Cumhurbaşkanı Erdoğan "Hayırlı olsun" diyerek duyurdu! Teşvik programları 1 yıl daha uzadı
TİSK 29. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanlar için hazırlanan ‘teşvik’ programlarının 2026 yılında da devam edeceğini duyurdu. Cumhurbaşkanı “Programın 2026 yılı sonuna kadar uzatılacağına dair müjdeyi de bugün burada paylaşmak istiyorum. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİSK 29. Olağan Genel Kurulu'nda konuşma yaptı.
- Genel Kurul ATO Congresium'da düzenlendi.
- Erdoğan, gündeme dair önemli açıklamalar gerçekleştirdi.
- Konuşmanın ayrıntıları henüz paylaşılmadı.
ATO Congresium'da düzenlenen TİSK 29. Olağan Genel Kurulu'nda açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilk toplantısını yarın yapacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Komisyonda işverenleri temsilen yer alan TİSK'ten ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum" diyerek TİSK'e seslendi. Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanlara 2025 yılında verilen teşviklerin bir yıl daha devam edeceğini duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan "Müjdeyi burada paylaşmak istiyorum, hayırlı olsun" dedi.
“GÜZEL GÜNLERE VASIL OLACAĞIZ”
‘Terörsüz Türkiye’ mesajını da yenileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Terörsüz Türkiye menziline ancak özgüvenle ve cesaretle ulaşabiliriz. Başarısız olmamızı bekleyenleri ancak bu şekilde hüsrana uğratabiliriz. Türkiye’yi yarım asırlık bu sıkıntısından ancak bu şekilde kurtarabiliriz. İnşallah hep birlikte güzel günlere vasıl olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
“10 İŞLETMEMİZİN 7’Sİ TİSK CAMİASI İÇERİSİNDE”
Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun yer aldığı ISO 500’deki ilk 10 işletmemizin 7’si TİSK camiası içerisindedir. İhracatımızın neredeyse yarısı, TİSK bünyesindeki işletmeler tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca TİSK, 40’ın üzerinde ulusal ve onu aşkın uluslararası platformda işverenlerimizi başarıyla temsil ediyor.
“İŞVERENLERİMİZ İÇİN HAZIRLANAN RAPORLAR KIYMETLİ”
Bir hususun altını özellikle çizmek isterim. TİSK çatısı altında iş dünyamız, özellikle de işverenlerimiz için hazırlanan raporlar, yayınlar ve daha pek çok belge şüphesiz önemlidir, kıymetlidir. Kâğıt üzerindeki hedefleri gerçeğe dönüştürmek; sahada ve sektörde bunları titizlikle uygulamaya dökmek, işin özünü teşkil etmektedir. İşte tam da bu noktada, TİSK’in icraat odaklı ve gerçekçi bir yaklaşımla hareket ettiğini memnuniyetle müşahede ediyoruz.
“YÜREKTEN KUTLUYORUM”
Şurası da dikkate değerdir. Dünya değişirken, küreselleşme tüm hızıyla devam ederken, teknoloji baş döndürücü bir şekilde ilerlerken, işletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliğe uyum sağlaması kritik önem taşımaktadır. Bu anlamda, planlamadan seri üretime, istihdam politikasından proje uygulama süreçlerine, ihracat stratejilerinden dijital dönüşüme kadar reel sektörün tüm aktörlerinin yeni şartlara hızla adapte olması; büyüme ve kalkınmanın yanı sıra küresel rekabette de elimizi güçlendiren, ekonomimize dinamizm katan önemli faktörlerdir. Çalışma barışının ve sosyal diyaloğun sağlanmasında, istihdamın, üretimin ve ihracatın güçlendirilmesinde mühim bir misyonu yerine getiren TİSK camiasını yürekten kutluyorum.
“ADİL OLMASI VAZGEÇİLMEZ”
Değerli dostlar, işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli olması bizim için vazgeçilmezdir. Bu ilişki sağlıklı bir zemine oturtulmadığında, Allah muhafaza, sömürü ve adaletsizliğe giden yol önümüzde açılacaktır. Bu da yalnızca sosyal barışın altını oymakla kalmayacak, aynı zamanda birlik ve dayanışma iklimine de zarar verecektir. Bunun acı örneklerini millet olarak hep birlikte yaşadık.
