Turgut Özal'ın tarihi bilim sempozyumu: İstikbal çok daha parlak olacaktır (17 Nisan 1990) — BİR ZAMANLAR TÜRKİYE

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Turgut Özal'ın tarihi bilim sempozyumu: İstikbal çok daha parlak olacaktır (17 Nisan 1990) — BİR ZAMANLAR TÜRKİYE
Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

1980’lerin sonunda İstanbul'da bilim ve teknolojinin kalbinin attığı günler yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın açılış konuşmasını yaptığı, Bilim ve Teknoloji Vakfı tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Bilimsel Geleceği” sempozyumu gündem oluyor. Nobel Fizik Ödüllü Prof. Dr. Muhammed Abdussalam başta olmak üzere dünyanın önde gelen bilim insanları aynı çatı altında toplanıyor. Sempozyumda konuşulanlar adeta bugünü anlatıyor.

🔴BİR ZAMANLAR TÜRKİYE — Türkiye gazetesi, 55 yıllık yayın hayatı boyunca yalnızca haber vermekle kalmadı; ülkemizin millî değerlerine sahip çıkarak özellikle bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri de geniş bir ufukla okurlarına aktardı.

Savunma sanayii, havacılık ve askerî teknoloji konularında atılan adımlar, gazetenin sayfalarında daima en dikkat çekici başlıklar arasında yer aldı.

1970’lerden itibaren Nobel ödüllü bilim insanlarının İstanbul’daki sempozyumlarından yerli İHA projelerine, milli savunma yatırımlarından teknolojik keşiflere kadar pek çok gelişme, gazetenin arşivinde birer dönüm noktası olarak saklanıyor.

Bugün gençlerin büyük coşkuyla takip ettiği TEKNOFEST atmosferinde, Türkiye’nin bilim ve teknoloji serüvenini anlamak için bu birikim çok daha anlamlı hâle geliyor. Dünün çabaları ve alınan dersler, bugünün başarılarının temelini oluşturuyor.

Dr. Enver Ören tarafından kurulan Bilim ve Teknoloji Vakfı'nın 1990 senesinde  düzenlediği “Türkiye’nin Bilimsel Geleceği” adlı sempozyum da o günlerde atılan adımları göstermesi bakımından dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın bilim ve teknoloji vizyonunu gösteren sempozyumda 3 gün boyunca konuşulan konular 90'lar Türkiye'sinin gündemine yerleşmişti.

Turgut Özal'ın tarihi bilim sempozyumu: İstikbal çok daha parlak olacaktır (17 Nisan 1990) — BİR ZAMANLAR TÜRKİYE - 1. Resim

"Geleceğimiz teknolojiye bağlı” vurgusuyla dönemin ruhunu yansıtan bu tarihi buluşma 17 Nisan 1990 tarihli Türkiye gazetesi manşetinde şöyle yer alıyor: 

Dünyaca ünlü bilim adamları ülkemizin bilimsel geleceğini İstanbul'da tartışıyor. Bilim ve Teknoloji Vakfı'nın düzenlediği “Türkiye'nin Bilimsel Geleceği” sempozyumunun açış konuşmasını Cumhurbaşkanı Turgut Özal yaptı.

"EN ÖNEMLİ VARLIK İNSANDIR'

“Türkiye'nin Bilimsel Geleceği” konulu sempozyumda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı, “Önümüzdeki devre, en önemli varlık insanın bizzat kendisidir” dedi. Cumhurbaşkanı Özal, milli kültürlerin evrensel kültürün saldırısına uğrayacağını kaydetti.

Milletlerarası nitelikte düzenlenen sempozyuma gösterilen ilgi çok büyüktü. İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’ndeki toplantıya başta Cumhurbaşkanı Özal olmak üzere bakanlar, yabancı ve yerli bilim insanları, uzmanlar ve öğretim üyeleri katıldılar.

GELECEĞİMİZ TEKNOLOJİYE BAĞLI

Cumhurbaşkanı, dünyanın değiştiği bir devrede Türkiye’nin de bu değişime süratle ayak uydurması gerektiğini söyledi.

Her şeyi devletten beklemenin faydası olmadığını anlatan Özal şöyle konuştu:

"1980’den bu tarafa, on senede bütün zor şartlara rağmen, Türkiye’de insana ve ferde önem verilerek büyük çapta bir değişim elde edilmiştir. İnanıyorum ki, istikbal çok daha parlak olacaktır.

"Dünyanın değiştiği bir devrede, Türkiye’nin de değişime süratle ayak uydurması lazım. Allaha çok şükür ki, 1980’den bu yana geçen 10 sene boyunca, bütün bu şartlara rağmen en iyi şekilde atlatılmıştır ve geçtiğimiz 10 sene içerisinde insana ve ferde önem vererek bu değişimi büyük çapta başarmış bulunuyoruz.

Bu nedenle inanıyorum ki, önümüzdeki istikbal çok daha parlak görünmektedir. Çünkü bizim neslimiz, alışılmış olan konuları ciddi şekilde değiştirmekte zorluk çekmiştir. Alışılmış kalıpları değiştirmek kolay değildir.

Bakınız bugün inceleyiniz; Doğu Bloğu’na, Rusya’ya ve diğer Doğu Avrupa ülkelerine bakınız. Aşağı yukarı Sovyetler Birliği’nde beş senedir Perestroika denilen bir konu konuşulup duruluyor ama fiilen bir şey yapılmış değil. Hâlâ nasıl yapılacağını tartışıyorlar, münakaşa ediyorlar ve büyük adımlar atmaya bir türlü karar veremiyorlar. Acaba bunu yaparsak başımıza ne gelir diye düşünüyorlar. Bu korkular sadece demokratik ülkelerde değil, demokrasinin olmadığı ülkelerde de var. Netice itibarıyla geciktikçe iş daha da zorlaşıyor.

