Ülkemizin ekonomisine ve çalışma hayatının geleceğine yön verecek olan hükûmetin 2026-2028 dönemini kapsayan yeni OVP/Orta Vadeli Programı 7 Eylül 2025 günü Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Önceki yazımızda hükûmetin yürürlüğe koyduğu OVP ile dönüşen iş gücü piyasası dinamikleri doğrultusunda yeni nesil çalışma modelleri, sektörel ihtiyaçlar ve beceri uyumsuzlukları dikkate alınarak güvenceli esnekliği artıran ve iradi işsizliğin azaltılmasını hedefleyen bütüncül politikalar hayata geçirilmesinin söz konusu olacağını dolayısıyla çalışma hayatında dijital dönüşümle ilgili düzenlemelerin hayata geçirileceğini izah etmiştik.
Öncelikle, OVP’de yer alan bu hedeflerin temel amacının SGK’nın prim gelirlerini artırarak mali açıdan daha sağlam hâle getirmek olduğunu söyleyebilirim. Bu bağlamda OVP hedeflerini;
* Kayıt dışılıkla daha etkin mücadele ederek, kapsam dışında bulunan nüfusun da sisteme dâhil edilerek SGK'nın prim gelirlerini artırarak kasasını doldurmak,
* Sistemi yeni çalışma şekillerine uyumlu kılmak, yaşlanan nüfusun oluşturacağı yükü hafifletmek,
* Sağlık hizmetlerini daha verimli hâle getirip israfı da önleyerek bu giderlerin azaltılmasına ya da en azından kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler almak,
Şeklinde özetlemek mümkündür. Bu hedeflerin dijitalleşen çalışma hayatımıza ve hızla yaşanan nüfusumuzun sosyal güvenlik sistemi üzerinde oluşturacağı ilave yükler açısından tam olarak çözüm olmasa bile kritik olduğunu söyleyebilirim.
TÜİK verilerine bakıldığında erkeklerde hayat süresi 76’ya yakın iken bu sayı kadınlarda 82’ye yaklaşmaktadır. Dolayısıyla ileri yaş düzeyinde nüfus hızla artırmaktadır. Hâl böyle iken bakıma muhtaç kişi sayısı her sene katlanarak artmaktadır.
Nüfusun hızla yaşlanması, özellikle sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından majör faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Hâl böyle iken hükûmet OVP/Orta Vadeli Program, Kalkınma Planı ve Cumhurbaşkanlığı Programı dâhil olmak üzere tüm plan ve programlarda “Tamamlayıcı Uzun Süreli Bakım Sigortası”nın ihdas edilmesine öncelik vermektedir. Keza ülkemiz açısından hem hızla yaşlanan ve bakıma muhtaç kalacak olan vatandaşlarımız açısından hem de sosyal güvenlik sistemimiz düşünülerek şimdiden tedbir olarak hayati öneme sahip olan bu yeni bir sigorta kolu olmazsa olmaz bir zorunluluk haline gelmiştir.
Sosyal güvenlik sisteminin uzun vadeli mali sürdürülebilirliği güçlendirilecek, prim tabanı ve tahsilatı artırılacak, yeni çalışma biçimlerine uyum artırılacaktır.
Sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha uzun sürede istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeler hayata geçirilerek sistemin mali sürdürülebilirliği güçlendirilecektir.
Sosyal güvenlik sisteminin fiilî ve yasal kapsamının genişletilmesi ve kapsamda yer almayan grupların sisteme girişlerinin sağlanması için farklı meslek ve gelir gruplarına yönelik uygulamalar geliştirilecek, sosyal güvenlik mevzuatı değişen iş gücü piyasası şartlarına ve yeni nesil esnek çalışma şekillerine daha uyumlu hâle getirilecektir.
Sosyal Güvenlik Kurumunun bilişim sistemleri güçlendirilecek, kurumlar arası veri paylaşımı artırılacak, uzun dönemli mali sürdürülebilirliğe ilişkin göstergelerin düzenli olarak izlenmesi sağlanacaktır.
İstihdam teşviklerinden etkin olmayanlar sonlandırılacak, teşvik sisteminin sade ve etkin bir yapıya kavuşturulması sağlanacaktır.
* Birinci basamak sağlık hizmetlerinin sağlık sistemi içerisindeki etkinliği artırılacak ve hizmet basamakları arasındaki entegrasyon güçlendirilecektir.
* Sağlık ürün ve hizmetlerinde talep kontrolü ve hizmet basamakları arasındaki entegrasyon güçlendirilerek hizmet basamaklarının uygun kullanımı sağlanacaktır.
* Sağlık hizmetlerine erişimi kısıtlamadan finansal sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla, veri analizi yoluyla geri ödeme kriterleri incelenecek, değer bazlı geri ödeme yöntemleri yaygınlaştırılacak ve yurt dışından temin edilen ilaçlar gibi hızlı artış gösteren gruplarda harcamaların etkinleştirilmesi sağlanacaktır.