Olmazsa olmaz 4 talep

ÖMER TEMÜR

Korona ile başarılı bir mücadelenin ardından yasaklar kısmen kalktı. Türkiye, yeni normale alışmaya çalışıyor. Geçen üç aylık süreye baktığımızda hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı da aşikar. Artık dijital bir dünyanın göbeğindeyiz. Bu dönemin gizli kahramanları ise hiç kuşkusuz GSM operatörleri. e-Ticaret’ten uzaktan çalışmaya, eğitimden sağlığa kadar hemen hemen her alanda kesintisiz iletişim sunan operatörler birçok sektöre can simidi oldu. Ancak operatörlerin de bu süreçten devletten beklentileri var. Özellikle abonelik süreçleri dijitalleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri. Mevcut mevzuatta numara taşıma, abonelik başlangıcı ve feshi için ıslak imza şartı arandığını ifade eden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, korona sebebiyle insanların abonelik konusunda büyük sıkıntılar yaşadığını ifade etti.  AVM'lerdeki satış noktalarının kapanması ve 65 yaş üstüne uygulanan sokağa çıkma sınırlaması sebebiyle yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Süel, torba kanunda GSM sektörün taleplerinin dikkate alınmasını istiyor. Hasan Süel ile hem GSM sektörün yeni dönemden beklentilerini hem de yeni normali konuştuk.

ABONELERİMİZ ÜST KOTAYA GEÇTİ
¥ Hasan Bey malum yavaş yavaş normalleşiyoruz. Geçtiğimiz üç aylık döneme baktığımızda ne söylemek istersiniz?
Ben pandemi dönemini ikiye ayırıyorum. İlk dönemde mobilde yüzde 10-20, sabit tarafta ise yüzde 30-50 bandında trafik arttı. Pandeminin ikinci döneminde ise trafik biraz geri çekildi. Ancak öncesine göre hâlâ yukarıdayız.

¥ Birçok sektör evlerden çalışmaya geçti. Abonelerin artan kullanımını karşılamak için yeni kotalar olacak mı?
Bu dönemde kotası yetmeyen birçok abonemiz üst tarifeye geçti. Ama bundan kimse şikayetçi değil. Çünkü bu insanlar evden çalışıyor ve evden eğitim alıyor. Elde ettiklerin fayda bağlantı maliyetlerine göre çok daha fazla. 

TÜKETİCİ, TEMAS İSTEMİYOR
¥ Peki tüketicilerin hiç talebi olmadı mı?
Tüketici, uçtan uca dijitalleşmek istiyor, buna hazır olduğunu gördük. Ezberlerin bozulduğu, paradigmaların değiştiği bir dönemdeyiz. İnsanların hem yaşama hem de çalışma biçimleri değişiyor. Şimdi, salgınla birlikte müşterilerimizden gelen bir baskı var. Tüketiciler, dijital bir yaşam şekli istiyor. Bir operatörle olan ilişkilerinin uçtan uca dijital olmasını; abonelik başlangıcı, tarife değişikliği, numara taşıma, abonelik feshi gibi tüm süreçlerin dijital olmasını istiyor. Tüketicinin dijitalleşme talebi, çığ gibi büyüyor.

¥ Ne demek istediğinizi biraz daha açar mısınız?
Tüketicilerimiz, daha dijital bir yaşam şekli, mümkün olduğunca temassız işlem, olabildiğince dijital kanallar üzerinden kesintisiz ve hızlı hizmet ve her kanalda kolaylık istiyor. Mevcut mevzuata göre ıslak imza gerektiren süreçler var. En önemli dört tanesi: Abonelik başlangıcı, numara taşıma, abonelik feshi ve fatura. Bu dördünün dijitalleşmesi, bunların kağıt üzerinde değil dijital olarak yapılması gerekiyor.  Bu talep, artık kamunun göz ardı edemeyeceği noktaya geldi.

MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ LAZIM
¥ Abonelik işlemleri evden yapılamıyor mu?
Bunun için e-İmza mevzuatında değişiklik gerekiyor. Abonelik sözleşmelerinin yazılı usul yanında, müşterilerin evlerinden çıkmadan uzaktan ve/veya temassız bir şekilde yapılabilmeli. Gerek sosyal medya mecralarından gerekse doğrudan iletişim kanalları üzerinden, yoğun şekilde yeni abonelik işlemlerinin online metotlarla yapılması yönünde talepler geliyor. Abonelikte olduğu gibi, fesih ve numara taşıma işlemlerinin de online yöntemlerle yapılması yönünde talepler geliyor. Bunların yanı sıra, faturaların elektronik ortamda gönderilmesi de elektronik haberleşme sektörünün dijitalleşmesi ve çağa ayak uydurması bakımından kritik. Nitekim son dönemde salgın için alınan tedbirler, faturaların dijital ortamda hazırlanması, gönderilmesi ve ödenmesi ihtiyacını daha da artırdı. Böylece kâğıt üzerinden yapılan işlemlerin azaltılması ile daha güvenli ve çevreye duyarlı işlemlere imkân tanınacak.

GİRİŞİMLERİMİZ SÜRÜYOR
¥ Aslında bu tüketiciler açısından da büyük kolaylık.
Bayramdan önce bir torba kanun hazırlığı vardı ve yayınlandı. Bayram sonrası için de bir torba kanun hazırlığı var. Özellikle bankacılık sektörünün dijitalleşmesini sağlayacak kanun eklemeleri olabilecek. Hemen her sektörün dijitalleşmesinde rol oynayan bir sektör olarak, uçtan uca dijitalleşmeyi sağlayacak kanuni altyapının bize de sağlanmasını istiyoruz. Bunu bankacılıktan önce bizim sektörümüz yapmalı diye düşünüyorum. Çünkü biz her sektörü yatay olarak kesen, onları dijitalleştiren bir sektörüz. Rol model olmalıyız. Bu hedefle oluşturduğumuz ve 5.809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nda değişiklik yapılarak bu dört hususun dikkate alınmasına yönelik teklifimiz hazır ve Meclis’te görüşülmesi yönünde temaslarımız sürüyor. Konu, haziran ayında Meclis’in gündemine gelecek. Torba kanuna konuya ilişkin bir madde eklenmesini istiyoruz. Ankara’daki paydaşlarımız nezdinde girişimlerimiz sürüyor.

BAYRAMDAKİ KESİNTİ İLE DEPREM, AYNI ŞEY DEĞİL
¥ İletişim altyapısında yaşanan aksaklıklar sebebiyle bayramda kesintiler yaşandı. Bunun bir operatörden kaynaklandığı söylendi. O operatör siz misiniz?
Şirketimizden kaynaklı bir kesinti olmadı açıkçası. Vodafone'dan Vodafone’a aramalar ile Vodafone ile Türk Telekom arasındaki aramalarda sıkıntı olmadı.

¥ Aslında kimden kaynaklandığı da biraz ortaya çıkmış oldu.
Biz bayram için tüm hazırlıklarımızı yapmıştık. Ancak diğer operatörde yaşanan sıkıntı sebebiyle bizim abonelerimiz de mağdur oldu. Ancak şunu söyleyeyim. Bu yaşanan aksaklıklarla deprem zamanında yaşananlar aynı değil. Çünkü depremde 80 milyon kişi aynı anda aramaya yöneliyor. Bayramda ise tüm gün içerisinde aramalar yapılıyor. Bayramdaki kesinti ile depremi karşılaştırmak doğru olmaz.

İKİ GÜNDE BİR 10 KM KOŞUYORUM, EVDE EKMEK YAPIYORUM
¥ Ben sizin sporu çok sevdiğinizi biliyorum. Korona günlerinde spor yapabildiniz mi?
Ben bağlık, bahçelik bir sitede oturuyorum. Site içinde iki günde bir 10 kilometre koştum. Koşu yapmadığım zamanlar bisiklete bindim, fitness yaptım. Spor insanı ve psikolojiyi diri tutuyor. Bu arada evde ekmek yapmayı öğrendim. Tam tahıllı glütensiz ekmek yapıyorum. Çiğ köfte, hünkârbeğendi yapabiliyorum. Yemek yapmak rahatlatıyor. Daha önce iş sebebiyle fırsatım olmuyordu.

¥ İşlerinizi nasıl yürütüyorsunuz?
Toplantılarımızı video konferans ile yapıyoruz. Sanal odam var. Ortaya gelip tıklayanlarla görüşmeler yapıyoruz.