Uzmanlar, yeni yılda Türkiye ekonomisini değerlendirdi: 2026 reform yılı olacak
Uzmanlar, Türkiye’de uygulanan para politikalarının etkisiyle 2025’te enflasyonda önemli bir düşüş sağlandığını ve kritik eşiklerin aşıldığını belirtti. Ekonomist Muhammet Bayram, enflasyonun 2025 sonunda yüzde 20’lere gerileyebileceğini, 2026’da yüksek faiz döneminin bitmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Seyfettin Erdoğan ise sıkı para politikasının reel sektörde daralma yarattığını, ancak enflasyonla mücadelede başarı sağlandığını ve 2026’da tek haneli enflasyon hedefinin mümkün olduğunu vurguladı.
Cemal Emre Kurt - ANKARA Türkiye’nin para politikası, enflasyon görünümü, yatırım ortamı ve küresel riskleri gazetemize değerlendiren uzmanlar 2025 yılında ekonomide kritik eşikler aşıldığını söyledi.
Ekonomist Muhammet Bayram, ekonomi yönetiminin uyguladığı politikaların etkili ve başarılı olduğunu belirterek “Gelecek sene sonu itibarıyla yüzde 20’ler seviyesine gerileyen enflasyonla birlikte yüzde 24-25 civarında politika faizini görebileceğimizi düşünüyorum. 2026 yılında da kesin ve net bir şekilde yüksek faiz politikasının sonuna gelinmelidir. Çünkü yüksek faiz hem hane halkının hem de reel sektörün artık kaldıramayacağı bir noktaya geldi. Enflasyon daha fazla düşürmek adına dolaylı vergilerin yükünün azaltılması, vergilerin oransal olarak azaltılması ve hane halkının 12 ay sonraki enflasyon beklentisinin bu yolla iyileştirilmesi gerekiyor. Enflasyon içerisinde gıda ve konut enflasyonu yüksek kaldı. Ancak kasım ayında eksi gelen enflasyon oranı ve aralıkta yine önemli ölçüde düşmüş bir gıda enflasyonu bekliyoruz. Konut enflasyonu ise gelecek sene sonu itibari ile artık tamamen gündemden çıkmış olacak. Ancak vatandaşın beklentilerini iyileştirmek adına vergilerin düştüğünü ve alım gücün arttığını görmek çok önemli bir etki oluşturacak. Özellikle bu dönemde doğal gaz ve elektrik ücretlerine zam yapılmaması petrol fiyat sabit tutulması ve yine dünyadaki petrol fiyatlarının düşmesi bekleniyor. Bu hızlı bir şekilde hane halkına ve reel sektöre yansıtılırsa enflasyon beklentilerini bir hayli iyileşecek. Bu noktada 2026 yılı devletimizce belirtildiği üzere reform yılı olacak.” dedi.
"ENFLASYON CANAVARI DİZGİNLENDİ"
Bu yıl Türkiye’nin kredi derecelendirme kuruluşlarından iki defa pozitif not aldığına dikkat çeken Bayram şunları kaydetti:
"Kredi derecelendirme kuruluşlarının bu şekilde not ve görünümü pozitife döndürmesi dış yabancı yatırımcının da Türkiye olan rağbetini artırdı. Yine yıl içerisinde faiz indirimi ile başlayan süreçte bir miktar faiz artırım yapılmış olsa bile şu anda yıllık enflasyon verisine göre reel pozitif faiz verir durumdayız. Ancak faiz indirim politikasına geçilmesi ile birlikte reel sektörün daha da rahatlatılması gerektiğini söyleyebiliriz. Yine Türkiye’nin CDS puanları 700 seviyelerinden 210’a kadar geriledi. Bu hem şirketlerin hem de ülkemizin borçlanma maliyetini önemli ölçüde azalttı. Bir bütün olarak baktığımızda yüzde 75’lerden yüzde 30’lara kadar gerileyen yıllık enflasyonda ekonomi yönetimi bu canavarı dizginlemede fazlasıyla başarılı oldu. Küreselde ise Trump, ABD’nin içinde bulunduğu durumdan kaynaklı para bulmak ve açıkları kapatmakla uğraştı. Özellikle Avrupa’ya siz yıllardır bizi soydunuz şeklinde söylemleri, Rusya-Ukrayna savaşına gereksiz bir şekilde para harcanması söylemi ve Orta Doğu‘daki Amerikan etkinliğinin azaltılması Trump‘ın politikaları kaynaklı diyebiliriz. Böylece 2025 yılında tüm değerli maden ve emtialarda değerlemelerin arttığına şahitlik ettik. 2026’da da artışlar devam edecek. Ancak 2025’teki gibi ani yükseliş ve düşüşler olmayacak. Küresel cephede de özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı’nın her ne kadar anlaşmaya yakın görünse de sürmesi, ABD’nin Venezuela tanker gemilerine el koyması maalesef jeopolitik gerginlikleri artırıyor. Ancak 2026 yılında ABD’nin ara seçime gidecek olmasından kaynaklı, 2025 yılındaki gibi tarife etkilerinin ve kaos kargaşanın olmayacağı bir yıl olacaktır."
ERDOĞAN: REEL SEKTÖR RAHATLATILMALI
Ekonomist Prof. Dr. Seyfettin Erdoğan da uygulanan programın başarılı olduğunu söyledi. Sıkı para politikasının reel sektörde daraltma yaşattığını vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu:
"Özellikle inşaat sektörü başta olmak üzere birçok Türkiye ekonomisinin temel sektörlerinde bir daralma meydana geldi. Bu konuda biraz daha temkinli olunması, engelleyici tedbirler de alınması lazım. Yani hem daraltıcı para politikası uygulamalarının yol açmış olduğu daralma eğilimi, hem de aynı zamanda insanların faiz geliri ve altından dolayı daha çok bu sektörlere yürümesi nedeniyle ortaya çıkan talep daralması 2025 yılının görünen en önemli özelliği. Tabi bu devam ederken savunma sanayi ihracatımızda ciddi artışlar söz konusu oldu. Burada ihracatımızın önümüzdeki yıllarda ulusal gittiklerine kıyasla sayısının artması Türkiye'nin hem uluslararası olarak buna ilave döviz gelirlerimizin artmasına da yol açıyor. 2026 yılının sonuna doğru enflasyonda artık tek hanelere doğru gitmeye başlayacağız. Türkiye’nin enflasyonla mücadele konusunda başarılı olduğunu gözlemliyoruz. Fiyat istikrarı patikasına doğru hızla ilerliyoruz. Türkiye fiyat istikrarını sağladığı ölçüde büyümenin de istikrarlı olacağını göreceğiz. 2026’da ayrıca yeni petrol ve doğal gaz yataklarının ekonomiye kazandırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının güçlendirilmesi enerjide dışa bağımlılığını azaltacak. Bu hem cari açığın azalması hem de enflasyonist baskılarının azalması açısından son derece önemli. Burada ciddi yatırımlar yapılmalı."
