Binali Yıldırım'dan 'Terörsüz Türkiye' sözleri: Denizi geçip derede boğulmayalım
AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım, “Terör örgütünün başı bir paydaş. Ada’ya gidilmesinde bence bir mahzur yok. Fiziki ziyaret yerine teknolojinin sunduğu imkânlarla, video-konferansla görüşmeler yapılabilir” dedi.
AKİF BÜLBÜL / ANKARA - Eski başbakanlardan, AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım, Türkiye Basın Federasyonu’nda Anadolu Sohbetleri toplantısında medya temsilcilerine Terörsüz Türkiye konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Meclis’te kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarında sona geldiğini ifade eden Binali Yıldırım, sürecin tamamlanmasının Türkiye’nin birliği ve kardeşliği için hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin aldığı inisiyatifin çok kıymetli olduğunu belirterek, “Henüz halkımızın, bu meselenin nasıl halledileceği konusunda tam olarak bilgi sahibi olmadığını düşünüyorum. Terör yüzünden 14 bin kolluk kuvveti, 33 bin sivil vatandaş kaybı ve 2 trilyon dolar maddi zarar verdik. Mücadeleye aktarılan kaynak başka alanlara kullanılsaydı kişi başına düşen millî gelirin 100 bin dolara ulaşması mümkündü” ifadelerini kullandı.
YEDEĞİ OLUŞTURABİLİR
Muhalefetin, “Terörle iş birliği yapıyorsunuz” söyleminin çok yanlış olduğunu dile getiren Binali Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bu konu siyaset üstü bir konu. Herkesin katkı vermesi gerekir. Silahların bırakılması kararı önemli ama yine de çok dikkatli olmamız lazım. Emperyal güçlerin hemen yedeğini oluşturabilir. Bir bütün hâlinde olmalı. Suriye’deki PKK uzantıları da silahını bırakmalı. Esas olan Suriye’nin bütünlüğüdür.”
GİDİLMESİNDE MAHZUR YOK
Yıldırım, teröristbaşının İmralı’da ziyaret edilmesine yönelik tartışmalara bakış açısını, “Biz bu yola girdik. Terör örgütünün başı, bir paydaş. Ada’ya gidilmesinde bence bir mahzur yok. Gidilebilmeli. Denizden geçerken, derede boğulmanın bir anlamı yok. Ben komisyona da söylemiştim. Fiziki ziyaret yerine teknolojinin sunduğu imkânlarla, video konferansla görüşmeler yapılabilir” sözleriyle özetledi.
Binali Yıldırım, Kürt kavramının anayasada yer almasının mümkün olmadığını, anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilemeyeceğini, sorunun Kürt sorunu değil, bir terör sorunu olduğunu söyledi.
Öte yandan, İstanbul’da verilerin kopyalanması tartışmalarına da değinen Yıldırım, seçim döneminde seçmen verisi kopyalama ve aktarma eyleminin casusluk suçuna gireceği, dışarıya aktarılmasının da millî güvenlik meselesi olacağı konusunda, tutuklu Ekrem İmamoğlu’nu uyardığını hatırlattı.