Biz ise geçtiğimiz 10 sene içerisinde, Allaha şükür, bu değişikliklerin hepsini hiç korkmadan yaptık ve netice olumlu oldu. Olumlu neticenin basit bir göstergesini şöyle görebilirsiniz: Pazar günleri gazetelerin ilanlarını açın; özellikle iş arayan değil, işveren ilanlarını görürsünüz. Çoğu ilan, daha yüksek seviyede eğitim almış insanları aramaktadır. Demek ki ekonomi buna göre gelişiyor, buna göre talep artıyor.

Son olarak şunu söylemek istiyorum: Evet, her şeyi devletten beklemeyelim; doğrusu budur. Biz inanıyoruz ki fertler, şirketler ve kuruluşlar bilim, teknoloji ve eğitim alanlarında çok önemli rol oynamaya namzettirler ve oynamaları gerekir. Kendi gelecekleri açısından da bu gereklidir.

Bu bakımdan, konuyu ortaya koyan Bilim ve Teknoloji Vakfı’na teşekkür ediyoruz. Çünkü bu konunun öneminin memleketimizde bilinmesi muhakkaktır.

Önümüzdeki 10 senenin kilit konularından biri olan Türkiye’nin Bilimsel Geleceği Sempozyumu’na başarılar diliyorum ve bu sempozyumu gerçekleştiren vakıf idarecilerini, yurt dışından ve yurt içinden gelen değerli bilim adamlarını tebrik ediyorum."

NOBEL ÖDÜLLÜ İSİM DE KATILDI

Nobel Fizik Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Abdussalam ile yerli ve yabancı bilim insanlarının, öğretim görevlilerinin konuşmacı olarak katıldıkları sempozyumda yapılan konuşmalarla Türkiye’nin bilimsel gelişmesine ışık tutuldu.

Öğleden sonraki panele Prof. Dr. Kemal Kafalı, Prof. Dr. Naci Bor, Prof. Dr. Nejat İnce, Dr. Osman Shinaishin, Prof. Dr. Herwig Schopper, Prof. Dr. Mehmet Ergin ve Prof. Dr. Paul Germain katıldılar.

Turgut Özal'ın tarihi bilim sempozyumu: İstikbal çok daha parlak olacaktır (17 Nisan 1990) — BİR ZAMANLAR TÜRKİYE - 2. Resim
Vakıf Başkanı Dr. Enver Ören (solda) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Nobel Fizik Ödülü sahibi Pakistanlı Prof. Dr. Muhammed Abdussalam (sağda)

TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ BİLİME BAĞLI

Dr. Enver Ören, Bilim ve Teknoloji Vakfı’nın düzenlediği “Türkiye’nin Bilimsel Geleceği” konulu sempozyuma katılanlara hoş geldiniz deyip teşekkür etti ve “Dünyada ileri seviyedeki ülkelerin hepsi gelişmelerini bilime borçludurlar” dedi.

Dr. Enver Ören sempozyumun açılış konuşmasında şunları söyledi:

"Bilim ve Teknoloji Vakfı'nın düzenlemiş olduğu 'Türkiye'nin Bilimsel Geleceği Sempozyumu'na hoş geldiniz.

Huzurlarınızda bu sempozyumun açılışını yapmaktan büyük mutluluk ve şeref duymaktayım.

Dünyada ileri düzeydeki ülkelerin hepsi gelişmelerini bilime borçludur. İnancımız, Türkiye'nin geleceği de bilimsel geleceğine bağlıdır.

İşte vakfımız, bu sebepten ötürü, sempozyumun üçüncü ve son gününde, siyasi partilerimizin temsilcilerinin katılacağı bir panel düzenlemiş bulunmaktadır. Kanaatimce, tarihimizin bu şuuruna sahip bulunan 'Bilim ve Teknoloji Vakfı' Yönetim Kurulumuz, bu sempozyumla bir yandan ülkemizin kaderinde rol oynayan bilimsel kurum ve kuruluşlarımızda ilk defa olarak partilerimizin rollerini ve misyonlarını; diğer yandan da Türkiye’deki bilimin bir 'durum muhasebesi'ni yapmak üzere 16 mümtaz bilimadamını bir araya getirmiştir.

Partilerimiz, Türkiye'nin bilimsel geleceği hakkındaki tercihlerini ve siyasi iradelerini ifade ve beyan etmek fırsatını bulacaklardır.

En liberal ülkelerde dahi devletin kendine mahsus bir Bilim Politikasına sahip olduğunu görmekteyiz. Bu politika, iktidarlar değişse bile değişmeyen, değişmeyecek olan bir takım tercih ve kararların oluşturduğu çok uzun vadeli, istikrarlı bir siyasî iradedir.

Siyasi partilerimizin üst yöneticileri, böyle bir panele katılmak hususundaki davetimize yalnızca olumlu cevap vermekle kalmamış, ayrıca konuya da sahip çıkmış bulunmaktadırlar.

Bu da Türkiye'nin bilimsel geleceği açısından fevkalade memnuniyet verici, olumlu bir gelişmedir.

Bu sempozyumun çok hayırlı ve çok başarılı gelişmelere vesile olacağına eminim."

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...