'Tarih tekrar yazılırken animasyonunu yaptık'

'Tarih tekrar yazılırken animasyonunu yaptık'

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Animasyon filmler arasında gişe açılış rekoru kıran “Rafadan Tayfa 2: Göbeklitepe”nin yönetmeni İsmail Fidan “12 bin yıl öncesine giden Göbeklitepe sayesinde tarih yeniden yazılıyor. Ancak Türkiye’de sadece adı biliniyor” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Televizyonlardan beyazperdeye uzanan animasyon serisi ‘Rafadan Tayfa’, 1980’leri bugüne taşıyan nostaljik havasıyla çok sevildi. Yönetmenliğini İsmail Fidan’ın yaptığı serinin ikinci filminde macera bu defa 12 bin yıllık Göbeklitepe’ye uzandı. Geçtiğimiz günlerde beyazperdeye gelen “Rafadan Tayfa 2: Göbeklitepe”  kısa zamanda 600 bine yakın seyirciye ulaşarak animasyon filmler arasında bütün zamanların açılış rekorunu kırdı. Biz de buluştuğumuz yönetmen Fidan’la yeni filmini ve yerli sinemada animasyonların durumunu konuştuk…

'Tarih tekrar yazılırken animasyonunu yaptık'

* ‘Rafadan Tayfa’ aslında TRT’de bir çizgi dizi olarak doğdu. Nasıl bir hikâye var arka planında?
‘Rafadan Tayfa’ 1980’li yılların hayat tarzını ve o devrin çocukluğunu yansıtıyor. Hem o yıllarda çocukluğumu yaşamam hem de master tezimde 80’leri işlemem hasebiyle bu döneme yoğunlaştım. Ne yazık ki, 1980’ler günümüzde sadece darbelerle hatırlanır oldu. Ben o yıllardaki sosyal hayatı bugüne aktarmak istedim.

* Niçin böyle bir şeyi ihtiyaç olarak gördünüz?
Bugün bir çocuğa kaç arkadaşı olduğunu soruyorum, “Facebook’ta 500 kişi var” diye cevap veriyor. Bizim çocukluğumuzda beş arkadaşımız olurdu ama beşi de yanımızdaydı. Şu an yok olan komşuluk münasebetlerimiz, sıcak dostluklar o zaman mevcuttu. İşte bilgisayarlarla büyüyen nesle bunları anlatmak istedik. İçinde büyü yok, kabalık yok, cinsellik yok… Ama “Rafadan Tayfa” çok sevildi. 

KARAKTERLER ÇEVREMDEN
* Bu sevgiyi neye bağlıyorsunuz?

Çünkü samimiyetle yaptığımızı düşünüyorum. Karakterlerin yüzde yüzünü etrafımdaki insanlardan seçtim. Mesela filmdeki Kâmil karakteri benim babam, Basri ise kayınpederim… Hikâyeler de hep yaşadıklarımızdan çıktı. Bu yüzden herkesi kendine çekiyor.

'Tarih tekrar yazılırken animasyonunu yaptık'

*  Peki, Hollywood animasyonlarında olduğu gibi ebeveynleri de filminize çekmek için bir şeyler yapıyor musunuz?
Ebeveynler bizim yaşadığımız devirde çocuk olan kimseler. Dolayısıyla anlattığımız hikâyeler birçok kuşağa hitap ediyor. ‘Rafadan Tayfa’yı çocuğum için açıyorum ama kendim seyrediyorum’ diyenler az değil. Temas ettiğiniz gibi ABD’ye baktığımızda animasyon filmler çok önce çocuk filmi olmaktan çıktı. Ülkemizde de animasyonlara rağbet yüksek ama vizyona giren yerli animasyon sayısı çok az. Animasyonlar, vizyon filmlerinin sadece yüzde 12’sine tekabül ediyor.

* Peki, yabancı animasyonlar çocuklara ne kadar “yabancı”?
Çocuk filmleri de kültür emperyalizminin bir parçası oldu. Yabancı animasyonlarda kasten yapılmasa bile yapımcılar kendi kültürünü anlatıyorlar ve bunların çoğu bizimle uyuşmuyor. Mesela Caillou ülkemizde popüler bir çizgi karakterdi ama kültür kodları farklı olduğu için bize zarar verdi.

GÖBEKLİTEPE YABANİLERİN ESERİ OLAMAZ
∂ Yeni filminizde çıkış noktanız neydi?
On iki bin yıl öncesine giden Göbeklitepe sayesinde tarih yeniden yazılıyor. Ancak yurt dışındaki insanlar, bile Göbeklitepe’yi çok iyi bilirken Türkiye’dekiler sadece adını duymuş. Bunu görünce farkındalık meydana getirmek istedim.

∂ Filmi meydana getirirken nelere dikkat ettiniz?
Göbeklitepe’nin gizemi henüz çözülmedi. Burada bulunan şeyler üzerinden yorumlar yapılıyor. Neolitik devirlerde yaşayan insanlar Darwinizmin de etkisiyle “vahşi” tipler olarak tasvir ediliyor. Biz bu yapanları insanları ilkel olarak göstermedik. Çünkü oradaki mimari eserler ve üzerine işlenmiş sanat, iptidai insanların yapabileceği şey değil. “Onlar da bizim gibi insanlar” demeye çalıştık. Bunu en doğru bilgiler ışığında yaptık. Bir mühim nokta daha var: Göbeklitepe bütün insanlığın ortak mirası. İnşallah filmimizi yabancı dillerde bütün dünya çocuklarıyla buluşturmayı planlıyoruz. Her şeyden önce dört yaşındaki çocuğumuzla seyredebileceğimiz bir hikâye ortaya çıkarmaya çalıştık. Mizah adı altında argoyu, aksiyon adı altında şiddeti kabul etmiyoruz.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...