“GÜVEN VEREN BİR SİSTEM HEPİMİZİN ÖNCELİĞİ”
Bakınız; Anadolu’nun gönül hamurunu mayalayan o büyük insan, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri bu konuda bizlere neler söylüyor: “Ekmeği öğrendim. Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini… Sonra ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.” Diğer tüm alanlarda olduğu gibi işçi ve işveren arasındaki ilişkilerde de baktığımız yer hak ve adalet eksenindedir. Kimsenin mağdur olmadığı, kimsenin emeğinin göz ardı edilmediği; işleyen ve güven veren bir sistem hepimizin önceliğidir.
“ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALARINI BEKLİYORUM"
Malumunuz, yarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yapacak. Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden, ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım; verimlilik, kazanç ve bereket olarak dönecektir. Hep söylerim: Kefenin cebi yok. Dünyadan dar bekâya mal mülk değil; adalet, hakkaniyet, dürüstlük üzerine yaşanmış bir hayat ile hayır dualar götüreceğiz. İster siyasetçi ister işveren olalım; eğer geride hayırla yâd edilen bir miras bırakabiliyorsak, işte asıl zenginlik budur. Bahtiyarlık kaynağı budur.
“GÜVENLİ ÇALIŞMA ŞARTLARI DA HAKKIN BİR PARÇASI”
Tabii burada şunu da önemle ifade etmek durumundayım: Hak konusunu sadece ücrete sıkıştırmak doğru değildir. Güvenli ve sağlıklı çalışma şartlarının temini de hakkın bir parçasıdır. Zaman zaman hepimizin içini acıtan, millet olarak yüreklerimizi dağlayan çok üzücü iş kazaları meydana geliyor. Ekmeklerini helal yoldan, alın teriyle kazanan, ailelerini geçindirmek için zor şartlar altında özveriyle çalışan emekçilerimiz, bu kazalar neticesinde yaralanıyor, kimi zaman da maalesef hayatını kaybediyor. Biz devlet olarak emekçi kardeşlerimizin güvenli ortamlarda, gönül huzuruyla ve rahatça çalışabilmesi için elimizdeki tüm imkânları azami ölçüde seferber ediyoruz. Hem sertifikasyon hem de teftiş mekanizmalarımızı tam anlamıyla işletmeye özen gösteriyoruz.
“GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMIYORUZ”
İzmir Konak, Beşiktaş Gayrettepe, Bolu Kartalkaya ve en son Kocaeli Dilovası facialarında olduğu gibi ihmali olan kim varsa kamu ve belediye görevlileri dâhil kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz. Fakat işverenlerimizin de iş sağlığı ve güvenliği konusunda üzerlerine düşen tüm yükümlülükleri titizlikle yerine getirmesi gerekiyor.
“VEBALİNİ HİÇBİRİMİZ TAŞIYAMAYIZ”
Türkiye'nin “Sıfır Kazaya Yolculuk” projesinde olduğu gibi, TİSK’in bu konuda gerçekten önemli çalışmalar yaptığını biliyoruz. Ama sadece bu yıl içinde yüreklerimizi yakan kazaları dikkate aldığımızda, daha fazla gayret etmemiz, işi daha sıkı tutmamız gerektiği açıktır. Şayet ihmal, özensizlik, dikkatsizlik veya daha fenası kâr hırsı sebebiyle bir tek emekçimizin dahi canı yanıyorsa, burnu kanıyorsa; bunun vebalini başta işverenlerimiz olmak üzere hiçbirimiz taşıyamayız. Her türlü tedbirin alınmasını sağlayacak, insan hayatını ilgilendiren böyle bir konuda işi asla şansa bırakmayacağız.
Sizleri vesile kılarak, tüm işverenlerimizin iş kazalarının önüne geçilmesi noktasında ayrı bir dikkat ve hassasiyet göstermesini beklediğimi bugün bir kere daha ifade ediyorum. TİSK’in bu konuda da öncü ve örnek olacağına yürekten inanıyorum.
