Teknolojik üretimin temel taşlarından biri! Gümüşte arz talep krizi kapıda

Yatırımcılar piyasalardaki hareketliliğin gölgesinde güvenli liman ararken fiziki altın ve gümüşün geleceğine dikkat çekildi. Uzman isim gümüşün teknolojik üretimde kritik rol oynadığının altını çizerek "Arz talep krizi kapıda" dedi.
Altının yükselişi, doların çöküşüyle el ele ilerlerken; gümüş, hem güvenli liman hem teknolojik kaldıraç işlevi görüyor.
Ekonomik göstergelerin ötesine geçen küresel gelişmeler, jeopolitik gerilimlerden teknolojik dönüşümlere, finansal güç mücadelelerinden toplumsal kırılmalara kadar pek çok dinamiği içinde barındırırken; altın, bu karmaşık denklemde yalnızca bir yatırım aracı değil, sistemsel dönüşümün simgesi olarak yeniden öne çıkıyor.
Altının geleceğini doğru analiz edebilmek için yalnızca ekonomik göstergelere bakmak artık yeterli kalmıyor. Jeopolitik gelişmeler, teknolojik dönüşümler ve küresel güç savaşları, altının yeniden yükselişe geçtiğinin ve yeni bir çağın başladığının en açık göstergeleri. Bu çerçevede DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, mevcut durumu 3 temel başlık altında değerlendirdi.
3. Dünya Savaşı ve altının yeni çağının başladığını belirten Kitiş, "Birincisi İsrail'in saldırganlığı ve Ortadoğu'nun tetikte oluşu. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları artık bölgesel mesele olmaktan çıkıp, İran, Hizbullah, Yemen ve Türkiye'yi de etkileyen çok cepheli bir alan savaşına dönüşmüş durumda.
"DİJİTAL, FİNANSAL VE REZERV PARA SAVAŞI YENİ BİR AŞAMAYA GEÇTİ"
İkinci başlık olarak ekonomik yıpranma ve yeni para savaşları olduğunu söyleyen Kitiş, "BRICS ülkeleri ile ABD arasında süren dijital, finansal ve rezerv para savaşı yeni bir aşamaya geçti. BRICS, altına dayalı ticaret sistemleri üzerinde çalışıyor. ABD ise dolar merkezli yapıyı korumak için ambargo, yaptırım ve dijital savaşlara yöneliyor. Kripto paraların yükselişi, ardından merkez bankalarının dijital para ile karşılık vermesi bu savaşın bir parçası. Sonuç olarak dünya, ekonomik hegemonya için paranın ve güvenin kaynağını yeniden sorguluyor" şeklinde konuştu.
"ALTININ YÜKSELİŞİ DOLARIN ÇÖKÜŞÜYLE EL ELE GİDİYOR"
Ahmet Cumhur Kitiş, bu dönüşüm sürecinde altının finansal değil sistematik bir değer olarak öne çıktığını belirterek, "ABD'nin dünya üzerindeki hâkimiyeti büyük ölçüde dolar rezerv gücüne dayanıyordu. Ancak BRICS ülkeleri dolar dışında ticarete geçti. Çin, Rusya ve Hindistan altın rezervlerini agresif şekilde artırdı. İnsanlar merkez bankalarına değil, tarihi değere altın ve gümüşe güvenmeye başladı. Altın artık yalnızca bir yatırım değil, sisteme duyulan güvensizliğin simgesi" dedi.
"GÜMÜŞ TEKNOLOJİK ÜRETİMDE KRİTİK ROL OYNUYOR; ARZ-TALEP KRİZİ KAPIDA"
"Yeni düzen, yeni para, dijital altın mı, fiziksel gümüş mü?" soruları Kitiş'e göre artık yatırımcıların değil, toplumların da gündeminde. Kiriş, "Kripto paralar klasik düzeni tehdit etti ama merkez bankaları dijital paralarla cevap veriyor. Ancak insanlar hala dokunulabilir güven arıyor. Bu güven, fiziksel altın ve gümüşte somutlaşıyor. Gümüş ayrıca teknolojik üretimde (çipler, paneller) kritik rol oynuyor; arz-talep krizi kapıda. Dünya büyük bir geçiş sürecinde. Eskisi bitti, yenisi ise henüz doğmadı. Şu anda bir doğum sancısı çağındayız. Altın, bu sancının hem tanığı hem çözüm anahtarıdır. Yeni dünya düzeni doğarken, en eski değer olan altın, insanlığın geleceğini yeniden şekillendirmeye aday" ifadelerini kullandı.