamamlandı ve 21.560 okulda bina içi ağ kablolaması bitirildi.
- Son bir yılda binlerce bilişim teknolojileri (BT) laboratuvarı yenilendi veya kuruldu, önümüzdeki yıl 2.000 yeni BT laboratuvarı ve 500 yenilikçi sınıf daha planlanıyor.
- MEB, Yapay Zekâ ve Büyük Veri Uygulamaları dairesi kurarak Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi yayımladı ve yapay zekânın öğretmenlere destek olacağını belirtti.
- Öğretmenlerin dijital yetkinlikleri için eğitimler düzenlenirken, öğrencilerin teknoloji yetkinliğini artırmak amacıyla 41 bin "MEBKİT" dağıtıldı.
- Sınav süreçlerinde yapay zekâ destekli AR-GE çalışmaları sürerken, soru değerlendirme aşamalarında insan gözetiminin kritik önemi vurgulandı.
MAHMUT ÖZAY- Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürü Mustafa Canlı, 2011 yılında başlanan Eğitimde Fatih Projesi’nde son safhaya gelindiğini açıkladı. Sorularımızı cevaplayan Mustafa Canlı, yapay zekâ çağında eğitimi, öğretmenlerin değişen rolünü, okullarda yapılan internet erişimi ve kurulan bilişim teknolojileri laboratuvarları başta olmak üzere birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu...
Fatih Projesi için çalışmalarınız hangi aşamada?
Eğitimde Fatih Projesi ile dijital teknolojilerin eğitim ile tam bir uyumda çalıştığı altyapıyı millî eğitim sistemimize kazandırmak amacı ile 2011 yılında yola çıkmıştık. Bu üst düzey hedefin alt başlıklarında uzun yıllardır yürütülen çalışmaların bazılarında artık son süreçlere yaklaştık.
HER OKULA İNTERNET
Erişim: Okullarımızın yüzde 100’ünde internet erişimi var ve şu anda ihtiyacı olan okullarımızın hızlarını artırarak devam ediyoruz. Bugün 7 milyon öğrencimizin okuduğu okullarında fiber hızlı bağlantılarımız var.
Okul içi ağ altyapısı: 5 derslik üstündeki tüm okul binalarımızın kablolaması için bugüne kadar 21.560 okulda kablolama çalışması tamamlandı. Şu anda 7.200 okulumuzun daha bina içi kablolama çalışmaları ile sınıflara kadar hat çekilmesi çalışması 2 yıl daha sürecek ve sonra tamamlanmasını planlıyoruz.
Dijital ders ortamları: Son 1 yıl içerisinde 1980 okulumuzun bilişim teknolojileri (BT) laboratuvarını yeniledik, 1500 okulumuza yeni BT laboratuvarı kurduk ve 525 okulumuza yenilikçi sınıflar kurduk. Gelecek sene yine 2500 okula bu yatırımları yaparak devam edeceğiz.
Eğitim platformları ve içerikler: EBA hâlihazırda dünyanın en büyük merkezî eğitim platformu. Bu sistemin yenisinin geliştirilmesi çalışmasında sona yaklaştık, 2026 yılı içerisinde yeni EBA’yı devreye almayı planlıyoruz. İçerik konusunda ise tüm derslere ait dijital içeriklerin tamamlanması hedefinde büyük aşama katettik. Temel eğitim 1-8 sınıflar düzeyinde içeriklerin tamamlanması %80’in üzerine çıktı, şu anda ağırlığı lise düzeyi içeriklerin üretilmesine kaydırdık.
Öğretmenlerimizin de bu teknolojileri etkin kullanabilmesi için yoğun bir çalışma devam ediyor. Kasım ayında 940 bin öğretmenimiz dijital yetkinlik eğitimlerinin ilk grubunu tamamladı.
2 BİN YENİ LABORATUVAR
2024’te gazetemize yaptığınız açıklamada “Teknoloji destekli sınıflar kurulacak” demiştiniz. Bugün hangi aşamadayız...
2025’te 3 bin 480 okula bilişim teknolojileri (BT) laboratuvarları kuruldu. Bütün illerde ortaokul-lise kademesinde 525 okula yenilikçi sınıf kuruldu. Önümüzdeki yılda 2 bin yeni BT laboratuvarı ve 500 yenilikçi sınıf daha kurulmasıyla ilgili çalışmalar yürütülmekte.
Bu laboratuvar ve yenilikçi sınıflarda güncel teknoloji ve yüksek hızlı baskı özelliği olan 3 boyutlu yazıcılar ile kodlama eğitimine destek amaçlı olarak 10’ar adet robotik kodlama kitleri ve 3’er adet “Çok Amaçlı Mobil Robot Platform Kiti” de yer almakta. Öğrencilerimizin teknoloji ve yenilik alanındaki yetkinliklerini artırmak için “MEBKİT” adını verdiğimiz elektronik ve robotik kodlama kiti geliştirdik. Bu kodlama öğrenme kitinden 41 bin adet dağıtım yaptık ve sahada eğitimde kullanılmaya başlandı.
YAPAY ZEKÂ ÖĞRETMENE RİSK DEĞİL, FAYDA SAĞLAR
Sizce yapay zekâ öğretmenin yerini mi alacak yoksa güç mü katacak?
Yapay zekâ araçları her geçen gün daha da gelişiyor ve biz de bakanlık olarak bu gelişimin yakın takipçisiyiz. 2025’te mart ayında Yapay Zekâ ve Büyük Veri Uygulamaları dairemizi kurduk ve haziran ayında da Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi ve Eylem Planını yayımladık.
Yapay zekâ araçları bu süreçte öğretmenlerin iş yüklerini hafifletici, eğitim destek araçlarını zenginleştirici büyük kolaylıklar sağlıyor ve sağlayacak. Öğrencilerin de pekiştirme, araştırma ve bireysel öğrenme yolculuklarında önemli faydalar sağlayacak. Fakat asla bir sınıf veya ortamının eğitimdeki yerini alması düşünülemez.
SORU DEĞERLENDİRMEDE İNSAN GÖZETİMİ ŞART
ÖSYM’nin yaptığı gibi LGS için de MEB’in yapay zekâdan soru hazırlama gibi bir çalışması söz konusu mu? Sınav kâğıtlarını okuma gibi bir proje konuşuluyordu bir de…
Soru hazırlama, soruların değerlendirilmesi gibi süreçlerde yapay zekâ araçları ve teknolojileri büyük kolaylıklar sağlıyor. Bakanlık olarak TÜBİTAK iş birliğinde bu alanda bir AR-GE faaliyeti yürütüyoruz. İki aşamalı bu çalışmanın birinci kısmı el yazısının tanınması ve okunması. Bu konuda hem bizim hem ve özel sektör girişimcilerinin geliştirdiği başarılı örnekler ortaya çıktı.
İkinci aşama ise soru üretimi ve değerlendirilmesi. Bu kısım alan uzmanlığı isteyen bir bölüm. Türkçe verilerle eğitilmiş ve bizim müfredatımıza hâkim dil modelleri kullanılması önem taşıyor. Ayrıca değerlendirme süreçlerinde yapay zekânın tek karar verici olmaması konusunda da dünya genelinde bir konsensüs var. Avrupa Birliği de yapay zekâ direktifinde bunun risklerine dikkat çekiyor. İnsan gözetimi olmayan bir değerlendirme sürecini asla yapay zekâ yapmamalı. Odaklandığımız alan öğretmenlerin ve Bakanlığımızın ölçme uygulamalarını kolaylaştırıcı teknolojiler geliştirmek ve değerlendirme süreçlerine katkısını artırmak.