“ÜLKEMİZE TARİHİ BAŞARILAR KAZANDIRDIK”
Değerli kardeşlerim, çok değerli işverenlerimiz; iktidar olarak ekonomiden demokrasiye, hak ve özgürlüklerden güvenliğe uzanan geniş bir alanda, son 23 yılda ülkemize tarihi başarılar kazandırdık. Dış politikada sözü, tavrı, duruşu dikkatle takip edilen; sadece bölgesinde değil küresel ölçekte etki sahibi bir Türkiye’yi sabırla hep birlikte inşa ettik.
“1,9 TRİLYON DOLAR HEDEFİNE EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ”
Dış ticarette, sizlerin de emekleriyle, ihracatımızı 36 milyar dolardan aldık; Kasım ayı itibarıyla 270 milyar doların üzerine çıkardık. Millî gelirimiz 238 milyar dolardı. 2025 yılı üçüncü çeyrek rakamlarına göre 1,5 trilyon doları aşmış bulunuyoruz. Ekonomik büyümemiz 21 çeyrektir kesintisiz bir şekilde sürüyor. Deprem bölgemizin ihyası için harcanan 90 milyar dolara rağmen bunları başardık. 2028 için belirlediğimiz 1,9 trilyon dolar millî gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz.
“ELEŞTİRİLERE KULAK VERECEĞİZ”
Merkez Bankası rezervlerimiz güçlenirken, ülke risk primimiz düşüyor. Enflasyonda Kasım ayında umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Kasım ayında 0,87 gelen enflasyon, doğru yolda olduğumuzu teyit etti. Hayat pahalılığının temel sebeplerinden biri olan fiyatlama davranışındaki bozulma da yavaş yavaş düzeliyor. Fırsatçılıkla mücadelemiz ise hız kesmeden devam ediyor. Orta Vadeli Program’ın rehberliğinde enflasyonda nihai hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız. Bu süreçte, hep yaptığımız gibi reel sektörümüzün önerilerine, taleplerine ve eleştirilerine kulak vereceğiz.
“EMEKÇİ VE SANAYİCİMİZİN YANINDA OLACAĞIZ”
Son Kabine toplantımızda; emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine yönelik koruma programını 2026 yılında da devam ettirmeyi kararlaştırdık. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2.500 liralık desteği, 2026 senesinde 3.500 liraya yükseltiyoruz. Ayrıca büyük ölçekli firmalarımızı da programa dâhil ediyoruz. Böylece toplam 48 milyar liralık bir destekle, 1.100.000 istihdamı koruyacak emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız.
2025 yılı için işverenlerimize asgari ücret desteği olarak her bir işçimiz için malumunuz 1.000 lira veriyoruz. 2025 yılı Ocak–Kasım döneminde istihdamın korunması amacıyla 53 milyar lira kaynak kullandık.
“2026'YA KADAR UZATILACAK"
Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların teşviki programında ise 24 ila 54 ay arasında sosyal güvenlik desteği sunuyoruz. Programın 2026 yılı sonuna kadar uzatılacağına dair müjdeyi de bugün burada paylaşmak istiyorum. Hayırlı uğurlu olsun. İş dünyamızın finansman yükünü hafifletmek amacıyla farklı programları devreye aldık. Merkez Bankamız, günlük reeskont limitini 300 milyon liradan 15 kat artışla 4,5 milyar liraya çıkardı. Reeskont kredilerinde ihracatçımıza, %24,9 oranıyla enflasyonun oldukça altında bir maliyet sunuyoruz. Yatırım taahhütlü avan kredisi ile stratejik alanlarda yatırım yapan girişimcilerimizin finansman maliyetini %14 ila %28 bandına kadar indiriyoruz. Bu krediler için Merkez Bankamız 500 milyar liralık kaynak ayırdı.
