DEM Parti'den 'terörsüz Türkiye' mesajı: 1071'de kurduğumuz kader ortaklığı güncelleniyor

Terörsüz Türkiye süreci kapsamında terör örgütü PKK'nın silah bırakması sonrası peş peşe sürece destek açıklamaları geliyor. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, sürece ilişkin "1071'de kurduğumuz kader ortaklığı bin yıl sonra demokratik bir şekilde yeniden güncelleniyor. Bu süreç bu kadim kardeşliği yeniden güncelleyerek Türk'ün, Kürt'ün, diğer halkların ve inançların kavga etmediği, o bin yıllık kadim kardeşlik hukukuna göre işlemesi gereken bir süreçtir" açıklamasında bulundu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin "1071'de kurduğumuz kader ortaklığı bin yıl sonra demokratik bir şekilde yeniden güncelleniyor." dedi.
Muş'ta partisinin il başkanlığınca "Geleceğimiz Bizim Tarlamız Bizim" sloganıyla düzenlenen programa katılan Bakırhan, Muş Ovası'nın tarımsal üretimdeki önemine değinerek çiftçilere daha fazla destek verilmesini istedi.
Konuşmasında "Terörsüz Türkiye" süreci ve terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin değerlendirmede bulunan Bakırhan, tarihi bir dönemden geçtiklerini söyledi.
Bakırhan, yıllardır bu coğrafyada büyük acıların yaşandığını belirterek, kanın akmadığı, çatışmaların olmadığı bir ülkenin çocuklara armağan edilebileceğine inandıklarını ifade etti.
"1071'DE KURDUĞUMUZ KADER ORTAKLIĞI GÜNCELLENİYOR"
Muş'un bu süreç için önemli bir kent olduğunu vurgulayan Bakırhan, "1071'de kurduğumuz kader ortaklığı bin yıl sonra demokratik bir şekilde yeniden güncelleniyor. Bu kadim ortaklığın demokratik, barışçıl bir zemine kavuşması gerekiyor. İşte bu süreç tam da bu kadim kardeşliği yeniden güncelleyerek Türk'ün, Kürt'ün, diğer halkların ve inançların kavga etmediği, o bin yıllık kadim kardeşlik hukukuna göre işlemesi gereken bir süreçtir." diye konuştu.
"GEÇMİŞİN KISIR DÖNGÜLERİNE ARTIK HAPSOLMAYALIM"
Herkesi bu sürece destek vermeye davet eden Bakırhan, şunları kaydetti:
"Bugün silahların sustuğu, barış ihtimalinin olduğu bir eşikte hep beraber duruyoruz. Bu kutlu eşikte halen çatışmayı körükleyenler bilmelidir ki karşı çıktıkları eşitlik ve barış hukukudur. Bizler barış ve demokrasiye sahip çıkarak bu ülkenin ortak geleceğini kurmaya çalışırken bazıları yapay gündemlerle bu barış sürecini akamete uğratmaya çalışıyor. Tarihi gelişmelere herkes kendi siyasi perspektifinden yaklaşabilir. Geçmişin kısır döngülerine artık hapsolmayalım. Bugün ve yarın için toplumsal kesimlerin kendini eşit ve özgür hissedeceği bir Türkiye'yi, birlikte barışı inşa edelim. Barışı inşa etmeye odaklanalım diyoruz."