Garanti BBVA Genel Müdürü Akten: Para politikası göründüğünden sıkı
Merkez Bankasının sıkı para politikasının göründüğünden daha sıkı olduğunu belirten Mahmut Akten, 11 Aralık’ta yüzde 80 ihtimalle 100 baz puan, bir ihtimalle de 150 baz puanlık faiz indirimi beklediklerini açıkladı. Türkiye ekonomisinin yüksek reel faiz ortamına rağmen yüzde 3,7 büyüyerek gücünü ispatladığını söyleyen Akten, buna rağmen KOBİ tarafındaki takipteki kredi oranının yüzde 18-20’ye yükseldiğine dikkat çekti.
- Merkez Bankası, 11 Aralık'ta açıklayacağı faiz kararında, Kasım enflasyonunun beklentilerin altında kalması nedeniyle faiz indirimine gitmeye hazırlanıyor.
- Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, yüzde 80 ihtimalle 100 baz puan, bir ihtimalle 150 baz puan faiz indirimi beklediklerini ifade etti.
- Kredi faizlerindeki düşüşe rağmen mevduat faizlerinin daha yavaş gerilemesi, bankalar üzerinde maliyet baskısı oluşturuyor ve faiz indirimlerinin etkisinin yavaş yansımasına neden oluyor.
- Sıkı para politikasının reel sektöre yansımaları sonucu, KOBİ'lerde bilançoların kötüleşmesiyle takipteki kredilerde (NPL) artış gözlemleniyor.
- Akten, 2026 sonu enflasyon beklentisini yüzde 25, faiz tahminini ise yüzde 32 seviyesinde öngörerek, yüksek faiz politikasının ihtiyaç duyulan bir politika olduğunu vurguladı.
Merkez Bankası yılın son faiz kararını 11 Aralık’ta açıklayacak. Kasım enflasyonunun aylık bazda yüzde 0,87 artış ile beklentilerin çok altında gelmesi faiz indiriminin önünü açtı. Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, şu anda faiz indirimi süreciyle ilgili temel bir sıkıntı görmediklerini söyledi.
Faiz indiriminin devam edeceğini düşündüklerini belirten Akten, yüzde 80 ihtimalle 100 baz puan, bir ihtimalle de 150 baz puanlık faiz indirimi beklediklerini ifade etti. Tepe noktasından bu yana kredi faizlerinde yaklaşık 600–650 baz puanlık bir indirim görülmesine rağmen, bunun mevduat faizlerine yansımasının 350 baz puan seviyesinde kaldığı belirten Akten, mevduat faizlerinin kredi faizleri kadar hızlı gerilememesinin bankalar üzerinde maliyet baskısı oluşturduğunu vurguladı.
İNDİRİM YAVAŞ YAVAŞ YANSIYOR
Politika faizi yüzde 39,5 iken mevduat faizlerinin yüzde 41-42 seviyelerinde seyrettiğini, bu nedenle ‘gerçek faizin’ politika faizi olmadığını belirten Akten, “Mevduat faizleri yeterince düşmeyince kredi faizlerini de aynı oranda indiremiyoruz. Bu nedenle faiz indiriminin etkisinin yavaş yavaş yansıdığını görüyoruz. Sıkı para politikasının göründüğünden daha sıkı olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Yüksek faiz ve sıkı para politikasının reel sektöre yansımalarını değerlendiren Akten, Türkiye’de yaklaşık 6 milyon KOBİ müşteri bulunduğunu, bunların yüzde 60’ını kendilerinin takip ettiğini söyledi.
KOBİ tarafında bilançoların kötüleşmesiyle takipteki kredilerde (NPL) bir hareketlenme gözlemlediklerini belirten Akten, “Toplam NPL girişlerinin sektörel dağılımına bakacak olursak, bizim bankamızda yüzde 12-13’ü KOBİ’lerden gelirken, şu anda bu oran yüzde 18-20’ye çıktı” diye konuştu.
“Türkiye yüksek reel faiz ortamında bile yüzde 3,7 büyüyebildi. Başka bir ülkede bu eksi 10’u bulabilirdi” diyen Akten, yumuşak iniş için hedeflerinin yüzde 3,5-4 bandı olduğunu söyledi. 2026 sonu enflasyon beklentisini yüzde 25 civarında öngören Akten, faiz tahminlerinin ise yüzde 32 seviyesinde olduğunu ve sürecin kademeli ilerleyeceğini paylaştı. Akten, “Enflasyonu tetikleyen faktörler arasında sektörlerde yapılan zamlar, kira artışları, eğitim zamları ve geriden gelen etkiler yer alıyor. Yüksek faiz politikası hepimizin canını yaksa da ihtiyaç duyduğumuz bir politika olarak kalıyor” ifadelerini kullandı.
