Acı bir günü panayıra çevirdik

Bütün dünyada özel günlerle tüketim çılgınlığı arasında müthiş bir alışveriş var. “Tüketim çılgınlığı mı özel günleri öne çıkarıyor, özel günler mi tüketim çılgınlığını pompalıyor” sorusu, “Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan” benzeri bir açmaz gibi.
CANAN ERASLAN
O günler neyse de en olmaması gereken gün, bu çılgınlığa kurban edilmek üzere. Taa 1800’lerde 120 işçi kadının, haklarını istemek için başlattığı protestonun sonunda kapalı tutuldukları yerde çıkan yangında ölmelerine tepkiyi içeren bir gün 8 Mart. 1900’lerin başında ise bu günün kadınların çalışma hayatında sömürülen haklarının savunması için başlatılan bir anma günü hâline getirildi. Geçtiğimiz yıllarda kadına şiddeti de içine alan bir tepki gününe dönüştü. Son dönemde ise neredeyse bir panayır havasına çevrildi. Marketlerin indirim kampanyaları, çiçekçilerin “çiçek alın” dayatması, bazı markaların “hediyenizi seçtiniz mi” mesajlarına kapılanlar ile bir panayıra dönüştürdü bu günü. Bazı kurumsal şirketler çalışma hayatında kadının haklarına vurgu yapınca “şükür’ dedik. “Kadınlar Günü Sevgililer Günü’ne dönmesin” diye bir hareket başlatan kadın milletvekilleri ise umudumuzu artırdı. Bu yıl da 8 Mart Dünya Kadın Emekçileri Günü’nü panayır havasında geçirdik, anlamını çözemedik ama umut, sonraki yıllara...