'İstanbul doğal bir film platosu'

İstanbul’un daha fazla yabancı yapımlara ev sahipliği yaptığını belirten Peter Adee “İstanbul, New York’un daha tepelik versiyonu. Doğal film platosu gibi” diyor. Adee Game of Thrones tarzı sezon ve bölümlere yayılan dizileri ise “zamanın sanatı” olarak yorumluyor
ÖMER TEMÜR
Dünya sinema sektörünün tanınmış isimlerinden Hollywood Pazarlama Stratejisti Peter Adee geçtiğimiz günlerde Türkiye’deydi. Pazarlama sektörünün en büyük etkinliklerinden biri olan Marketing Meetup’a katılmak üzere geldiği İstanbul’da Adee ile bir araya geldik. Adee’yi belki Türkiye’de bilen pek yok ama izlediğimiz Amerikan yapımı bütün filmlerin arkasında onun emeği var. Hızlı ve Öfkeli, Jurassic Park 3, Akıl Oyunları, Bond Serisi sadece bunlardan birkaçı. İstanbul’da görüşme fırsatı bulduğumuz Adee ile sinema ve dizi sektörü üzerine konuştuk.

* İlk defa mı geldiniz?
Evet ilk defa geldim.
* Peki nasıl buldunuz?
İstanbul hakkında ne düşünüyordum bilmiyorum ama beklediğim şey bu değildi. Bazı şehirler için buraya bir daha gelmem dersiniz. Bazı şehirler ise beklentileri aşan şehirlerdir. İstanbul’dan beklentileri çok fazla aşan bir şehir. Çok kozmopolitik ve olağanüstü bir yer. Birçok kültürün buluşma noktası. Devasa havalimanı yapmak da bunun bir göstergesi. Dünyada görmediğim yer kalmadı. İstanbul New York’un daha tepelik bir versiyonu gibi duruyor. Kesinlikle bir doğal film platosu.
* Türkiye’de olmasa da Hollywood’da tanınan bir isimsiniz. Bugüne kadar hangi film projelerde yer aldınız?
Herhangi bir filmin adını söyleyin muhtemelen ben oradayımdır. Şimdilerde daha çok danışman olarak çalışıyorum. Daha önce Disney’de çalıştım. Küçük Deniz Kızı, Alaaddin, Aslan Kral, Bond Serisi, Hızlı ve Öfkeli, Jurassic Park 3, Akıl Oyunları ilk aklıma gelenler. Birbirinden çok farklı projelerde yer aldım diyebilirim.
* Peki hiç Türk yapımı dizi ya da film izlediniz mi?
Açıkçası izlemedim. Ama İstanbul’un son yıllarda uluslararası birçok yapıma ev sahipliği yaptığını görüyorum. Daha fazla yapımcı buraya geliyor. Ben genellikle uluslararası yapımları izlemeyi tercih ediyorum. ABD yapımlarına fazlasıyla aşinayım. Benim için sürpriz olmuyor. Yakın zamanda Hindistan’daydım. Döndüğümde bazı Hint filmlerini izledim. Kültür tamamen filmlerin içerisinde. Mesela Fauda diye İsrail yapımı bir film var. Bunu izleyin ve ‘bana iyi değil’ deyin. Dizide iyi karakter yok, hepsi kötü. Türk filmlerini de mutlaka izleyeceğim. Siz de bana Türk dizi ve filmleri tavsiye edebilirsiniz.
.jpg)
* Game of Thrones dizisinin 8. sezon bölümleri yayınlanmaya başladı. Şu an sinemada daha fazla dizi izleniyor. Dizilerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Belki bunu söylediğim için başım derde girecek ama bu bence bu episodes yani bölüm bölüm gelen prodüksiyonlar zamanımızın sanatı. Zamanın ruhuna daha uyun. Sizi hikâyenin içerisine çekiyor.
* Dizi ve filmlerin toplumların dönüştürücü etkisi var. Buradan baktığımızda Hollywood yapımı filmlerin arkasında ABD desteği var mı? Devletler bu işin neresinde?
Kesinlikle böyle bir şey yok. Siz piyasadasınız ve olabildiğince fazla insana ulaşmanız gerekiyor. Onlar için çekici hâle getirmeye çalışıyorsunuz. Belki başka sanat formlarında devlet müdahale ediyor olabilir ama buradan hikâye akışına müdahale yok.
SİNEMADA DEVLER SAVAŞI BAŞLIYOR
* Netflix, geleceğin Hollywood’u mu?
Netflix kendini içerik üretmek zorunda olduğu bir pozisyonda buldu. Çok başarılı, bir numara ama biraz geleceğe bakmak zorunda. Mesela geçen hafta hisse fiyatları düştü. Çünkü 9 milyon yeni kullanıcı geldi. Bu da hayal kırıklığına yol açtı. Film ve diziler yapıyor. Ve çok ciddi rakipleri var. Bu alanda Apple da yayıncılık sektörüne giriyor. Hollywood’daki en iyi yetenekleri aldı. Çok şaşırtıcı şeyler göreceğiz. Bu alanın en büyükleri Apple, Amazon ve Disney olacak. Netflix de bu savaşa hazır.
* Artırılmış gerçeklik ve VR teknolojileri sinemaya nasıl etkileyecek.
Zor bir soru. Açıkçası hiçbir fikrim yok. Ancak bu teknolojiler çok heyecan verici. Gözlüğü takıyorsun ve kendine bambaşka bir gerçekliğin içerisinde buluyorsun. Video oyunları ile VR’ı birleştiren şeyler yapılıyor mesela. Oğlum sürekli onları oynuyor. Ne kadar gerçekçi olduğuna inanamıyorum. Sektörün geleceğini sanırım bu ikisinin karışımı belirleyecek.