“YARISINI HAZİNE’MİZ KARŞILIYOR”
Çiftçimizin kullandığı kredilerin finansman maliyetinin ortalama %70’ini, esnafımızın kullandığı kredilerin maliyetinin ise yarısını Hazine’miz karşılıyor. Bütçe imkânlarımızı sonuna kadar zorlayarak; istihdam sağlayan, ihracat yapan, yeni alanlara yatırım yapan firmalarımızın yanında oluyoruz. İnşallah bundan sonra da iş dünyamızla yakın iş birliği hâlinde Türkiye ekonomisini büyütmeye devam edeceğiz. Refahın, kalkınmanın, huzurun, barışın asrı olacağına inandığımız Türkiye Yüzyılı’nı yine sizlerle birlikte inşa edeceğiz.
“TERÖRÜ GERİDE BIRAKMAK İSTİYORUZ”
Değerli arkadaşlar, çok kıymetli TİSK ailesi, iş dünyamızın desteğini beklediğimiz meselelerden bir diğeri, terörsüz Türkiye sürecimizdir. Sizler, 40 yıldır ülkenin ayağına pranga olan terör sorununun çözümünün ülkemiz açısından ne anlama geldiğini en iyi bilenlerdensiniz. Türkiye’nin bu yükten kurtulduğunda hangi ölçekte bir potansiyelin çarpan etkisiyle devreye gireceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini artık sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz. Bunu da olabilecek en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla, milletimizin değerleriyle örtüşen bir zeminde yapmanın hassasiyeti içerisindeyiz.
“ARTIK KAN AKMASIN”
Gayemiz belli: Artık kan akmasın. Ocaklara ateş düşmesin. Yürekler dağlanmasın. Türkiye bu sorunu gündeminden tamamen çıkarsın. Terörden beslenen odakların tahrip edici, tahrik edici söylemlerine rağmen, iktidar ve ittifak olarak ilk günden itibaren hem samimiyetimizin hem de kararlılığımızın en yüksek düzeyde olduğunu gösterdik. “Yeter ki bu sorun çözülsün.” diye yine ittifak olarak elimizle birlikte tüm gövdemizi taşın altına koyduk.
“KOMİSYON, ÖNEMLİ BİR MİSYON ÜSTLENDİ”
Sürece muhalefet partilerinin de dâhil olması için daima yapıcı davrandık; uzlaşmacı bir tavırla ve hüsnüniyetle hareket ettik. Meclisimizde kurulan komisyon, kritik eşiklerde su koyuverenler olsa da gerek şeffaflık gerekse siyaset ve ilgili tüm tarafların katkısının alınması noktasında çok önemli bir misyon üstlendi.
“HASSASİYETİMİZİ KORUYORUZ”
Sürece dair umutlarını güçlendiren komisyonun aynı özgüvenli yaklaşımı son ana kadar devam ettireceğine inanıyorum. Komisyon raporunun, sürecin önünü açacak öneri ve değerlendirmeleriyle müteakip adımlar için ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum. Bunun yolu da sağduyuyla ve samimiyetle hareket ederek bu tarihi süreci, başta günlük siyasetin geçici tartışmaları olmak üzere küçük hesaplara kurban etmemekten geçiyor. Biz ilk günden beri bu hassasiyetimizi koruyoruz ve koruyacağız. Yarımı yeme, bütünü bölme anlayışıyla hiçbir yere varılmaz.
“GÜZEL GÜNLERE VASIL OLACAĞIZ”
Terörsüz Türkiye menziline ancak özgüvenle ve cesaretle ulaşabiliriz. Başarısız olmamızı bekleyenleri ancak bu şekilde hüsrana uğratabiliriz. Türkiye’yi yarım asırlık bu sıkıntısından ancak bu şekilde kurtarabiliriz. Geri adım atmadan, sürecin tökezlemesini umanlara fırsat vermeden; ağızlarını her açtıklarında millete karamsarlık zerk edenlere aldırmadan sürekli ileri gideceğiz. İnşallah hep birlikte güzel günlere vasıl olacağız.
Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedefine inanan herkesten bugün bir kez daha ellerini, dillerini, kalemlerini, ekranlarını, köşelerini, hiç değilse samimi dualarını bu sürece koymalarını istirham ediyorum. Özellikle TİSK ailesinden çok güçlü destek bekliyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle genel kurulun tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum.
