Faytonlar çekip gitti hikâyeleri kaldı yadigâr

Faytonlar çekip gitti hikâyeleri kaldı yadigâr

KÜLTüR - SANAT Haberleri

“Büyükada’nın ve Arabacılar Meydanı’nın 150 yılı” adlı sergi, hem Adalar’da yasaklanan faytonların hikâyesini anlatıyor hem de artık var olmayan bir dünyayı fotoğraf, gravür ve Akilas Millas’ın çizimleriyle bugüne taşıyor.

MURAT ÖZTEKİN

Her vapur boşaldığında ortalık bayram yerine dönüyor, eşekli taşımacılar ve faytonlar heyecanla taşıyacaklar yükleri bekliyorlardı... Büyükada merkezde, Saat Meydanı’nın hemen yanı başındaki Arabacılar Meydanı, yaklaşık bir buçuk asır boyunca faytonların durak ve kalkış yeri, sayısız hikâyeye de başlangıç noktası oldu... Adalar’da faytonların yasaklanmasından sonra boş kalan ve şimdilerde yerine ne yapılacağı tartışılan meydanın hikâyesi bir sergiye taşındı...

Faytonlar çekip gitti hikâyeleri kaldı yadigâr

BİR BUÇUK ASIRLIK MAZİ
Adalar Müzesi tarafından Büyükada’daki tarihî vapur iskelesinde açılan “Büyükada’nın ve Arabacılar Meydanı’nın 150 yılı” adlı sergi; çizim, gravür ve tarihî fotoğraflarla Büyükada’nın eski günlerine ışık tutuyor. Adalı sanatçı ve yazar Akilas Millas’ın çizimleri ise sergiye renk katıyor. Bazı sanatçılar tarafından adanın farklı noktalarına yerleştirilen eserler de sanatseverlerle buluşuyor.
Sergideki tarihî fotoğraf karelerine hem eşek sahiplerinin taşımacılık yaptığı yıllar hem de faytoncularla eşekçilerin çekiştiği dönemler yansıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında Adalar’da yıktırılan eserlerin hikâyesi de enstantanelerle sunuluyor. Akilas Millas’ın çizimleri ise değişen sosyolojisiyle artık var olmayan bir dönemi anlatıyor. O çizimlerde tarihi binalar, eski evler ve krokiler yer alıyor...

Faytonlar çekip gitti hikâyeleri kaldı yadigâr

FAYTONLAR ADANIN MÜCEVHERİYDİ
Sorularımızı cevaplayan sanatçı Millas, 1973 yılında beri Adalar’ı çizdiğini kaydederek “Başta kendi hatıralarımı canlandırmak için çizmeye başladım. Sonra insanlardan dinlediklerim ve fotoğraflarla daha eskiye gittim. Ben Büyükada’yı faytonlarla beraber düşünüyorum. Bence faytonlar Büyükada’nın bir mücevheriydi. Fakat faytoncular değişti, insanlar değişti. Eskiden faytoncuların hepsi hayvanlarını severdi. Son senelerde iş çığırından çıktı; hayvanlar öldü ve bisikletlerle faytonlar birbirlerine girdi. Ama Büyükada’da muhakkak faytonlar olmalı. Fakat  daha çok kontrol altında tutulmalı” diye konuşuyor.  

NE AT KALDI NE EŞEK!
Sergideki vesikalardan öğrendiğimize göre; Adalar’da faytonculuk 1870’li yıllarda, İstanbul’a hemen hemen aynı zamanda başlıyor. Arabacılar Meydanı’nın durak olarak kullanılması da o tarihlere rastlıyor. Önceler eşekçiler ve yük arabalarının olduğu meydana zamanla faytonlar geliyor. Ama at arabalarının Adalar’a sokulmasına karşı çıkılıyor. Ama Rum bankerler, özel at arabaları alınca eşekçilerin yapacak bir şeyi kalmıyor. Zamanla meydan tamamıyla faytoncuların hâkimiyetine geçiyor. Eşekler ve eşeklerle çıkılan mehtap sefaları unutuluyor. Yıllar sonra ise hayvanlara davranışları tartışılan faytoncular, elektrikli arabalar karşısında aynı akıbeti yaşıyor; 2020’de Adalar’da faytonlar, ulaşım vasıtası olmaktan çıkarılıyor...

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...